Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/16192 E. 2023/11480 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/16192
KARAR NO : 2023/11480
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

İ S T İ N A F S O N R A S I T E M Y İ Z
T U T U K L U

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/405 E., 2023/347 K.
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık … müdafii, sanık … müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İade, Bozma

1. Sanık … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hüküm yönünden, sanık müdafi 06.03.2023 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinde bulunmuş ise de; sanık …’in 01.03.2023 tarihli dilekçesinde, “Temyiz hakkında feragat ettiğini” beyan etmesi karşısında; temyiz hakkından feragat sebebiyle dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi gerektiği anlaşılmıştır.

2. Sanık … hakkında, ilk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilerek, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.05.2022 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanun’unun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri, 37 nci maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 15. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.11.2022 tarihli ve 2022/222 Esas, 2022/397 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) (c) ve (d) bentleri, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 01.02.2023 tarihli ve 2023/405 Esas ve 2023/347 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz istemi
Yağma suçunun cebir ve tehdit unsurlarının oluşmadığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Hakkındaki yağma suçundan mahkûmiyet hükmü kurulan ve kesinleşen …’nın, hakkında FETÖ terör örgütü ile ilgili para ve transfer gerçekleştiği iddiası bulunan katılana ait bilgileri suç tarihinde aktif olarak polis görevinde olan sanık …’ya söylediği, sanık …’nın, temyizden feragat eden sanık …’e durumu anlattığı, bu şekilde sanıkların katılana ait ikamete 28.04.2022 günü sabah saat 06.30 – 07.00 sıralarında gittikleri, sanık …’nın üzerinde polis yeleği olduğu ve sanık …’nın kimlik kartını katılana göstererek evi aramaya başladıkları, evden katılana ait 150.000 dolar 30.000 euro ve 20.000,00 TL parayı aldıkları ve katılanın evinde bulunan aile üyelerine ait 4 adet cep telefonunu da aldıkları, katılanı emniyete götürdüklerini söyleyerek geldikleri araca bindirdikleri ve katılana plastik kelepçe taktıkları, daha sonra katılanın ikametinde kamera olup olmadığına yönelik araştırma yapmak amacıyla tekrar ikamete geri döndükleri, … ve sanık …’nın kamera kayıt cihazını katılanın ikametinden aldıkları, akabinde katılanı … sahilde bulunan Jandarma binasının karşısında indirdikleri, daha sonra sanıkların, …’nın kullanımında olan Emniyet Müdürlüğü’ne ait beyaz minibüse geçtikleri, burada suça konu parayı paylaştıkları, akabinde sanık …’nın yanında sanık … olduğu halde Dacia marka 34…… plakalı aracı kiraladığı, aracın kira bedelini suça konu paradan ödediği, sanık …’nın 28.04.2022 tarihinde ekipler tarafından yakalandığı, sanık …’nın eşi olan …’a ikametinin önünde bulunan kiralık aracı ortadan kaldırmasını temizletmesini ve içerisinde bulunan paraları ve kendisine ait silah ve telsizi de almasını söylediği, …’ün eniştesi olan …’nın da yardımıyla araçtaki poşet içerisinde bulunan parayı silahı ve telsizi aldıkları, …’in para dolu poşetin içerisinden 1.000 euro ve 2300 doları …’ya verdiği, bu paraların da …’nın evinde yapılan aramada ele geçirildiği, akabinde …’un ağabeyi olan ve boş olan … …’a ait daireye suça konu eşyaları koydukları, yapılan arama ve el koyma işlemlerinde suça konu paraların bir kısmının ele geçirildiği maddi vakıa olarak kabul edilmiştir.

2. Katılanın komşusu olan tanık …e suç günü sabah 06.30 sıralarında kapısının çalındığını kendisine katılanın fotoğrafının gösterildiğini ve gelen şahsın katılanın nerede oturduğunu sorduğu ve söylemesi üzerine gittiklerini akabinde katılana ait evde yağma olayının gerçekleştiğini duyduğuna dair beyanda bulunmuş ve soruşturma aşamasında sanığı fotoğraf üzerinden ayrıca yaptırılan canlı teşhis sonucu “tam ve kesin” olarak teşhis etmiştir.

3. Katılan, soruşturma aşamasında fotoğraf üzerinden ve yaptırılan canlı teşhis ile sanığı kapısına polis yeleği ile gelen şahıs olarak “tam ve kesin” olarak teşhis etmiştir.

4. Sanık aşamalarda atılı suçu ikrar etmiştir.

5. Sanığın evinde yapılan aramada katılana ait hard disk, flash bellek ve poşet içerisinde 50.205 dolar, 10.100 euro, 7.700,00 TL para ele geçirilmiştir.

6. Katılanın soruşturma aşamasında sıcağı sıcağına alınan beyanında, “kapıma gelen şahıslar evimde yüklü miktarda para olduğunu ve bu parayı illegal yollardan kazandığımı söylediler. Ardından bu şahıslar yatak odama girdiler ve evde sakladığım, 150.000 dolar, 30.000 euro, ve 20.000,00 TL paramı bularak bu paraları poşete koymamı istediler. Poşet getirerek paraları poşete koydum. Diğer şahıslar da evde bulunan tüm paraları topladı ve onları da bir poşete koydular. Ayrıca şahıslar ikametimde bulunan bir harici disk ve flash belleği de aldılar. Arama bitince beni vatan emniyete götürüp ifademi alacaklarını söylediler ve 07.30 sıralarında beyaz clio marka bir araca bindim. ” demiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Yağma Suçunun Cebir ve Tehdit Unsurunun Gerçekleşmediğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Katılanın soruşturma aşamasında sıcağı sıcağına alınan beyanında, “kapıma gelen şahıslar evimde yüklü miktarda para olduğunu ve bu parayı illegal yollardan kazandığımı söylediler. Ardından bu şahıslar yatak odama girdiler ve evde sakladığım, 150.000 dolar, 30.000 euro, ve 20.000,00 TL paramı bularak bu paraları poşete koymamı istediler. Poşet getirerek paraları poşete koydum. Diğer şahıslar da evde bulunan tüm paraları topladı ve onları da bir poşete koydular. Ayrıca şahıslar ikametimde bulunan bir harici disk ve flash belleği de aldılar. Arama bitince beni vatan emniyete götürüp ifademi alacaklarını söylediler ve 07.30 sıralarında beyaz clio marka bir araca bindim. ” dediği, yine kovuşturma aşamasında alınan beyanında da, “Sabah yedi gibi zile basıldı. Polis kıyafetli biri ve polis yeleği vardı. Diğer arkadaşlarda yoktu. Mali şubeden geldiklerini arama yapacaklarını, bununla ilgili yardımcı olunmasını söyledi. Aile bireylerini salona topladık. Birisi aile bireylerinin başında duruyordu. Diğer iki arkadaş yatak odasına girdi. Orada eşyaları karıştırdı. Paraları açıkta olanları ben verdim. Tüm malzemeleri aldıktan sonra dediler bir poşet getirin. Getirdik poşeti paraları bir poşete telefonları, bilgisayarı, tableti bir poşete koyduk. Koridordan çıktık.” dediği, aşamalardaki ifadelerinde kendisine cebir ve tehdit uygulandığına dair beyanı bulunmadığı, sanıklar ile katılanın evden çıkıp araç ile bir süre yolculuk yaptıkları ve sanıkların emniyetin önünde katılanı araçtan indirdikleri bu bağlamda dosya kapsamı itibariyle sanık … tarafından katılana yönelik eylemlerinin yağma suçunun unsuru niteliğinde olan cebir ve şiddet boyutuna ulaşmadığı fakat kararı temyiz etmeyen sanık … ve sanık …’nın polis memurları oldukları, temyiz etmeyen sanık …’un katılan hakkında yargılama yapıldığını ve para transferi yaptığını işi gereği duyarak bu bilgiyi diğer sanıklar ile paylaştığı anlaşılmıştır. 5237 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen icbar suretiyle irtikap suçunda, kamu görevlisinin bir kimseyi kendisine veya başkasına yarar sağlamayı veya bu yolda vaadde bulunmaya icbar etmesi gerekmektedir. Bu suçun maddi unsurunu oluşturan icbar, mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli doğrudan doğruya veya dolayısıyla her türlü zorlayıcı hareketin yapılmasını ifade etmektedir. Cebirden ise, manevi cebiri anlamak gerekmektedir, bu nedenle icbarın yağma suçunun oluşumuna neden olan cebir veya tehdit boyutuna varmaması gerekmektedir. Sanıkların eylemlerinin ise icbar mahiyetindeki manevi cebirden ibaret kaldığı, kamu görevlisi olma sıfatının sağladığı nüfustan yararlanarak kendi görev alanına girmeyen bir konuda bir kimseye icbarda bulunarak yarar sağlanmasının da irtikap suçunu oluşturması karşısında suç vasfında yanılgıya düşülerek nitelikli yağma suçundan hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 01.02.2023 tarihli ve 2023/405 Esas, 2023/347 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy çokluğuyla BOZULMASINA, bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanıklar … ve …’ya SİRAYETİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

12.06.2023 tarihinde karar verildi.

(Karşı Oy)

K A R Ş I O Y

Sanıklar haklarında katılana karşı yağma suçundan cezalandırılmaları amacıyla açılan kamu davasının kovuşturması sonunda ilk derece mahkemesi tarafından yağma suçundan mahkumiyet kararları verilmiştir. Bu kararlara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi esastan ret kararı vermiştir.

Sanıklar müdafilerinin temyiz istekleri nedeniyle Dairemiz tarafından temyiz incelemesi yapılmıştır. Sanıkların katılana karşı eylemleri sırasında tehdit ve cebir kullanmadıkları ve eylemlerin bu haliyle irtikap suçunu oluşturduğu düşüncesiyle bozma yönünde karar verilmiştir.

Dosya kapsamında yapılan incelemede katılanın FETÖ üyesi olmak suçundan kovuşturması olduğu anlaşılmaktadır. Sanıkların bu durumu bilmeleri nedeniyle kendilerini görevli olarak tanıtıp katılanın evine geldikleri ve cep telefonu ekranından arama kararı gibi bir yazı gösterip arama yaptıkları ve sonrasında katılana ait bir kısım eşyalar ile nakit paraları aldıkları, daha sonra katılanı da yanlarına alarak araçla oradan ayrıldıkları ve bir süre sonra katılanı araçtan indirerek uzaklaştıkları sabittir.

Sanıklardan biri istihbarat şubede, diğeri güvenlik şubede çalışan polis memurlarıdır. Üçüncü kişi ise kamu görevlisi olmayıp sanık polislerin arkadaşlarıdır. Katılan hakkında yürütülen bir kamu davası olduğuna ve sanık polislerin bu yargılama ile ilgili bir görevleri bulunmadığı gibi bu görev içerisinde değerlendirilecek bir yerde çalışmadıklarına göre irtikap suçunun maddi unsuru olan görevlerinin sağladığı bir nüfuzdan söz edilmesi olanaklı değildir.

Sanıklar herhangi bir görevleri bulunmadan ve çalıştıkları birimlere göre de nüfuz edebilecekleri bir alanda olmadan yanıltıcı tanıtma yaparak ve olmayan arama kararını katılana göstererek zaten onda bulunan zor durumu da kullanarak iradesini bozup bir kısım eşya ve paraların kendilerine teslimini sağlamışlardır. Diğer taraftan bir kısım paraları da kendilerinin aramaları sonucu ve katılanın rızası dışında aldıkları konusunda beyanlar olduğu dosyaya yansımıştır.

Bu durumda katılanın yeniden beyanlarının tespit edilerek evdeki olayların nasıl geliştiği açıklığa kavuşturulduktan ve gerekirse evde bulunan diğer aile bireylerinin beyanlarına başvurulduktan sonra temyiz incelemesine konu eylemlerin dolandırıcılık veya dolandırıcılık-hırsızlık suçlarının yasal unsurlarının oluşup oluşmadığının tartışılarak yeniden değerlendirme zorunluluğu nedeniyle bozma kararı verilmesi gerekirken irtikap suçunun oluştuğu gerekçesiyle verilen çoğunluk görüşüne katılmıyorum.