Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/11843 E. 2023/14275 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/11843
KARAR NO : 2023/14275
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/1020 E., 2021/610 K.
SUÇLAR : Tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının 14.05.2015 tarihli ve 2015/6440 Esas No.lu iddianamesiyle sanık hakkında tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/1-1. cümle, 123, 43 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.04.2016 tarihli ve 2015/641 Esas ve 2016/369 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 106/1-1. cümle, 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 TL adli para cezasına; kişilerin huzur ve sükununu bozmak suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 123/1, 43/1, 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca 1.860,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08.10.2018 tarih, 2017/17027 Esas ve 2018/16683 Karar sayılı ilamı ile “Taraflar arasında uzlaştırma işlemlerinin yapılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği.”
Nedeniyle ”Bozulmasına” karar verilmiştir.

4…. 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.10.2021 tarihli ve 2018/1020 E. 2021/610 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 106/1-1. cümle, 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 TL adli para cezasına; kişilerin huzur ve sükununu bozmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 123/1, 43/1, 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca 1.860,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1.Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun manevi unsuru olan özel kastın gerçekleşmediğine, icra marifetiyle çocuğunu alabilmek için yapılan aramaların hukuka uygunluk nedeni olduğuna,
2.Tehdit eyleminin olmadığına, tanıkların taraflı beyanda bulunduklarına,
3.Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın, katılanın eski eşi olduğu, suç tarihi olan 31.07.2014 tarihinde sanığın katılanın ikametinin bulunduğu yere geldiği, dışarıdan katılanın evini gözlediği, sitenin güvenlik görevlisi olarak çalışan ve tanık olarak beyanı alınan R.T.’nin sanığa “Neye bakmıştınız.” diye sorması üzerine geçiştirmek için “Buradaki satılık dairelere bakıyorum.” dediği, R.T.’nin bu kez “Daireler üzerinde numaralar yazıyor bu numaraları alıp dışarıdan arayın.” diye söylemesi üzerine sanığın site dışına çıktığı ve bir süre daha site dışından katılanın evini takip ettiği, 02.08.2014 günü sanığın bu kez yanında icra memurlarıyla birlikte katılanla müşterek kızlarını görmek için katılanın evinin bulunduğu siteye geldiği, katılanın evde olmadığını görünce yanındakilere “Ben bu kadını böyle giderse öldürürüm, eğer öldürsem devlet bana ceza verir mi.” diye söylediği, bu konuşmaya da site görevlisi R.T.’nin tanık olduğu, daha sonra tanığın bu durumu katılana ilettiği, sanığın bu olaydan sonra kullanımında bulunan 0 507 … .. .. numaralı telefondan katılanın kullanımında bulunan 0 541 … .. .. numaralı telefona “Anabilim başkanında konuştum. İzin almaalmamıssin. Izın almadigin halde izmire gittim diye Nazi babasından kaciriyorsun. Zaten psikolojisini iyice bozdun kizimin.Babasiyle görüşme hakkını keyfince engelleyerek kızımı ilerde hata yapmaya meyilli, psikolojisi iyice bozuk birine dönüştürmeye ne hakkın var. Babasiz büyümüş, yeni bir Nurcan yarattin. Bu zulümle, babasından kaçırmakla, koparmakla senin İsrail’den ne farkın var, aynı şey”, “Yine trafik cezan geldi bana. Borcunu ode. Otobanda OGS siz geçmişin, eylül ayında. Eski cezalarini ve vergi borclarini ode. Hic mi kul hakkından korkmuyorsun. Allah annesi bile olmadığın kizima yaptığın zulumleri yanına kar bırakacak mi zannediyorsun. Allah sana ve ailene hakettigini yapmayacak mi zannediyorsun” şeklinde mesajlar çektiği yine katılanın işyerini defalarca telefonla arayarak izne ayrılıp ayrılmadığını sekretere sorduğu, katılanın 06.08.2014 tarihinde sanıktan şikayetçi olduğu anlaşılmaktadır.

2.Sanığın ” müşterek kızlarını görmek için katılanın evine haciz memuruyla beraber geldiğine,bu nedenle telefon açtığına ve bu sırada tehdit içeren bir söz söylemediğine ” dair savunması dosyada mevcuttur.

3.Katılanın ”O dönemde izinli olduğunu, şehir dışında olduğunu,bu hususu icra dosyasına bildirdiğine ” ilişkin beyanı ve diğer beyanları dosyada mevcuttur.

4…. Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu tarafından yapılan uzlaştırma girişimleri sonucunda taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı, Uzlaştırma Raporu dosyada mevcuttur.

5.Güvenlik görevlisi tanık R.T.’in sanığın sitenin kapının önünde katılanı kastederek “Ben bu kadını böyle giderse öldürürüm, eğer öldürsem devlet bana ceza verir mi.” dedi. şeklindeki soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki katılanı doğrulayan beyanları dosyada mevcuttur.

6.Tanık D.E. beyanları dosyada mevcuttur.

7.Katılanın telefonuna ait mesaj tespit tutanağı dosyada mevcuttur.

8.02.08.2014 tarihli sanığın müşterek kızlarını görmek için katılanın evinin bulunduğu siteye geldiğine dair haciz tutanağı dosyada mevcuttur.

9.Katılanın 21.09.2023 tarihli şikâyetten vazgeçme dilekçesi dosyada mevcuttur.

10.Yargıtay bozma ilâmı dosyada mevcuttur.

IV. GEREKÇE
Sanık müdafiinin Diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
A.Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun takibinin şikâyete bağlı olması, katılanın hükümden sonra verdiği 21.09.2023 tarihli dilekçeyle sanık hakkındaki şikâyetinden vazgeçtiğini bildirmesi ve sanığın 28.02.2019 tarihli talimat duruşmasında şikâyetten vazgeçmeyi kabul ettiğini beyan etmesi karşısında sanık hakkında atılı suçtan düşme kararı verilmesi gerektiği belirlendiğinden karar bu yönüyle hukuka aykırı bulunmuştur.

B.Tehdit suçu yönünden; sanığın yasal görüş günlerinde müşterek kızlarını görmek için geldiğinde birçok defalar katılan tarafından kızını görmesinin engellendiğini beyan ettiği, 02.08.2014 tarihinde yine yasal görüş gününde icra memuruyla müşterek kızlarını görmek için katılanın evinin bulunduğu siteye geldiği ancak katılanın izin alarak şehir dışına gittiğini öğrendiği, kızını göremeyip, katılanın evde olmadığını görünce “Ben bu kadını böyle giderse öldürürüm, eğer öldürsem devlet bana ceza verir mi.” diye söylendiği, bu konuşmayı da site görevlisi tanık R.T.’nin duyduğu, daha sonra tanığın bu durumu katılana ilettiği eylemde, sanıkta sarfedilen sözlerin katılana iletilmesi kasdının olmadığı, ileride gerçekleşmesi muhtemel bir olaya bağlı olarak iddia edilen sözlerin sarfedilmesinde tehdit suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından bu yönden hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR
A.Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Yönünden
Gerekçe bölümünün 1 numaralı paragrafında açıklanan nedenle … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28.10.2021 tarihli ve 2018/1020 Esas, 2021/610 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden sanık hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı Kanun’un 73/4. maddesi ve 5271 sayılı Yasa’nın 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesi gerektiğinden hükmün BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1 madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı Yasa’nın 322 nci maddesinin birinci fıkrasının verdiği yetkiye dayanılarak 5237 sayılı Kanun’un 73/4-6 ve 5271 sayılı Yasa’nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

B.Tehdit Suçu Yönünden
… 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.10.2021 tarihli ve 2018/1020 Esas 2021/610 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği, Gerekçenin 2. bölümünde açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname gerekçesine aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

08.11.2023 tarihinde karar verildi.