Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/13442 E. 2023/10559 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/13442
KARAR NO : 2023/10559
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 15.08.2011 tarihli, 2011/5167 Soruşturma Nolu iddianamesiyle sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve 43 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 3. Sulh Ceza Mahkemesinin, 08.12.2011 tarihli ve 2011/665 Esas, 2011/1143 Karar sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilerek 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi geregi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, karar 11.01.2012 tarihinde kesinleşmiştir.

3. Sanığın tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğine ilişkin 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca tabi tutulduğu 5 yıllık denetim süresi içinde 21.02.2015 tarihinde tehdit ve hakaret suçunu işlediğine ilişkin … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.01.2016 tarihli ve 2015/338 Esas, 2016/36 Karar sayılı kararı ile mahkûmiyetine karar verilerek bu kararın, 21.01.2016 tarihinde kesinleştiği belirlenip ihbarı üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.04.2016 tarihli ve 2016/83 Esas, 2016/308 Karar sayılı kararı ile hüküm açıklanarak 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.04.2016 tarihli ve 2016/83 Esas, 2016/308 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15.10.2018 tarihli ve 2017/17732 Esas, 2018/17190 Karar sayılı ilâmı ile;
“Denetim süresi içerisinde kasten işlenerek açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına neden olan … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2016 tarih, 2015/338 esas, 2016/36 sayılı kararına konu suçun TCK’nın 125/1-2 maddesine uyan hakaret olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 125/1-2 maddesi kapsamındaki hakaret suçu önceden de uzlaşma kapsamında ise de, 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında anılan … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2016 tarih, 2015/338 Esas, 2016/36 Karar sayılı ilamı ile ilgili uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleme koşulunun oluşup oluşmadığının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Kabule göre de; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,”
Nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

5. Bozma üzerine … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.07.2019 tarihli ve 2018/787 Esas, 2019/390 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

6. … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.07.2019 tarihli ve 2018/787 Esas, 2019/390 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 09.02.2022 tarihli ve 2020/6222 Esas, 2022/4108 Karar sayılı ilâmı ile;
“1-Uyulmasına karar verilen Dairemizin 15.10.2018 tarihli bozma ilamınında belirtildiği üzere, hükmün açıklanması ihbarına konu edilen … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/338-2016/36 E-K sayılı ilamına yönelik uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı yönünde bir araştırma yapılmadan, eksik incelemeyle karar verilmesi,
2-Bir önceki bentte belirtilen bozma nedenine göre, taraflar arasında uzlaştırma sağlanamaması halinde, 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1 maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile TCK’nın 7 ve CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

7. Bozma üzerine … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2022 tarihli ve 2022/218 Esas, 2022/509 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri;
Hükümle ilgili lehine tüm yasal hakların uygulanması talebine,
Vesaire
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın suç tarihinde 0535… ve 0538….. nolu telefonu ile katılan ait 0531 …… nolu telefonu birden fazla kez arayarak ve mesaj göndererek “Kahpe, o..pu, mezara gitsen de benden kurtulamazsın, bu koku kan kokusunda biter, böyle kalacağını aklından geçirebiliyor musun” diyerek tehdit ettiği anlaşılmıştır.

2. Katılanın hattına ait HTS kayıtları getirtilmiş, mesaj tespit tutanağı düzenlenmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulandığı, Seçenek yaptırımlar yönünden; 5237 sayılı Kanun’un “Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar” başlıklı 50 nci maddesinin birinci fıkrasına göre “…suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre…” Erteleme yönünden; 5237 sayılı Kanun’un, “Hapis cezasının ertelenmesi” başlıklı 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; “Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir.” şeklinde düzenlemeye yer verildiği,” yine Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu yönünden ise; 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin alıtnıcı fıkrasının (b) bendinde” Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. Mahkemece “sanığın kişiliği, suçtan pişmanlığının bulunmaması, deneme süresi içinde yeniden suç işlemiş olması, suç işleme hususundaki eğilimi gözetilerek ilerde tekrar suç işlemekten kaçınacağına dair olumlu kanaat gelmediğinden” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeler ile lehe hükümlerin uygulanmamasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2022 tarihli ve 2022/218 Esas, 2022/509 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

09.05.2023 tarihinde karar verildi.