Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/15870 E. 2024/163 K. 09.01.2024 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/15870
KARAR NO : 2024/163
KARAR TARİHİ : 09.01.2024

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/583 Değişik İş
SUÇ : Basit tehdit
KARAR : İtirazın kabulüne
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

“Basit tehdit” suçundan sanıkMuzaffer Hacımurtazaoğlu’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 29 uncu ve 62 nci maddelerinin birinci fıkraları ile 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 440 TL ile adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.06.2021 tarihli ve 2020/253 Esas, 2021/400 sayılı Kararına karşı yapılan itirazın kabulüne dair Artvin Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.01.2022 tarihli ve 2021/583 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 271 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle karar tarihi olan 04.01.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi uyarınca, 08.02.2023 tarihli ve 94660652-105-08-7900-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.03.2023 tarihli ve 2023/24074 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 24.03.2023 tarihli ve KYB-2023/24074 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5271 sayılı Kanun’un 251. maddesinde, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir” şeklindeki,
Geçici 5. maddesinde yer alan, “(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla; …c) 250 nci maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251 ve 252 nci maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 1/1/2020 tarihinden itibaren uygulanır. d) 1/1/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklindeki düzenlemeler ile,
Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı kararı ile geçici 5. maddenin d bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş,…” ibaresinin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde,
Somut dosya kapsamında, sanığın mahkûmiyetine konu suçun, 5271 sayılı Kanunu’nun 251. maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğu ve kararın 02/06/2021 tarihinde verildiği, ancak 5271 sayılı Kanun’un 251/1. maddesindeki düzenlemenin emredici nitelikte olmayıp takdire bağlı olduğu ve mahkemece basit yargılama usulüne ilişkin düzenlemeye de değinilerek yargılamaya devam edildiği, nitekim 04/06/2020 tarihli tensip zaptı ile “…Tanığın beyanlarının tespiti için basit yargılamaya uygulamaya yer olmadığına…” şeklinde değerlendirmede bulunularak takdiren basit yargılama usulünün uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği gözetildiğinde, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde “Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir. (Ek cümle:8/7/2021-7331/23 md.) 175 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.” ve anılan Kanun’un Geçici 5 inci maddesinde yer alan “(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla; …c) 250 nci maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251 ve 252 nci maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 01.01.2020 tarihinden itibaren uygulanır. d) 01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklinde düzenlemenin yer aldığı,

Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararı ile Geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş,…” ibaresinin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği,

Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararı ile Geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…hükme bağlanmış…” ibaresinin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, “… kesinleşmiş…” ibaresinin ise aynı yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verildiği,

Somut olayda; sanığın mahkumiyetine konu suçun, 5271 sayılı Kanunu’nun 251 inci maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğu ve kararın 02.06.2021 tarihinde verildiği, ancak 5271 sayılı Kanun’un 251 maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemenin emredici nitelikte olmayıp takdire bağlı olduğu ve mahkemece basit yargılama usulüne ilişkin düzenlemeye de değinilerek yargılamaya devam edildiği, nitekim 04.06.2020 tarihli tensip zaptı ile “…Tanığın beyanlarının tespiti için basit yargılamaya uygulamaya yer olmadığına…” şeklinde değerlendirmede bulunularak takdiren basit yargılama usulünün uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği gözetildiğinde, merciince “itirazın reddi” yerine “itirazın kabulüne” karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Artvin Ağır Ceza Mahkemesinin 04.01.2022 tarihli ve 2021/583 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

09.01.2024 tarihinde karar verildi.