YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12720
KARAR NO : 2023/9871
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/78583 Soruşturma No.lu iddianamesi ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/1, 58, 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.
2. … 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 10.04.2012 tarihli ve 2010/1354 Esas, 2012/569 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/1,62 maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 09.07.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
3. … 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.11.2014 tarihli ve 2014/668 Esas, 2014/476 Karar sayılı kararı ile sanığın deneme süresi içerisinde … 5.Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/202 Esas, 2014/465 Karar sayılı kararı içeriğinden 31.01.2014 tarihinde işlediği anlaşılan eşe karşı kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 86/3.a maddesi uyarınca verilen ve 08.05.2014 günü kesinleştiği anlaşılan mahkûmiyet kararı uyarınca 10.04.2012 tarihli hükmün açılanması ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/1, 62 nci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
4. … 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.11.2014 tarihli ve 2014/668 Esas, 2014/476 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 03.05.2017 tarihli ve 2016/10956 Esas, 2017/13892 Karar sayılı ilâmıyla;
”:.. 1-Soruşturma evrakı ile … (kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 10/04/2012 tarih, 2010/1354 Esas, 2012/569 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın verildiği kovuşturma evrakının, aslı ya da onaylı suretleri dosya içerisinde bulundurulmadan, onaysız fotokopi niteliğindeki suretleri ile yetinilerek karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1 maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması;…”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
5. … 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.05.2018 tarihli ve 2017/505 Esas, 2018/395 Karar sayılı ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/1, 62 nci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
6. … 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.05.2018 tarihli ve 2017/505 Esas, 2018/395 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine,Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 25.05.2021 tarihli ve 2018/6110 Esas, 2021/15430 Karar sayılı ilâmıyla;
”:.. Ancak;
1-17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2-TCK’nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler ve anılan Kanun’un 53/1. maddesinde sayılan diğer hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,..”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
7. … 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.01.2022 tarihli ve 2021/432 Esas, 2022/8 Karar sayılı ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/1, 62 nci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
1. Basit yargılama usulü uygulanmaksızın verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Sanık hakkında haksız tahrik indiriminin uygulanması gerektiğine,
3. Vesaire,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın teknesi ile izinsiz çalışması nedeniyle, mağdurun daha önce şikayetçi olmasından dolayı, sanık ile mağdur aralarında husumet bulunduğu, olay günü teknede iken aralarında yine bir tartışma çıktığı ve sanığın mağdura hitaben “bırakın öldüreceğim” dediği anlaşılmıştır.
2. Sanık savunmasında, olay günü mağdurun teknesine gimeye çalışıp tartıştıklarını ancak tehdit içeren söz söylemediğini beyan etmiştir.
3. Tanık Y.B’nin mağduru destekler nitelikte beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Basit Yargılama Usulünün Uygulanması Gerektiğine Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden;
5271 sayılı Kanun’un 251/1 inci maddesinde, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir” şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran, basit yargılama usulünün uygulanmasının mahkemenin takdirinde olduğu, mahkemece basit yargılama usulüne ilişkin düzenlemeye de değinilerek yargılamaya devam edildiği, nitekim 13.01.2022 tarihli oturumda vermiş olduğu ara kararında “…Duruşma aşamasına geçilmesi, dosyanın Yargıtay aşamasından geçmesi, delillerin değerlendirilmesi için mahkememizce yargısal işlemlerin yapılması nedeniyle takdiren basit yargılama usulünün uygulanmamasına karar verildi..” şeklinde değerlendirmede bulunularak takdiren basit yargılama usulünün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesinde, hukuka aykırılık görülmemiştir.
Sanık Hakkında Haksız Tahrik İndiriminin Uygulanması Gerektiğine Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden;
Sanığın teknesi ile izinsiz çalışması nedeniyle mağdurun sanık hakkında daha önce şikâyetçi olmasından dolayı aralarında husumet bulunduğu, olay günü teknede iken aralarında yine bir tartışma çıktığı ve sanığın müştekiye hitaben “bırakın öldüreceğim” demek suretiyle tehdit ettiği somut olayda, mağdurun sanık hakkında şikayetçi olması eyleminin haksız fiil olarak kabul edilemeyeceği, ilk haksız hareketin sanık tarafından gerçekleştirildiği anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Vesaire Yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.01.2022 tarihli ve 2021/432 Esas, 2022/8 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
05.04.2023 tarihinde karar verildi.