Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/15145 E. 2023/11420 K. 09.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/15145
KARAR NO : 2023/11420
KARAR TARİHİ : 09.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/811 E., 2021/867 K.
ŞİKÂYETÇİ : …
SUÇLAR : Tehdit, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma
İNCELEME KONUSU
KARARLAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Selçuk Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.07.2021 tarihli ve 2020/1836 Esas, 2021/688 Soruşturma, 2021/638 İddianame numaralı iddianamesiyle sanık hakkında tehdit, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 125 inci maddesinin birinci fıkrası ile 123 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.

Selçuk Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.10.2021 tarihli ve 2021/811 Esas, 2021/867 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında basit yargılama usûlü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, sanığın tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası ve 123 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyarınca 2 ay 7 gün hapis cezası (2 kez) ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca hak yoksunluklarına ve aynı Kanun’un 58 inci maddesi gereği cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, söz konusu kararın, itiraz edilmeksizin 19.11.2021 tarihinde kesinleştiğine ilişkin kesinleştirme şerhi düzenlendiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi uyarınca, 04.01.2023 tarihli ve 94660652-105-35-9676-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.02.2023 tarihli ve 2023/4921 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.02.2023 tarihli ve KYB-2023/4921 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, sanık hakkında düzenlenen iddianamede 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinin uygulanması talep edilmediği hâlde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, cezasının 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen hüküm ve kararlar aleyhine gidilebilir.

2. 5271 sayılı Kanun’un “Kararların açıklanması ve tebliği” başlıklı 35 inci maddesinin inceleme konusu ile ilgili üçüncü fıkrası;
“(3) İlgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar, kendisine okunup anlatılır.”
Şeklinde düzenlenmiştir.

3. Somut olayda; yokluğunda verilen 25.10.2021 tarihli kararın sanığın hazırlık aşamasında ifadesi alındığı sırada en son verdiği aynı zamanda halen mernis adresi de olan adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre 11.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış ise de UYAP kayıtlarına göre sanığın tebliğ tarihinde cezaevinde bulunduğunun anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan tebligatın usûlsüz olduğu ve inceleme konusu hükmün kesinleşmediği anlaşılmıştır.

4. Henüz kesinleşmediği belirlenen inceleme konusu hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 252 inci maddesi uyarınca itiraz yoluna tabi olduğu, olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma talebine konu edilemeyeceği belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

09.06.2023 tarihinde karar verildi.