Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/13745 E. 2023/11353 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/13745
KARAR NO : 2023/11353
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/350 E. 2022/583 K.
ŞİKÂYETÇİ : …
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Üst Cumhuriyet savcısı, sanık
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bor Cumhuriyet Başsavcılığının 26.01.2012 tarihli ve 2011/1852 Soruşturma Nolu iddianamesi ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 125 inci maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası, 43 üncü maddesi, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.

2. Bor Sulh Ceza Mahkemesinin 13.02.2013 tarihli ve 2012/54 Esas, 2013/106 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 125 inci maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası, 43 üncü maddesi, 62 nci 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 3 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 58 inci maddesi uyarınca cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

3. Bor Sulh Ceza Mahkemesinin 13.02.2013 tarihli, 2012/54 Esas, 2013/106 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 25.10.2017 tarihli ve 2014/32005 Esas, 2017/23248 Karar sayılı ilâmıyla;
” 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bor 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 27.03.2019 tarihli ve 2017/999 Esas, 2019/486 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve 62 nci maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 125 inci maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 58 inci maddesi uyarınca cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

5. Bor 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 27.03.2019 tarihli ve 2017/999 Esas, 2019/486 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 03.01.2022 tarihli ve 2020/3769 Esas, 2022/80 Karar sayılı ilâmıyla;
“17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

6. Bor 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 17.06.2022 tarih, 2022/350 Esas, 2022/583 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve 62 nci maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 125 inci maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası , 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 58 inci maddesi uyarınca cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanığın Temyiz Sebepleri;
1. Haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
2. Erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına,
3. Vesaire

B.Üst Cumhuriyet savcısının Temyiz sebepleri
1.Hükümlerin alt sınırdan kurulmasının usul ve yasaya aykırılığına,
2.Vesaire
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın ayrı yaşadığı eşi A.Ç ile şikâyetçinin birlikte yaşadıkları, olay tarihinde sanığın kendisinin kullandığı 0 537 .. .. nolu hattan, şikâyetçinin kullandığı 0 536 .. .. nolu hatta, 07.08.2011 günü saat 14.18’de “senin ananı sikeyim o karıyı sike sike sikim yorulmuştu, ikinizi de aynı şekilde sikecem merak etme orospu çocuğu” 07/08/2011 günü saat 14.20’de, “lan pezevenk sende neyi hak ediyosun biliyonmu yarrami onunda 8 ay sonra götüne sokacam merak etme ananda orospuydu senin” 07.08.2011 günü 14.22’de “oğlumu en fazla ben olmadim için kaçirirsin kizini de ben kacircam sende izlicen pezevenk” 07.08.2011 günü saat 14.26’da “zoruna gitmesin pezevenk askerde geldiğimde kariyide alıcam, çocuğumuda senin götüne ağzına yarrami sokcam” ve 07.08.2011 günü saat 14.35’te “kizini izmirden sonra getircem sende sana yakin uslupla satarsin pezevenklik sana çok yakışıyor” şeklinde mesajlar göndermek suretiyle hakaret ve tehdit ettiği anlaşılmıştır.

2.Sanık aşamalarda ikrar içeren savunmalarda bulunmuştur.

3.Kolluğun 07.08.2011 tarihli mesaj tespit tutanağı dosya arasındadır.

4.Mahkemece, Hukuki Süreç başlığı altında (3) ve (5) numaralı paragraflarda bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmlarına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanık ve üst Cumhuriyet savcısının diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın aşamalarda, suç tarihinde boşanma aşamasında olduğu eşi ile çocuğunun şikâyetçi ile birlikte yaşadığını ve çocuğunun kendine gösterilmediğini ileri sürdüğü, şikâyetçinin de sanığın eşi ve çocuğu ile birlikte yaşadığını kabul ettiği, sanığın şikâyetçi ile yaptığı telefon görüşmesinde şikâyetçinin kendisine hakaret etmesi üzerine sinirlenerek suça konu mesajları gönderdiğini beyan etmesi karşısında; 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu ve 129 uncu maddelerinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanık ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

07.06.2023 tarihinde karar verildi.