Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/16211 E. 2023/10638 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/16211
KARAR NO : 2023/10638
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli yağma, nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

A. İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hükmolunan cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hükümlerin temyizinin mümkün olmadığı yapılan ön inceleme neticesinde belirlenmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında mağdur … Güney’e yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.10.2020 tarihli ve 2020/79910 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a),(d) ve (h) bendi, nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi 63 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.

2. … 24.Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.12.2022 tarihli ve 2020/424 Esas, 2022/407 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında mağdur … Güney’e yönelik nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a),(d), ve (h) bendleri, 62 nci maddesi 53 üncü maddesi, uyarınca 10 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, mağdur … …’e yönelik
kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 110 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi, uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, katılan …’ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi 53 üncü maddesi, uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, inceleme dışı katılan …’ye nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a),(d), ve (h) bendleri, 62 nci maddesi 53 üncü maddesi, uyarınca 10 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 14.03.2023 tarihli ve 2023/928 Esas, 2023/747 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık ve sanık müdafiinin istinaf başvurusu üzerine;
“…Yargıtay’ın istikrar kazanan son kabulleri itibariyle bir suç işleme kararının icrası kapsamında hürriyetinden yoksun kılma suçunu birden fazla kişiye karşı tek fiille işlenmesi halinde TCK m. 43/2-1 uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekir ise de; dava konusu olayda yağma suçunun gerektirdiği boyutu aşan derecede sanığın silah ile katılan ve mağduru hürriyetinden yoksun kıldığı, yağma eyleminin devamında katılan …’i evde kilitleyerek ve anahtarı kapı üzerine kırarak bıraktığı, evden yağmaladığı eşyaları doldurduğu torbayı mağdur …’a taşıtarak bu mağduru yanında dışarıya çıkarttığı daha sonra serbest bıraktığı sabit olmakla sanığın her iki katılan ve mağdura yönelik eylemlerinin sayı ve niteliği ile kastına dayalı oluşan netice itibariyle zincirleme boyutunu aştığı bu suç yönünden kurulan hükümlerin usul ve yasaya uygun olduğu;
İddianamede sanığın katılan ve mağdura yönelik yağma ve hürriyetinden yoksun kılma eylemlerinin ayrıntılı olarak anlatılarak kamu davasının açıldığı, her iki suç yönünden birer kez cezalandırma talebine karşılık kovuşturma aşamasında CMK 226 uyarınca sevk maddelerinin ikişer kez uygulanma ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilmesinin savunma hakkını kısıtlayıcı nitelikte olmadığı ve CMK 225 vd. uyarınca usul ve yasaya aykırılık oluşturmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık hakkında katılan ve mağdura karşı cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, mağdur …’a karşı yağma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik istinaf istemlerinin incelenmesinde;
Mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, yapılan yargılamada, toplanıp karar yerinde gösterilen delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin ve korunan hukuki değeri ihlale yönelik fiillerin yüklenen suçun tipikliğine yönelik nitelendirmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla, Mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, usul ve yasaya uygun hükümlere karşı yerinde görülmeyen İSTİNAF İSTEMLERİNİN 5271 sayılı CMK’nın 280/1-a. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Sanık hakkında katılan …’ye karşı yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair istinaf itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç tarihinde 6136 SY m. 13 kapsamındaki tabancayla katılan ve mağduru tehdit ederek üzerlerindeki eşyaları gasp etme eylemleri itibariyle mağdur …’dan gasp ettiği eşyalar itibariyle herhangi bir tereddüt bulunmamakla birlikte; katılan …’ye ait yağmalanan eşyaların bir kısmının sonraki celse dinlenen suçun işlendiği evin sahibi tanık …’ın kendisine ait olduğunun iddia etmesi, aynı gün saat 07:30 sularında kaldığı otelde yakalanan sanığın odasında ve üzerinde yapılan aramada ele geçirilen ve emanete alınan eşyaların bir kısmının katılan …’ten bir kısmının ise evden yağmalandığının tespiti, bu yakalama tutanağı itibariyle yağmaya konu ele geçirilemeyen eşya bulunmadığı; tanık …’ın akrabası olan sanığı suçtan kurtarmaya yönelik ifadeleri ile katılan …’nin beyanları arasındaki çelişkiler giderilerek bu katılandan hangi eşyaların yağmalandığı, yakalama tutanağı itibariyle ele geçirilemeyen eşya bulunup bulunmadığının tespitiyle, ele geçirilemeyen tazmini gereken eşya bulunduğunun tespiti halinde kovuşturma aşamasında katılan …’in ifadesinde “…daha sonra …’a ulaştığında iki telefonu iade ettiği” şeklindeki beyanı itibariyle TCK m. 168/4-3 kapsamında tam veya kısmi iade bulunup bulunmadığı katılanın kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin lehe uygulamasına muvafakat edip etmediği, tespit edilerek sonucuna göre sanık lehine etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama koşullarının tartışılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması;
Bozmayı gerektirmiş olup;
5271 sayılı CMK.m. 280/1-d. uyarınca; “İlk derece mahkemesinin kararında 289 uncu maddede belirtilen bir hukuka aykırılık nedeninin bulunması hâlinde hükmün bozulmasına” karar vereceğinin düzenlenmesi karşısında,
Kanuna aykırı, istinaf talebi bu yönüyle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMK. m. 283 uyarınca kazanılmış hakkı saklı kalmak üzere aynı Yasanın 289/1-i ve 280/1-d maddeleri uyarınca BOZULMASINA,
Dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Sanık hakkında mağdur ve katılana karşı cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve katılan …’ye karşı yağma suçundan kurulan hükümler yönünden CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca KESİN;
Sanık hakkında mağdur …’a karşı yağma suçundan Cumhuriyet Başsavcılığına kararın geliş tarihinden, istinaf başvurusunda bulunanlar yönünden ise tebliğ tarihinden itibaren on beş (15) gün içerisinde hükmü veren Dairemize bir dilekçe verilmesi ya da zabıt kâtibine beyanda bulunup tutanak tutturup hâkime onaylatmak veya bir başka ilk derece ceza mahkemesi ya da bölge adliye mahkemesi ceza dairesi aracılığıyla dilekçe gönderilmek, ilgilinin cezaevinde bulunması halinde ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak veya bu hususta bir dilekçe vermek suretiyle, 5271 SY. CMK’nın 286/1. maddesi uyarınca TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere;
Sanık hakkında hükmedilen ceza miktarına göre kaçma veya saklanma şüphesinin bulunması, ölçülü olan tutuklamaya nazaran adli kontrol hükümleri uygulanmasının etkisiz kalacağı hususu ile sanığın tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak, sanığın tahliye talebinin reddine, SANIĞIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA,”
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
1.Kararların usul ve yasalara aykırı olduğuna
2. Sağlık kurulu raporundan da anlaşılacağı üzere tahliye kararı verilmesi gerektiğine,
3.Suçlara ilişkin yasal şartların oluşmadığına,
4.Zarar bulunmadığına,
5.Şikayet bulunmadığına,
6.Somut olayda sanığın hırsızlık kastı bulunmadığına, yağma suçunun şartlarının oluşmadığına, gerek sanık beyanları, gerek mağdur beyanları gerekse de tanık T.A. beyanları incelendiğinde sanığın üzerine atılı eylemi faydalanma kastı güderek işlemediğinin ortada olduğuna,
7. Somut olayın hiçbir aşamasında suç işleme kastı ile hareket edilmediğine,
8.Alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle hüküm kurulmasının hakkaniyete ve dosya mündericatına açıkça aykırı olduğuna,
9.Beraat kararı verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Tanık T.A.’nın ofis olarak kullandığı daire olduğu, olay tarihinden önce bu yerde polis tarafından arama yapıldığının anlaşıldığı, ikametteki bir kısım para ve cep telefonlarının tanığa ait olduğu, tanığın beyanında anahtarını katılan …’e vererek özel eşyalarını alıp abisine vermesini istediği, katılan …’in olay günü kendisine ait eşyalarını almak için tanık T.A’dan anahtarını alarak tanık T.A.’nın evine mağdur … ile birlikte gittiği, eve girdikten bir süre sonra güvenliğin arayarak sanık …’ın geldiğini söylediği, katılanın, sanık …’ın siteye girişine izin vermediği, bir süre sonra sanığın site görevlilerinden kurtularak ikamete geldiği, burada katılanın, sanık …’ın evden çıkmasını istediği, sanık …’ın ise üzerinde bulunan tabancayı doldur boşalt yaparak katılana ve mağdura doğrulttuğu, katılana ait LG ve Iphone marka telefon, bu telefona ait şarj ara kablosu, bir adet içi para dolu kumbara ve 13 adet tesbihi, mağdur …’ın içinde 170,00 TL para bulunan cüzdanını ve cep telefonunu aldığı, daha sonra sanık …’ın, katılan …’i eve kilitlediği içinde çok sayıda telefon, saat ve tablet diğer eşyaları koyduğu çantayı ise mağdur …’a taşıtmak suretiyle siteden dışarı çıktığı, daha sonra çantayı mağdur …’dan alarak, taksiye bindiği ve olay yerinden ayrıldığı, mağdur ve katılanın telefonun G-mail adresinden telefonun yerini tespit ederek kolluk görevlilerine haber verildiği, sanığın otelde mağdur ve katılana ait içi eşya dolu çanta ve silah ile yakalandığı ve kolluk görevlilerince mağdur …’a cep telefonu ve ara kablosu, katılan …’e telefonların, telefona ait ara kablonun, bir adet içi para dolu kumbara ve 13 adet tesbihin teslim edildiği, anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince buna göre uygulama yapıldığı belirlenmiştir.

2. Sanığın, savunmasında tevil yoluyla ikrar ettiği belirlenmiştir

3.Katılan ve mağdurun oluşa uygun beyanlarda bulundukları anlaşılmıştır.

4.Tanıklar A.G.,T.A.’nın oluşa uygun beyanda bulunduğu belirlenmiştir.

5.Görüntü inceleme tutanağının oluşa uygun olduğu anlaşılmıştır.

6.Sanığın mağdura ait suça konu eşya ve para ile birlikte yakalandığının anlaşıldığı kolluk görevlilerince düzenlenen tutanağın dosyada mevcut olduğu belirlenmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, temyize konu nitelikli yağma suçu bakımından Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanık Hakkında Mağdur …’a Yönelik Nitelikli Yağma Suçu Bakımından
1. Suçun Sanık Tarafından İşlenmediğine ve Suç Vasfına İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Yağma suçları 5237 sayılı Kanun’ un 148, 149 ile 150 nci maddelerinde düzenlenmiştir. Yağma başkasının zilliyetliğindeki taşınabilir malı zilliyetin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir ve tehdit ile yarar sağlamak maksadıyla alınmasıdır. 5237 sayılı Kanun’ un 148 inci maddesinin birinci fıkrasında yağma suçu temel şekli, ikinci fıkrasında senet yağması, üçüncü fıkrasında cebir karinesine yer verilmiştir. 5237 sayılı Kanun’ un 149 uncu maddesinde yağma suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. 5237 sayılı Kanun’ un 150 nci maddesinde hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amaçlı yağma ile değer azlığı yaptırıma bağlanmıştır.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Her ne kadar temyiz istemleri başlığı ayrıntılı belirtilen sebepler temyiz istemine konu edilmiş ise de sanığın tevil yoluyla ikrar içeren savunması, mağdur beyanı, bu beyan ile örtüşen tanıklar A.G.,TA. beyanları,yakalama tutanağı, kamera kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın gece vakti, silah kullanmak suretiyle konut içerisinde mağdurdan zorla suça konu eşya ve parayı aldığı böylelikle Olay ve Olgular başlığı altında izah edildiği şekilde kabulü ile sanığın eyleminin sabit olduğuna ve suç vasfının da nitelikli yağma suçu olarak yazılı şekilde belirlenmesine ilişkin hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Cezanın Alt Sınırdan Verilmesi Gerektiği Yönünden
Sanığın birden fazla nitelikli hali ihlal etmek suretiyle eylemlerini işledikleri kabulü ile 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak belirlenen cezaların hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Mağdurun Şikayetçi Olmaması Yönünden
Sanığın eylemine uyan nitelikli yağma suçun kovuşturulmasının şikâyete tabi olmaması dikkate alındığında hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Katılan ve Mağdura Yönelik Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçları Bakımından
Ön inceleme bölümünün (a) paragrafında açıklanan nedenle sanık müdafinin temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Hakkında Mağdur …’a Yönelik Nitelikli Yağma Suçundan Kurulan Hüküm Bakımından
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 14.03.2023 tarihli ve 2023/928 Esas, 2023/747 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 ve 289. maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 24.Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

11.05.2023 tarihinde karar verildi.