YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12863
KARAR NO : 2023/9837
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 22.12.2008 tarihli ve 2009/69659 soruşturma sayılı iddianamesi ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve 53 üncü maddesi gereği cezalandırılması ve hak yoksunluklarına karar verilmesi istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. … Sulh Ceza Mahkemesinin 20.02.2009 tarihli ve 2008/245 Esas, 2009/69 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddenin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 6 ay ve 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası geregi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildigi, bu kararın 02.03.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
3. … 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.11.2015 tarihli ve 2014/999 Esas, 2015/572 Karar sayılı kararı ile sanığın, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğine ilişkin 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca tabi tutulduğu 5 yıllık denetim süresi içinde 15.01.2014 tarihinde tehdit suçunu işlediği ve Korkuteli Sulh Ceza Mahkemesi’nin 14.05.2014 tarihli ve 2014/54 Esas ve 2014/195 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesi uyarınca neticeten 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek bu kararın, 08.10.2014 tarihinde kesinleştiği belirlenip ihbarı üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanması ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddenin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 6 ay ve 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasınahak yoksunluklarına karar verilmiştir.
4. … 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.11.2015 tarihli ve 2014/999 Esas, 2015/572 Karar sayılı kararı sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 18.09.2018 tarihli 2017/15086 Esas ve 2018/14802 Karar sayılı kararı ile;
“1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Kabule göre de;
Sanığın, tehdit eylemini on dakika içinde gönderdiği mesajlarla gerçekleştirmesi karşısında, yenilenen kasttan söz edilmeyeceği ve bu nedenle eylemin tek bir suç kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, TCK’nın 43. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini, “
Nedeniyle başkaca yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
5. … 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2019 tarihli ve 2018/938 Esas, 2019/182 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü maddesi gereği hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
6. … 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2019 tarihli ve 2018/938 Esas, 2019/182 Karar sayılı kararı sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 13.10.2020 tarihli 2020/2273 Esas ve 2020/11395 Karar sayılı kararı ile;
“Ancak;
1-17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarda ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2-Kabule göre;
Önceki hükmün sanık lehine bozulması nedeniyle, sanığın en son bildirdiği adresine, yokluğunda karar verileceği ihtarını da içeren usulüne uygun şekilde tebligat çıkarılması suretiyle duruşmaya çağrılması gerektiği gözetilmeden, en son bildirdiği adresi yerine bir başka adrese çıkartılan ve iade gelen tebligat ile yetinilerek hüküm kurulması,
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
7. … 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli ve 2021/16 Esas, 2021/766 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü maddesi gereği hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri;
Hükmü temyiz etme iradesine ve vesaireye ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın kullanmakta olduğu 0505 … 47 nolu telefondan müştekiye 0532 … 23 nolu telefona 02.12.2008 tarih 22.27 ve 22.37 de mesajlar çektiği içeriğinde “sana bu sms dikkatlice oku diye yazdım benim bu dünyada en çok sevdiğim iki kişiyi kayıp ettirdin bana şubemide ararsan umrumda değil elini bile tutmadım senin ama geri gelmezlerse boğazını keseceğim sen öldün unutma bu olayı temizle Ya da öldüreceğim seni, yada çocuğun var sen bilirsin, şu telefonu aç yoksa oturduğun evi başına yıkarım” şeklinde mesajlar göndererek tehdit ettiğinin kabul edildiği anlaşılmıştır.
2. Sanık savunmasında şikâyetçi ile daha önce arasında bir arkadaşlık ilişkisi olduğunu, boşanıp kendisi ile evlenmesini istediğini, bunu kabul etmeyerek ayrılmasına rağmen cep telefonunu aradığı için kızgınlıkla mesajları çektiğini mesajları tehdit amacıyla çekmediğini savunmuştur.
3. Şikâyetçinin olayla uyumlu beyanlarda bulunduğu anlaşılmıştır.
4. 03.12.2008 tarihli mesaj tespit tutanağında sanığın gönderdiği mesajların içeriğini de içeren yazılar dosya arasında mevcuttur.
5. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (4), (6) numaralı paragraflarda bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmlarına uyulmasına karar verildiği ve gereğinin yerine getirildiği belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli ve 2021/16 Esas, 2021/766 Karar sayılı kararında sanığın öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
05.04.2023 tarihinde karar verildi.