Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/16569 E. 2023/11878 K. 03.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/16569
KARAR NO : 2023/11878
KARAR TARİHİ : 03.07.2023

İ S T İ N A F S O N R A S I T E M Y İ Z
T U T U K L U

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/1288 E., 2023/1176 K.
SUÇLAR : Nitelikli yağma, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red, temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

A. İlk Derece Mahkemesince nitelikli yağma suçundan verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, belirlenmiştir.

B. 6136 sayılı Kanuna Muhalefet suçuna ilişkin olarak İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı nazara alınarak 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen;
“İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu 6136 sayılı kanuna muhalefet suçunun, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık ve müdafiinin 6136 sayılı kanuna muhalefet suçuna yönelik temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 07.11.2022 tarihli ve 2022/3383 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (h) bentleri, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca kamu davası açılmıştır.

2. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.01.2023 tarihli ve 2022/403 Esas, 2023/18 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve hükmedilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 30.03.2023 tarihli ve 2023/1288 Esas, 2023/1176 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı sayılı Kanun’un 280 inci maddesi birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Eksik araştırma ile karar verilmiş olup sanığın beraat etmesi gerektiğine,
2. Savunma, hukuki dinlenilme ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine,
3. Sanık hakkında meşru müdafaa hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
4. Sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine,
5. Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılan … ile sanık …’in aynı köylü oldukları ve uzaktan akraba oldukları, ancak olay tarihine kadar birbirlerini tanımadıkları, sanığın aynı köyden akrabası olan tanık M.İ. ile aralarında miras meselesine dayalı husumetlerinin bulunduğu, katılanın da bu kişi ile akraba olduğu, taraflar arasındaki husumetleri çözmek ve barıştırmak adına sanığın ve katılanın ortak tanıdığı tanık M.Ö.’nün olay tarihinde tarafları daveti üzerine katılan ve sanığın birlikte alkol aldıkları sonrasında katılan ile sanığın oturdukları yerden ayrılarak birlikte … ilçe merkezine doğru yürümeye başladıkları, almış oldukları alkolün de etkisi ile aralarındaki konuşmanın tartışmaya dönüştüğü ve birlikte yere düştükleri, bu esnada sanığın, katılanın belinde bulunan tabancayı çekerek aldığı, tarafların yerden kalkmalarının ardından sanığın olay yerinden uzaklaşmaya çalıştığı, bu esnada katılanın da sanığın arkasından giderek silahını geri almaya çalıştığı ancak, sanığın elinde bulunan silahı katılana doğru doğrultuğu, sonrasında katılana tekme atmak suretiyle yere düşürdüğü ve katılana ait silahı da yanına alarak olay yerinden uzaklaştığı ilk derece mahkemesi tarafından maddi vakıa olarak kabul edilmiştir.
2. Katılanın aşamalarda tutarlı beyanlarda bulunduğu görülmüştür.

3. Sanığın, üzerine atılı suçlamayı tevil yoluyla ikrar ettiği anlaşılmıştır.

4. Tanıklar M.İ. ve M.Ö.’nün beyanları dava dosyasında mevcuttur.

5. 27.08.2022 tarihli Olay Yeri İnceleme Raporu dosya içerisinde mevcuttur.

6. Kolluk güçleri tarafından tanzim olunan, 27.08.2022 tarihli Görüntü İnceleme ve Çözümleme Tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

7. Dosya arasında 31.08.2022 tarihli … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Uzmanlık Raporu mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanık ve Müdafiinin Temyiz Sebeplerine İlişkin Olarak
A. Eksik Araştırma Ve Beraat Etmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Katılanın tanık beyanları ile desteklenen ve tutarlı beyanları, sanığın hayagtın olağan akışına aykırı ve çelişkili savunmaları, olay günü sanığın yakalandığında suça konu dereye attığını beyan etmesine karşın başka bir yerde saklanmış vaziyette bulunduğuna dair tutanak içerikleri, görüntü inceleme tutanağı, uzmanlık raporu içeriği ve tüm dosya içeriği karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Suç Kastının Bulunmadığı ve Alkollü Olduğuna İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki yasal düzenleme doğrultusunda iradi olarak aldığı alkol etkisinde suç işleyen sanığın kusur yeteneğinin var olduğu kabul edilerek yapılan incelemede dosya kapsamındaki tüm deliler itibariyle sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Savunma, Hukuki Dinlenilme ve Adil Yargılanma Haklarının İhlal Edildiğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanığın hakları hatırlatılarak, isnad edilen suç hakkında müdafi ile birlikte kamuya açık olarak yapılan yargılama sırasında savunmasını yaptığı ve hakkında karar verildiği, savunma tanıklarının sanığı suçtan kurtarmaya yönelik yanlı beyanlarda bulunduğu anlaşılmakla, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

D. Meşru Müdafaa Hükümlerin Uygulanması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Olay ve Olgular Başlığında (1) numaralı bentte anlatılan şekilde gerçekleşen olayda; 5237 sayılı Kanun’un 25 inci maddesi uyarınca olay sırasında olayın başında katılandan kaynaklanan, başka türlü bertaraf edilemeyecek ağır ve muhakkak bir tehlikenin bulunmadığı dikkate alındığında sanık lehine meşru savunma koşulları oluşmadığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

E. Lehe Olan Hükümlerin Uygulanmadığına İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden,
Mahkemece sanık hakkında lehine sonuçlar içeren ilgili kanun maddelerinin değerlendirildiği ancak 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereği takdiri indirim sebebi uygulanmaması takdir kılınmakla, sanığın tekerrüre esas mahkûmiyetinin bulunması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesi kapsamında seçenek yaptırımlar ve 51 inci maddesi kapsamında erteleme ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi yönünden; “Sanığa hükmedilen hapis cezasının 2 yıldan fazla olması nedeniyle sanık hakkında CMK’nın 231. Maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler, TCK’nın 50. Maddesindeki seçenek yaptırımlara ilişkin hükümler ile TCK’nın 51. maddesindeki ertelemeye ilişkin hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına…” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeler ile lehe hükümlerin uygulanmamasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
1. Sanık Hakkında 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Ön inceleme bölümünün (B) numaralı bendinde açıklanan nedenle sanıkve müdafiinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı Kanun’un 298. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oybirliğiyle REDDİNE,

2. Sanık Hakkında Nitelikli Yağma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 30.03.2023 tarihli ve 2023/1288 Esas, 2023/1176 Karar sayılı kararında sanık ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

03.07.2023 tarihinde karar verildi.