YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1458
KARAR NO : 2023/9582
KARAR TARİHİ : 27.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
Sanık hakkında kasten yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali ve 6316 sayılı yasaya muhalefet suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik yapılan itirazların … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.07.2022 tarihli ve 2022/866 Değişik İş sayılı kararı ile itirazların reddine kararı reddine karar verildiği anlaşıldığından hükmün bu kısımları inceleme dışı bırakılmıştır.
Sanık hakkında hakaret ve kişiyi hürriyetinden yoksul kılma suçları yönünden 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinde yer verilen “On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak (…) istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları nazara alınarak 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçların, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadıkları dikkate alındığında, sanık hakkında hakaret suçundan verilen beraat kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan … vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemlerinin, aynı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Sanık hakkında katılanlara yönelik nitelikli yağma suçundan İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 19.01.2022 tarihli ve 2022/171 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında katılan …’e karşı hakaret, silahla tehdit, haberleşmenin gizliliğinin ihlali, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, nitelikli yağma suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi ve 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 132 inci maddesinin birinci fıkrası, 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (a) bendi, 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (d) ve (h) bentleri uyarınca; katılan …’ya karşı nitelikli hırsızlık, silahlı tehdit ve nitelikli yağma suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 142 nci maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendi ile 143 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (d) ve (h) bentleri ve 53, 54, 58 ve 63 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılma istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.04.2022 tarihli ve 2022/30 Esas, 2022/254 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılan … …’a karşı silahlı tehdit ve haberleşme gizliliğinin ihlali suçlarının bir bütün halinde nitelikli yağma suçu kapsamında olduğu kabul edilerek 5237 sayılı Kanun’un 149 ncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ve 62 nci madde uyarınca 9 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına; sanık hakkında katılan … palaya karşı silahlı tehdit ve nitelikli hırsızlık suçlarının bir bütün halinde nitelikli yağma suçu kapsamında kaldığı kabul edilerek 5237 sayılı Kanun’un 149 ncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ve 62 nci madde uyarınca 9 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 07.10.2022 tarihli ve 2022/1388 Esas, 2022/131 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
1. Mahkumiyet için yeterli delilin bulunmadığına,
2. Yağma suçunun unsurunun oluşmadığına,
3. 5237 sayılı Kanun’un 150 nci ve 29 uncu maddelerinin uygulanması gerektiğine, B. Katılan … Vekilinin Temyiz Sebepleri;
1. Sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
2. Takdiri indirim nedenlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığına,
3. Sanığın üst hadden cezalandırılması gerektiğine,
C. Katılan …’nın Temyiz Sebepleri;
1. Sanık hakkında ayrıca hırsızlık ve silahla tehdit suçlarından hüküm kurulması gerektiğine,
2. Sanığın üst hadden cezalandırılması gerektiğine,
3. Sanık hakkında takdiri indirim nedenlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanığın, lise yıllarından beri dönem dönem arkadaşlık ilişkisi yaşadığı katılan …’nın diğer katılan …’le olan arkadaşlığını kabullenemediği, 05.10.2021 tarihinde saat 02.27 sularında katılanı …’yi cep telefonu ile arayarak “..senin hayatın sinkaf edeceğim…” dediği, görüşmenin sonlanmasından kısa bir müddet sonra katılan …’nin kapısına geldiği, katılan …’nin komşularından çekinip kapıyı açması üzerine sanığın zorla içeri girerek evde bulunan diğer katılan …’in yüzüne elindeki silahla vurmaya başladığı, katılanlara hitaben “…sizi sinkaf edeceğim, senin beynini dağıtırım, senin cesedini bulamazlar, sizi öldürürüm…” şeklinde tehdit içerikli sözler söylediği, silahını doldur boşalt yaptığı sırada bir adet merminin evin içine düştüğü, bu sırada katılan …’nin korkup baygınlık geçirdiği, devamında sanığın katılan …’nin aracının anahtarını, katılan …’in ise cep telefonunu ve aracının anahtarını zorla aldıktan sonra katılan …’i dışarıya çıkarmak istediği, bu sırada kendine gelen katılan …’nin kapıyı kilitleyip sanığa engel olmaya çalıştığı, sanığın silah doğrultarak katılan …’nin elindeki anahtarı zorla aldıktan sonra katılan …’i evden dışarı çıkarıp bina içinde darp ederek aracının yanına kadar getirdiği, aracın şöfor koltuğuna kendisi ön yolcu koltuğuna ise katılan …’i bindirdiği bu şekilde hareket ettikten bir müddet sonra katılan …’in aracın yavaşladığı anda el frenini çekerek aracın durmasını sağladığı, sanığın katılan …’i darp edip bu defa aracın şöfor koltuğuna katılan …’i ön yolcu koltuğuna kendisi oturup tekrar hareket ettikleri, sanığın söylemesi üzerine bir petrol istasyonu önünde durdukları, bu sırada katılan …’nin yaptığı ihbar üzerine harekete geçen kolluk güçleri petrol istasyonunun önünde araçla bekleyen sanık ve katılan …’i görüp olaya müdahale ederek sanığı yakaladığı, araç içinde yapılan aramada silahın ele geçtiği, sanığın polis aracına alındığı sırada katılanı … …’in söylemesi üzerine sanıkta bulunan cep telefonu ondan alınarak katılana teslim edildiği anlaşılmıştır.
2. Edremit Devlet Hastanesinden alınan 05.10.2021 tarihli ve 40737 sayılı genel adli muayene raporu ve … Adli Tıp Şube Müdürlüğünden alınan 11.03.2022 tarihli ve 2022/644 sayılı rapor içeriklerine göre katılan …’ün olayla uyumlu olacak şekilde yaraladığı tespit edilmiştir.
3. Dosya içerisinde bulunan 05.10.2021 tarihli ve 04:20 zamanlı tutanak içeriğine göre olayın kolluğa intikal şekli, sanığın yakalanma anı ve suça konu eşyanın bulunma biçimi katılan anlatımları ile uyumlu olduğu saptanmıştır.
4. Sanığın yakalanıp polis aracına konulduktan sonra katılan …’in cep telefonunun sanıkta bulunduğunu söylemesi üzerine kolluk güçleri tarafından katılana ait cep telefonu sanıktan alınarak katılan …’e teslim edildiği ve buna ilişkin 11.10.2021 tarihli tutanağın dosya içerisinde bulunduğu görülmüştür.
5. Sanığın üst aramasında ele geçen Katılan …’ye ait araç anahtarının 05.10.2021 tarihli teslim tesellüm tutanağı ile kendisine teslim edildiği anlaşılmıştır.
6. Katılanın ikametinin karşısında bulunan siteye ait kamera kaydına göre sanığın 01:06 ile 01:58 sularında olay yerine müteaddit defa gittiği tespit edilmiş ve buna ilişkin 05.10.2021 tarihli ve 13:26 zamanlı tutanağın dosya içerisinde bulunduğu görülmüştür.
7. Dosya içerisinde bulunan arama kaydı tespit tutanağına göre sanık ile katılan … arasında 05.10.2021 tarihinde saat 02.27 de bir dakikalık görüşmenin gerçekleştiği anlaşılmıştır.
8. Kolluk güçlerince olay sırasında yere düşen merminin katılan …’nin ikametinde koridorun sol tarafında fayans üstünde ve bir adet diğer merminin ise apartma içinde merdiven üzerinde bulunduğu anlaşılmış ve bunlara ilişkin 05.10.2021 tarihli ikadet tutanağın dosya içerisinde mevcut olduğu görülmüştür.
9. Tutanak düzenleyicileri olan polis memurları O.B.İ, Ö.E …Y’nin tanık olarak beyanlarının alındığı anlaşılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
V. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Delil Yetersizliği Yönünden
Katılanlar beyanları, sanık savunması, tanık anlatımları, tutanaklara ve hukuken elverişli tüm kanıklara göre sanığı eylemi sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yağma Suçunun Unsuru ve Suç Kastı Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 148 inci ve 149 uncu maddelerinde düzenlemeye göre; bir başkasının kendisinin veya yakınının hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden yada mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Suç anılan değerlere yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit veya cebir kullanılması suretiyle gerçekleşir. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamaktadır. Bu bilgiler ışığında olay ve olgular bölümünün (1) numaralı paragrafında açıklanan şekilde suça konu eşyaları katılardan zorla alan sanık hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. 5237 Sayılı Kanun’un 150 nci ve 29 uncu Maddelerinin Değerlendirilmesi Yönünden
a) Katılanlar arasında hukuki anlamda bir alacak ve borç ilişkinin bulunmayan sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin birinci fıkrasının uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
b) Suça konu eşyaların önem ve değeri dikkate alındığında 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen değer azlığı hükümlerinin yasal koşulları oluşmadığından sanık müdafiinin bu yöndeki temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
c) Katılanlardan kaynaklı haksız tahrik oluşturabilecek bir fiilin dosya kapsamından tespit edilemediğinden sanık müdafiiinin haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
B. Katılan … ve Katılan … … Vekilnin Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Nitelikli Hırsızlık, Silahlı Tehdit ve Zincirlime Suç Hükümleri Yönünden
a) Yağma suçu amaç ve araç hareketlerden oluşan bir suçtur. İlk önce almayı gerçekleştirmek için araç hareketler olan cebir veye tehdit kullanılır, sonrasında bu cebir ve tehdidin etkisiyle malın alınması veya tesliminin sağlanması ile suç tamamlanır. Yağma, tehdit veya cebir kullanma ile hırsızlık suçlarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bir suç olduğundan birden çok hukuki değer korunmaktadır. Bu itibarla Mahkemece sanığın silah tehdidiyle suça konu eşyaları zorla alması şeklindeki eyleminin nitelikli yağma suçu kapsamında kaldığını kabul ederek ayrıca nitelikli hırsızlık ve tehdit suçlarından hüküm kurulmamasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
b) 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin üçüncü fırkası uyarıca yağma suçunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayacağı öngörüldüğünden katılan … vekilinin bu yöndeki temyiz istemi yerinde görülmemeştir.
2. Ceza Miktarı Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak belirlenen cezanın hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Takdiri İndirim Yönünden
Sanık kurulan hükümde, takdiri İndirimler yönünden; 5237 sayılı Kanun’un “Takdiri İndirimler” başlıklı 62 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir….”, şeklinde düzenlemeye yer verildiği, Mahkemece “”…Sanığın sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar lehine takdiri indirim nedeni kabul edilmekle…” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeler ile sanık hakkında takdiri indirim oranının uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
A. Hakaret ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Ön inceleme bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafii ve katılan … … vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca Tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
B. Nitelikli Yağma Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 07.10.2022 tarihli ve 2022/1388 Esas, 2022/131 Karar sayılı kararında katılan …, katılan … vekili ve sanık müdafiince ve sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy çokluğuyla TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
27.03.2023 tarihinde karar verildi.
(Karşı Oy)
KARŞI OY
1. Sanığın daha önceden duygusal boyutta arkadaşlık ilişkisi yaşadığı …’nin diğer katılan … ile olan arkadaşlığını kabullenemediği, bunun etkisi ile sanığın olay saatinde katılan …’nin evinde giderek burada bulunan katılanlara tehdit içerikli sözler sarf ettiği, ardından katılan …’i silahla darp edip cep telefonunu ve aracın anahtarını zorla aldığı, bu sırada kapıldığı korkuyla baygınlık geçiren …’nin çantasını kurcalayıp aracının anahtarını aldığı, devamında katılan …’i zorla evden dışarı çıkarıp katılan …’in aracına bindikleri, seyir halindeyken katılan …’in cep telefonunu inceleyip müessir fiillerde bulunmaya devam ettiği, bir müddet daha gidip yol üzerinde durduktan sonra ihbar üzerine olay yerine gelen kolluk güçleri tarafından olaya müdahale edildiği, sanığın üzerinde bulunan eşyaları kolluk güçlerine kendiliğinden teslim ettiği anlaşılmıştır.
Olayın akışı dikkate alındığında, sanığın kıskançlık duygusu ile hareket ederek suça konu eşyalar olan araç anahtarları ve cep telefonu dışında değerli hiç bir şeyi almadığı, suça konu araç anahtarını kendisini olası takipten kurtulmak, cep telefonunu ise katılanlar arasındaki görüşmeleri tespit etmek amacıyla aldığının kabulü dosya kapsamı ile örtüştüğü, sanığın katılanlara göz dağı vermek amacıyla suç teşkil eden davranışlar sergilediği anlaşılmış ise de suça konu eşyaları kalıcı veya geçici suretle mal edinme kastı ile aldığına yönelik şüpheler oluştuğu ve yağma suçunda aranan yararlanma ve/veya mal edinme kastı ile hareket ettiğini gösteren dosya kapsamı ile örtüşen her türlü şüpheden uzak hukuka elverişli kesin bir delilin bulunmadığı anlaşıldığından sayın çoğunluğun yağma suçunun unsurlarının oluştuğu yönündeki görüşüne katılmıyorum.
2. Kabule göre de;
a) Katılan …’in cep telefonunu zorla alan sanığın yakalanıp polis aracına konulduktan sonra katılan …’in cep telefonunun sanıkta bulunduğunu söylemesi üzerine sanığın kediliğinden üzerinde bulunan katılan ait cep telefonunu çıkarıp kolluk güçlerine teslim ederek iade de bulunduğu gözetildiğinde sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Dosya içeresinde bulunan 05.10.2021 tarihli tutanak içeriğine göre sanıktan ele geçen araç anahtarının kolluk tarafından katılan …’ye teslim edildiği dikkate alındığında, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin karar yerinde tartışmasız bırakılması,
Nedenleriyle hükümlerin etkin pişmanlık yönünden bozulması inancıyla sayın çoğunluğun bu yöndeki düşüncüsüne de iştirak etmiyorum.