Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/15674 E. 2023/12783 K. 27.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/15674
KARAR NO : 2023/12783
KARAR TARİHİ : 27.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/388 E., 2022/444 K.
SUÇ : Nitelikli Yağma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Suça sürüklenen çocuklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye Ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 26.08.2011 tarihli 2011/89 nolu iddianamesi ile suça sürüklenen çocuklar hakkında nitelikli yağma suçunu işlediği iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezalandırılmaları istemli kamu davası açılmıştır.
2. Yapılan yargılama sonucu … Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.11.2011 tarihli ve 2011/2191 Esas, 2011/803 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocukların nitelikli yağma suçundan beraatlerine karar verilmiştir.

3. … Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.11.2011 tarihli ve 2011/2191 Esas, 2011/803 Karar sayılı kararının o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 01.12.2015 tarihli ve 2013/1416 Esas, 2015/45531 Karar sayılı ilâmıyla;
”Oluşa ve dosya içeriğine göre, yakınan …’nın olaydan hemen sonra karakolda alınan 01/08/2011 tarihli ifadesinde, sanıkların birlikte kendisini tartaklayıp yere düşürdüklerini ve dövdüklerini, cebindeki 30,00 TL parayı da alarak kaçtıklarını, aynı tarihli savcılık ifadesinde de benzer şekilde, sanıkların birlikte kendisini darp ederek cebindeki 30,00 TL parayı zorla aldıklarını belirttiği,
Tanık …’un 31/07/2011 tarihli beyanında, olay günü annesiyle evlerine gittikleri sırada, yakınanın yerde yattığını gördüklerini ve sanıkların birlikte yerde yatan yakınanı tartaklayıp “Para ver lan” diye para istediklerini ve cebinden zorla parasını aldıklarını gördüğünü, 08/08/2011 tarihli savcılık ifadesinde ve mahkemede ise benzer şekilde, sanıkların yakınanı tartakladıklarını ve “Para ver lan” dediklerini duyduğunu, ancak parasını aldıklarını bizzat görmediğini söylediği,
Tanık Sevil Akbaşın da tüm aşamalarda benzer şekilde, evine doğru gittiği sırada yakınanın yerde yattığını ve yanında da sanıkların bulunduğunu, aralarında arbede yaşandığını gördüğünü, yanlarına gittiğinde yakınanın kendisine 30.-TL parasının alındığını söylediğini ifade ettiği anlaşılmıştır.
Buna göre, sanıkların yakınana yönelik cebir kullanmak suretiyle 30.-TL parasını aldıkları ve bu haliyle birden fazla kişi tarafından birlikte yağma suçunu işledikleri sabit olduğu gözetilmeden, yakınanın duruşma sırasında değişen ve sanıkları cezadan kurtarmaya yönelik olduğu değerlendirilen beyanlarına itibar edilmek suretiyle, suç vasfında yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan şikâyet yokluğu nedeniyle yazılı şekilde düşme kararı verilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanıkların eyleminin yağma suçunu oluşturduğu iddiasıyla kamu davası açıldığı, kasten yaralama eylemi nedeniyle açılmış ayrı bir dava bulunmadığı, ayrıca kasten yaralama suçunun yağma suçunun unsuru olduğu, bu durumda eylemin kasten yaralama suçunu oluşturduğundan bahisle hüküm kurulması ile yetinilmesi yerine, aynı eylem nedeniyle sanıklar hakkında hem kasten yaralama suçundan şikâyet yokluğu nedeniyle düşme, hem de yağma suçundan beraat şeklinde, kesin hüküm oluşturacak şekilde iki farklı karar verilerek kendi içinde çelişki yaratılması,
2-Suç tarihinde 18 yaşından küçük bulunan sanıklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası’nın 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmaması ve aynı Yasanın 3. fıkrası gereğince sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda tartışılmaması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu … Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.04.2016 tarihli ve 2016/13 Esas, 2016/73 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocukların nitelikli yağma suçundan beraatlerine karar verilmiştir.

5. … Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.04.2016 tarihli ve 2016/13 Esas, 2016/73 Karar sayılı kararının o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 10.03.2021 tarihli ve 2020/1725 Esas, 2021/4365 Karar sayılı ilâmıyla;
”Oluş ve dosya içeriğine göre; suç tarihinde suça sürüklenen çocukların yanlarına çağırdıkları mağduru döverek yere düşürdükten sonra para ver lan diyerek cebinde bulunan 30,00 TL parasını aldıklarının mağdur ve tanık beyanlarından anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocukların eyleminin birden fazla kişiyle birlikte yağma suçunu oluşturduğu ve daha önce suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen beraat kararlarını bozan Dairemizin 01.12.2015 tarih 2013/14116 Esas, 2015/45531 Karar sayılı bozma ilamına da uyulmasına karar verildiği halde kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı biçimde beraat hükümleri kurulması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

6. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu … Ağır Ceza Mahkemesi, 22.06.2021 tarihli ve 2021/131 Esas, 2021/149 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuklar hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 150 nci maddesinin ikinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

7. … Ağır Ceza Mahkemesi, 22.06.2021 tarihli ve 2021/131 Esas, 2021/149 Karar sayılı kararının suça sürüklenen çocuklar müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 09.11.2022 tarihli ve 2021/23135 Esas, 2022/15623 Karar sayılı ilâmıyla;
”Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara,uyulan bozmaya, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocukların suç tarihinden önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması ve suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması koşullarının varlığı halinde 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinde düzenlenen erteleme müessesesinin uygulanabileceği dikkate alınarak, suça sürüklenen çocukların adli sicil kaydı incelendiğinde suç tarihinden önce kesinleşmiş ertelemeye engel suç kayıtlarının bulunmamış olması ve verilen sonuç hapis cezasının 3 yılın altında kalmış olması karşısında suça sürüklenen çocuklar hakkında nitelikli yağma suçundan hükmolunan cezaların ertelenip ertelenmeyeceği yönünde, aynı yasanın 51/1-b maddesinde yazılı koşulun tartışılarak, değerlendirme yapılması gerekirken, ceza miktarı bakımından şartları tutmadığı şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK’nın 51. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
2-Yargılama giderlerinin her bir suça sürüklenen çocuğun sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden eşit olarak alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

8. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu … Ağır Ceza Mahkemesi, 22.12.2022 tarihli ve 2022/388 Esas, 2022/444 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuklar hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 150 nci maddesinin ikinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi ve 51 inci maddesi uyarınca erteli 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça Sürüklenen Çocuklar Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
1. Mağdurun esas hakkındaki beyanlarının alınmayarak 5271 sayılı Kanun’un 216 ncı maddesinin birinci fıkrasına aykırı davranıldığına;
2. Suça sürüklenen çocukların yağma kastı ile hareket etmediklerine, beraatlerine karar verilmesi gerektiğine,
3. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Suça sürüklenen çocuklar … ile …’in suç tarihinde sokakta mağdur …’yı yanlarına çağırarak yumrukladıkları, cebindeki tüm parayı kendilerine vermelerini istemeleri ile mağdurun cebini eliyle kapatmaya çalıştığı, ancak suça sürüklenen çocuk …’in mağdurun sol cebine elini sokarak zorla sol cebinde bulunan 30,00 TL parayı suça sürüklenen çocuk …’ın yardımı ile aldığı ve olay yerinden uzaklaştıkları anlaşılmıştır.

2. Mağdurun olay nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığına dair hastane raporları dosya içerisinde yer almaktadır.

3. Olayı gören tanıklar S.A. ve F.K.’nin, mağdurun kolluk ve 01.08.2011 tarihli savcı huzurunda alınan beyanlarını doğrular nitelikte anlatımlarda bulundukları görülmüştür.

4. Tanıklar ve mağdurun suça sürüklenen çocukları canlı olarak beş kişi arasından teşhis ettiklerine dair 01.08.2011 tarihli teşhis tutanağı dosya içerisinde yer almaktadır.

5. Suça sürüklenen çocuklar aşamalardaki savunmalarında; olay günü mağduru dövdüklerini ancak parasını almadıklarını ifade etmişlerdir.

6. Mahkemece Hukuki Süreç başlığı altında (7) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Mağdurun Esas Hakkındaki Beyanlarının Alınmayarak 5271 Sayılı Kanun’un 216 ncı Maddesinin Birinci Fıkrasına Aykırı Davranıldığına Yönelik;
5271 sayılı Kanun’un delillerin tartışılması başlıklı 216 ncı maddesinin birinci fıkrasının “Ortaya konulan delillerle ilgili tartışmada söz, sırasıyla katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiine veya kanunî temsilcisine verilir.” şeklindeki hükmü ile, yargılama sırasında ortaya konulan delillerin tartışılmasında davanın taraflarına hangi sıra ile söz verileceği hususu düzenlenmiştir. Bu açıklamaya göre, somut olay değerlendirildiğinde;

2011 yılından beri süregelen yargılamada çok defa mağdurun esas hakkındaki beyanlarının tespit edildiği görülmüştür. Mağdur suça sürüklenen çocuklardan şikayetçi olmamış davada katılan sıfatını da almamıştır. Bozma üzerine yapılan yargılamanın 22.12.2022 tarihli celsesinde hazır bulunan mağdura, bozma ilamına karşı diyecekleri sorulduğunda önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirterek suça sürüklenen çocuklardan şikayetçi olmadığını ifade etmesi karşısında suça sürüklenen çocuklar müdafiinin bu husustaki temyiz itirazları reddedilmiştir.

2. Suça Sürüklenen Çocukların Yağma Kastı ile Hareket Etmediklerine, Beraatlerine Karar Verilmesi Gerektiğine Yönelik;
Mağdurun kolluk ve 01.08.2011 tarihli savcı huzurunda alınan beyanları , bu beyanlar ile uyumlu hastane raporları, tanıkların anlatımları, teşhis tutanağı ve Hukukî Süreç başlığı altında (3), (4) numaralı paragraflarda bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmları karşısında, suça sürüklenen çocukların eylemlerinin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Vesaire Yönünden;
Yargılama sürecindeki islemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, asamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin suça sürüklenen çocuklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz isteği reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Ağır Ceza Mahkemesi, 22.12.2022 tarihli ve 2022/388 Esas, 2022/444 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuklar müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle, ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

27.09.2023 tarihinde karar verildi.