YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/16459
KARAR NO : 2023/14564
KARAR TARİHİ : 23.11.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1126 E., 2019/393 K.
SUÇLAR : Nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : İstinaf istemi üzerine ilk derece mahkemesince verilen hükümlerin kaldırılarak yeni hüküm kurulması
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 2016/8068 Esas sayılı iddianamesi ile,
1. Sanıklar …, …, … hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentleri, 53 üncü maddesi uyarınca,
2. Sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
B. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 2016/7196 Esas sayılı iddianamesi ile suça sürüklenen çocuk … hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentleri, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması telebiyle kamu davası açılmıştır.
C. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.12.2016 tarihli ve 2016/375 Esas, 2016/414 Karar sayılı kararıyla sürüklenen çocuk … hakkında açılan kamu davasının sanıklar …, …, … hakkında açılan … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/441 Esas sayılı kamu davası ile 5271 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesi uyarınca birleştirilmesine karar verilmiştir.
D. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.11.2017 tarihli ve 2016/441 Esas, 2017/594 Karar sayılı kararıyla,
1. Sanıklar …, … ve suça sürüklenen çocuk … hakkında nitelikli yağma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine,
2. Sanık … hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (h) bentleri, 53 üncü maddesi uyarınca 11 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna,
3. Sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
Karar verilmiştir.
E. … Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Ceza Dairesinin, 13.02.2019 tarihli ve 2018/1126 Esas, 2019/393 Karar sayılı kararıyla, sanıklar …, …, … ve suça sürüklenen çocuk … hakkında ilk derece mahkemesince nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerin ve sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden kurulan hükmün kaldırılmasına,
1. Sanıklar …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentleri, 168 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna,
2. Suça sürüklenen çocuk … hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentleri, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 168 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna,
3. Sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Sanığın suçu işlediğine ilişkin somut delil bulunmadığına,
2. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca beraatine karar verilmesi gerektiğine,
3. Zarar soruşturma aşamasında giderildiği halde etkin pişmanlık indirim oranının az uygulandığına,
B. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Sanığın suçu işlediğine ilişkin somut delil bulunmadığına,
2. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca beraatine karar verilmesi gerektiğine,
3. Zarar soruşturma aşamasında giderildiği halde etkin pişmanlık indirim oranının az uygulandığına,
C. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Sanığın yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarını işlediğine ilişkin hür türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına,
D.Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Suça sürüklenen çocuğun suçu işlediğine dair delil bulunmadığına,
2. Yapılan teşhisin usulüne uygun olmadığına,
3. Suçun unsurlarından kast unsurunun suçta oluşmadığına,
4. Alt sınırdan hüküm kurulması geretiğine,
5. Zarar soruşturma aşamasında giderildiği halde etkin pişmanlık indirim oranının az uygulandığı,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Mağdurun, sanık … ile facebook üzerinden kendisine kız arkadaş bulma konusunda yardımcı olacağı gerekçesi ile tanışıp buluştuğu, buluştuklarında sanık …’nin mağdurdan 2.000,00 TL para istediği, mağdurun parasının olmadığını söylemesi üzerine mağdurun bacaklarına sopa ile vurduğu daha sonra belinden bıçak çıkararak mağdura göstermesi nedeniyle mağdurun telefonunu sanığa verdiği, sanığın mağdurun cüzdanını alarak banka kartlarının şifresini mağduru bıçak ve sopalarla korkutarak öğrendiği, olay yerinden uzaklaşarak ATM den para çekmeye gittiği, hesapta para olmaması nedeni ile parayı çekemediği anlaşılmıştır.
2. Mağdurun olayın sıcaklığı ile soruşturma aşamasında verdiği beyanının bulunduğu görülmüştür.
3. Kolluk tarafından düzenlenen, mağdurun kendisi ile facebook üzerinden ismini Mertcan olarak bildiği kişinin, beş kişi arasından kesin ve net olarak teşhis ettiği suça sürüklenen çocuk olduğunu belirttiği, 26.07.2016 tarihli canlı teşhis tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.
4. Mağdurun, suça sürüklenen çocuğu teşhis ederken olayı yapan şahıslara benzemesi nedeniyle yanılgıya düştüğünü, kendisini gasp eden şahsın suça sürüklenen çocuk … olmadığını belirttiği 27.07.2016 ve 02.08.2016 tarihli dilekçeler sunduğu görülmüştür.
5. Mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığının tespit olunduğu 21.07.2016 tarihli adli rapor dava dosyasında bulunmaktadır,
6. Kolluk tarafından düzenlenen, sanık …’ın evinde yapılan aramada mağdura ait cep telefonunun bulunarak muhafaza altına alındığının belirtildiği, 26.07.2016 tarihli ikamet arama ve muhafaza altına alma tutanağı dava dosyasında mevcuttur.
7. Kolluk tarafından düzenlenen, mağdurun kendisine sopa ile vurup telefonunu isteyen, sırt kısmında bulunan bıçağı çıkartması üzerine cep telefonunu verdiği ve banka kartını da vermek zorunda kaldığı kişinin, beş kişi arasından kesin ve net olarak teşhis ettiği sanık … olduğunu belirttiği, 26.07.2016 tarihli canlı teşhis tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.
8. Kolluk tarafından düzenlenen, mağdura “sallamayı getir bunu öldürelim” diyen şahsın beş kişi arasından kesin ve net olarak teşhis ettiği sanık …, “seni bir daha burada görürsek yaşatmayız” diyen şahsın beş kişi arasından kesin ve net olarak teşhis ettiği sanık … olduğunu belirttiği, 27.07.2016 tarihli canlı teşhis tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.
9. Sanık …’ın evinde ele geçirilen mağdura ait cep telefonunun 27.07.2016 tarihinde katılana teslim edildiğine dair tutanak dava dosyasında bulunmaktadır.
10. Mağdurun her ne kadar sanık …’i teşhis etse de kendisini kurtaran şahsın sanık … olduğunu, yaptığı teşhis işleminde kendisini darp edenler arasında olduğu beyanının doğru olmadığını, şikâyetinin bulunmadığını belirttiği 25.08.2016 tarihinde sunduğu dilekçesi dava dosyasında olduğu görülmüştür.
11. Sanık …’in müdafi huzurunda kollukta verdiği 27.07.2016 tarihli beyanına göre, suç saatinde sanığın diğer sanıklar …, Uğur Avcı ve suça sürüklenen çocuk … ile motosiklet ile birlikte yarım saat dolaştıklarını sonra herkesin ikametine gittiğini belirttiği görülmüştür.
12. Sanık …’ın müdafi huzurunda kollukta verdiği 26.07.2016 tarihli beyanına göre, suçlamayı tevil yollu ikrar ederek yanında suça sürüklenen çocuk …’un bulunduğunu belirttiği görülmüştür.
13. Mağdurun 21.03.2017 tarihli celsede alınan beyanına göre zararının giderilmediğini belirttiği, daha sonra mahkemeye sunduğu 12.02.2019 tarihli dilekçede ise suça sürüklenen çocuğun zararını 2016 temmuz ayında giderdiğini, diğer sanıkların da 21.03.2017 tarihli celseden bir kaç gün sonra zararını giderdiklerini, tüm zararının giderildiğini belirttiği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Suça sürüklenen çocuk …’ın internet üzerinden mağdura kız arkadaş bulma vaadiyle, mağduru 294. Sokağa çağırdığı, sanıklar ile suça sürüklenen çocuk ve mağdurun saat 23.30 sıralarında olay yerine geldikleri sanık …’nin motor cezası olduğunu söyleyerek mağdurdan 2.000,00 TL istediği, sanık …’nin parası olmadığını beyan eden mağduru “sopa ile darp ettiği ve bıçak çıkararak mağdurun cep telefonu ile banka kartlarını aldığı”, kartların şifresini mağdurdan öğrenerek ATM cihazına para çekmeye gittiği ancak hesapta para olmaması nedeniyle banka kartlarını mağdura iade ettiği, bu olaylar esnasında sanık …’in mağdura seni bir daha burada görürsek yaşatmayız, sanık …’un da getir sallamayı öldürelim şunu dedikleri anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1. Suça Sürüklenen Çocuk ve Sanıklar Müdafilerinin İsnat Edilen Suçlamaları İşlediklerine Yönelik Somut Delil Bulunmadığına, Beraat Kararları Verilmesi Gerektiğine ve Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Kast Unsurunun Oluşmadığına İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Mağdurun olayın sıcaklığı ile alınan beyanı, Olay ve Olgular başlığının (A) paragrafının (3), (7) ve (8) numaralı bentlerinde bilgilerine yer verilen teşhis tutanakları ile (6) numaralı bentte belirtilen ev arama tutanağı, mağdura ait adli rapor karşısında, suça sürüklenen çocuğun ve sanıkların eylemlerinin sabit olduğu araştırılacak bir husus kalmadığı belirlendiğinden, hükümlerde bu yönlerden hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Zarar Soruşturma Aşamasında Giderildiği Halde Etkin Pişmanlık İndirim Oranının Az Uygulandığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 168 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması sırasında indirim oranı 1/3 olarak belirlenmiştir. Olay ve Olgular başlığının (A) paragrafının (13) numaralı bendinde açıklanan mağdur beyanları ve olayın gelişimine göre, sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun, mağdurun zararını 21.03.2017 tarihinden sonra giderildiğinin kabulüyle, kovuşturma aşamasında giderdikleri dikkate alındığında sanıklar ve suça sürüklenen çocuk haklarında etkin pişmanlık hükümleri nedeniyle uygulama yapılırken indirim oranının üst hadden yapıldığının anlaşılması karşısında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Teşhis İşleminin Usulüne Uygun Olmadığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Olay ve Olgular başlığının (A) paragrafının (3) numaralı bendinde bilgilerine yer verilen, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu Ek-6 maddesinde öngörülen usule uygun yaptırılan teşhis işlemini içerir teşhis tutanağının dosyada mevcut olduğu, yaptırılan teşhis işlemi hukuka uygun görüldüğünden uygulamada hukuka aykırılık bulunmamıştır.
4. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Alt Sınırdan Hüküm Kurulması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentlerinde yer alan nitelikli hallere aynı anda vücut verdiği, mahkemenin hüküm kurulurken alt sınırdan ayrılma gerekçesi olarak gösterdiği “suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ve sanığın kastına dayalı kusurunun ağırlığı” sebepleri yerinde görülmekle suça sürüklenen çocuk müdafiin alt sınırdan hüküm kurulması gerektiğine yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Ceza Dairesinin 13.02.2019 tarihli ve 2018/1126 Esas, 2019/393 Karar sayılı kararında sanıklar ve suça sürüklenen çocuk müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 3. Agır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
23.11.2023 tarihinde karar verildi.