Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/16226 E. 2023/11423 K. 09.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/16226
KARAR NO : 2023/11423
KARAR TARİHİ : 09.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/698 Değişik iş
ŞİKÂYETÇİLER : …, …
ŞÜPHELİLER : …, …, …, …
SUÇLAR : Nitelikli yağma, nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
KARAR : İddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazın reddi
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

… Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.08.2022 tarihli ve 2022/44273 Soruşturma, 2022/14974 Esas, 2022/1812 İddianame sayılı evrakı ile tanzim olunan iddianamenin iadesine ilişkin … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.09.2022 tarihli ve 2022/309 İddianame Değerlendirme numaralı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair merci … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.09.2022 tarihli ve 2022/698 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 271 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle karar tarihi olan 19.09.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesi uyarınca, 14.03.2023 tarihli ve 94660652-105-38-27440-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.04.2023 tarihli ve 2023/32741 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.04.2023 tarihli ve KYB-2023/32741 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/09/2022 tarihli kararında yer alan “…iade kararından sonra müşteki … Ahmad Moradi yönünden HTS kayıtlarının getirildiği ve telefonu kullanan şahısların tanık olarak dinlenildiği ancak diğer müşteki … ile ilgili HTS kayıtlarının istenilmesi için 25/08/2022 tarihinde BTK’ya müzekkere yazıldığı, HTS kayıtlarının dosya arasında olmadığı gibi telefonu kullanan şahısların da tanık olarak dinlenilmediği, iade sebebinde belirtilen müşteki … yönünden eksikliğin giderilmediği,
…yabancı uyruklu şüpheliler … ve …’ye ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının, şüphelilerin vatandaşı olduğu ülke ve gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan genelgeler doğrultusunda temin edilmesi, şüpheliler … ve …’nin resmi kimlik bilgilerinin diplomatik yazışmalarla belirlenememesi durumunda ise 6458 sayılı yasa uyarınca kimlik bilgilerinin tespit edilmesi gerektiği halde bu hususta hiçbir işlem yapılmadığı ” şeklinde gerekçe ile iddianamenin ikinci kez iadesine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği
Dosya kapsamına göre,
1. Şüpheliler … ve …’ye ait resmi kimliğe dair belgenin bulunmamasının iddianamenin iadesi sebepleri arasında sayılmadığı, şüphelilere ait adli sicil kaydının sorgulaması yapılarak buna ilişkin evrakın dosya içerisinde yer aldığı, ayrıca dosya kapsamında yer alan şüphelilerin parmak izi ve fotoğraf kayıt formu bilgilerinden de açık kimlik bilgilerinin belirlendiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla şüphelinin kimliğine dair ayırt edici unsurların mevcut olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde
2. Müşteki … ile ilgili HTS kayıtlarına ilişkin tarihli analiz raporunun bulunduğu, şüpheli ve müşteki beyanları, doktor raporları, kamera kayıtları birlikte değerlendirildiğinden, iddianamenin iadesi sebebi olarak gösterilen HTS kayıtlarının incelenmemesi ve görüşme detay bilgisinde yer alan şahısların tanık olarak beyanlarının alınmamış olmamasının şüphelilere atılı eylem ile ilgili tek delil olmadığı ve şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği hususunda kamu davası açmaya yarar yeterli delil ve şüphenin elde edildiği, bu yöne ilişkin takdir hakkının Cumhuriyet savcısında olduğu, kaldıki söz konusu eksikliğin yargılamanın her aşamasında mahkemesince giderilebileceği, iade kararında sayılan gerekçenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174. maddesinde düzenlenen iddianamenin iadesi nedenleri arasında bulunmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 170 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında; kamu davasını açma görevinin Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirileceği ve soruşturma evresi sonunda toplanan delillerin, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması halinde Cumhuriyet savcısının iddianame düzenlemekle yükümlü olduğu; aynı maddenin üçüncü fıkrasında iddianamede nelerin gösterilmesinin gerektiği, dördüncü fıkrasında ise; iddianamede, yüklenen suçu oluşturan olayların, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanacağı ve yüklenen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilmeyeceği belirlenmiştir.

2. 5271 sayılı Kanun’un, “İddianamenin iadesi” başlıklı 174 üncü maddesinin birinci fıkrası;
“(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) (Değişik:17/10/2019-7188/20 md.) Suçun sübûtuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,

İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.”
Şeklinde düzenlenmiştir.

3. … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.09.2022 tarihli ve 2022/309 İddianame Değerlendirme numaralı kararı ile; şüphelilerden … ve …’ye ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının ilgili makamlar aracılığı ile alınmadan iddianame düzenlendiği, yine şikâyetçilerden … ile ilgili HTS kayıtlarının dosyada bulunmadığı, telefonu kullanan şahısların tanık olarak dinlenmediği gerekçesiyle, suçun sübûtuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen söz konusu iddianamenin 5271 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri maddesi uyarınca iadesine karar verilmiştir.

4. Bu kapsamda inceleme konusu soruşturma dosyası değerlendirildiğinde; 5271 sayılı Kanun’un 170 inci maddesinin üçüncü fıkrasında iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174 üncü maddesinin birnci fıkrasında iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca, Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.

Şüpheliler … ve …’ye ait resmi kimliğe dair belgenin bulunmamasının iddianamenin iadesi sebepleri arasında sayılmadığı, kaldı ki şüphelilere ait kimlik bilgilerinin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … İl Göç İdaresine sorulduğu ve İl Göç İdaresi tarafından alınan 26.07.2022 tarihli yazıda yapılan araştırmada anılan şüphelilere ait herhangi bir sonuca ulaşılamadığının bildirildiği, şüphelilere ait adli sicil kaydının sorgulamasının yapılarak buna ilişkin evrakın dosya içerisinde yer aldığı, ayrıca dosya kapsamında yer alan şüphelilerin parmak izi ve fotoğraf kayıt formu bilgilerinden de açık kimlik bilgilerinin tespit edildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla şüphelilerin kimliğine dair ayırt edici unsurların dosyada mevcut olduğu belirlenmiştir.

Şikâyetçi … ile ilgili HTS kayıtlarının Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 25.08.2022 tarihli müzekkere ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığından sorulduğu, dosyada yer alan şüpheliler ile şikâyetçilerin beyanları, doktor raporları, kamera kayıtları, ev arama muhafaza altına alma tutanağı, şikâyetçilerden …’ye ait cep telefonuna olay tarihinden sonra takılan hatları gösteren kayıtlar ile bu hatları kullanan şahısların tanık olarak alınan beyanları, kolluk tutanakları hep birlikte değerlendirildiğinde, iddianamenin iadesi sebebi olarak gösterilen şikâyetçi … ile ilgili HTS kayıtlarının incelenmemesi ve görüşme detay bilgisinde yer alan şahısların tanık olarak beyanlarının alınmamış olmamasının şüphelilere atılı eylemler ile ilgili suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut delil niteliğinde bulunmadığı ve şüphelilerin üzerlerine atılı suçları işledikleri hususunda kamu davası açmaya yarar yeterli delil ve şüphenin elde edildiği, bu yöne ilişkin takdir hakkının Cumhuriyet savcısında olduğu, kaldı ki söz konusu eksikliğin yargılamanın her aşamasında Mahkemesince giderilebileceği, iade kararında sayılan gerekçenin 5271 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinde düzenlenen iddianamenin iadesi nedenleri arasında bulunmadığı gözetilmeden, merci tarafından iddianamenin iadesine yapılan “itirazın kabulü” yerine “reddine” karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.09.2022 tarihli ve 2022/698 Değişik İş sayılı kararının kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

09.06.2023 tarihinde karar verildi.