Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/12956 E. 2023/9648 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12956
KARAR NO : 2023/9648
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/70270 Soruşturma sayılı iddianamesi ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/1. fıkra 1. cümle, 43/1, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 26.09.2012 tarihli ve 2012/499 Esas, 2012/1008 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/1.1. cümle, 43/1. maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. … 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 26.09.2012 tarihli ve 2012/499 Esas, 2012/1008 Karar sayılı kararının o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 27.03.2017 tarihli ve 2014/17399 Esas, 2017/9378 Karar sayılı kararı ile;
”..02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,..”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. … 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.10.2018 tarihli ve 2018/23 Esas, 2018/816Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/1.1. cümle, 43/1. maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

5. … 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.10.2018 tarihli ve 2018/23 Esas, 2018/816 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 25.01.2021 tarihli ve 2020/807 Esas, 2021/1984 Karar sayılı kararı ile;
”..17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,..”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
6. … 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2021/238 Esas, 2021/482 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/1.1.cümle, 43/1., 251/3. maddeleri uyarınca 5 ay 18 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

7. … 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2021/238 Esas, 2021/482 Karar sayılı basit yargılama usulüne göre verilen karara; sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine 5271 sayılı Kanun’un 251/2. maddesi gereğince duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya devam edilmesi kararı verilmiş ve … 22.Asliye Ceza Mahkemesinin 22.11.2021 tarihli ve 2021/545 Esas, 2021/891 sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/1.1. cümle, 43/1. maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri;
1. Üzerine atılı suçu kabul etmediğine ve beraat etmesi gerektiğine,
2. Suçun ceza ve dava zamanaşımı sürelerinin dolduğuna,
3. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü, sanığın katılanın eşine ait olan ancak katılan adına kayıtlı 0543……. nolu telefonu çaldırıp kapatmaya başladığı, ardından hakaret içeren mesajlar gönderdiği, bunu öğrenen katılanın kendisine ait 0544…… nolu telefondan eşine mesaj gönderilen telefonu aramaya başladığı, ancak telefona cevap verilmediği, daha sonra sanık tarafından mesajların katılana ait telefona “Ben Serikin azrailiyim sen canına susamışsın, senin kulaklarını kesmezsem namerdim, g… kazık çakacağım” diyerek çok sayıda mesajlar gönderildiği anlaşılmıştır.

2. Sanığın tevil yoluyla ikrarda bulunduğu görülmüştür.

3. Sanık ile katılan ve katılanın eşine ait görüşme kayıtlarını içeren bilirkişi raporu dosya içerisinde mevcuttur.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın Beraat Etmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Katılan beyanı, katılan beyanı ile uyumlu bilirkişi raporu, sanık savunması ve Hukukî Süreç başlığı altında (3), (5) numaralı paragraflarda bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmları karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Zamanaşımı Sebebi ile Düşme Kararı Verilmesi Gerektiğine Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden;
Sanığın eylemine uyan ve 5237 sayılı Kanun’un 106/1.1. cümle maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olağan dava zamanaşımı süresinin 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre 8 yıl olduğu, aynı suçun olağanüstü dava zamanaşımı süresinin ise 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 12 yıl olduğunun anlaşılması karşısında sanığın üzerine atılı eylem nedeniyle zamanaşımı süreleri dolmadığı gözetilerek kararda bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Vesaire Yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.11.2021 tarihli ve 2021/545 Esas, 2021/891 sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

29.03.2023 tarihinde karar verildi.