YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12500
KARAR NO : 2023/9756
KARAR TARİHİ : 04.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1 Sanık hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/13529 İddianame No.lu iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 25.10.2010 tarihli ve 2010/1446 Esas, 2010/1264 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci de 53 üncü maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. … 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 25.10.2010 tarihli ve 2010/1446 Esas, 2010/1264 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 27.04.2015 tarihli ve 2013/10621 Esas, 2015/27841 Karar sayılı kararı ile;
“…Sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde, yakın tarihte işlediği başka suçlar nedeniyle hakkında TCK’nın 32. maddesi kapsamında hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında, ilgili ilamlar doğrultusunda sanığın suç tarihinde akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış ya da önemli derecede azalmış olup olmadığı hususunda sağlık kurulu raporu aldırılarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturmayla mahkumiyet kararı verilmesi…”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma kararı üzerine … 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.04.2016 tarihli ve 2015/657 Esas, 2016/440 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
5. … 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.04.2016 tarihli ve 2015/657 Esas, 2016/440 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 18.11.2020 tarihli ve 2017/1472 Esas, 2020/16986 Karar sayılı kararı ile;
“…1-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Uzlaşmanın sağlanamaması halinde ise;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,…”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
6. Bozma kararı üzerine … 67. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2022 tarihli ve 2021/788 Esas, 2022/296 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında nitelikli tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci de 53 üncü maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
A. Suçun unsurlarının oluşmadığına, zamanaşımı süresinin dolduğuna,
B. Vesaire
İlişkindir.
III. GEREKÇE
Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 67. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2022 tarihli ve 2021/788 Esas, 2022/296 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
04.04.2023 tarihinde karar verildi.