Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/11296 E. 2023/12731 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/11296
KARAR NO : 2023/12731
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/1315 E., 2021/1085 K.
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle ve hükmolunan ceza miktarları itibarıyla koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 1412 sayılı Kanun’un 318 inci maddesi uyarınca reddine karar verilerek, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Menemen 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.11.2019 tarihli ve 2019/375 Esas, 2019/891 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit ve kasten yaralama suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararları verilmiştir.

B. … Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesinin, 14.04.2021 tarihli ve 2020/1315 Esas, 2021/1085 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun kabulü ile, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın kaldırılarak, sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince, “Sanığın üzerine atılı suçları kabul etmemesi, mağdur ve tanık İ. Ö.’nün çelişkili beyanları ve tanıklar O. K. ve S.U.’nun beyanları dikkate alındığında, her ne kadar sanığın atılı suçları işlediğine ilişkin şüpheler bulunsa da faili meçhul şüpheliyi azmettirdiğine ilişkin çelişkili ifadeler haricinde başkaca delil bulunmadığı” gerekçesiyle beraat kararları verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, “Sanık savunması, mağdur beyanı, tanık beyanları, düzenlenen tutanaklar, adli muayene raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanık ile mağdurun olaydan önce husumetli oldukları, olay günü sanığın kendi kullandığı 35 D. 4… plakalı araç ile yanında kimliği tespit edilemeyen bir kişi ve tanık olarak beyanı tespit edilen İ. Ö. ile beraber Menemen merkezden, mağdurun ikamet ettiği Kesik Mahallesi’ne geldikleri, sanığın tanık İ. Ö.’ye aracın camlarını tamir ettireceğini söylediği, tanık İ. Ö.’nün sanık ve kimliği tespit edilemeyen şahsın yanından tamir süresini dikkate alarak alışveriş için ayrıldığı, sanığın kimliği tespit edilemeyen şahıs ile birlikte mağdurun oturduğu kahvehane yakınına otomobili ile geldiği, kimliği tespit edilemeyen şahsın burada araçtan inerek kahvehaneye gittiği, oğlu O. K. ile birlikte oturan mağdur S. K.’nın yanına gelerek, “S. amca sen misin?” diye sorduğu, “Evet” cevabı alması üzerine silahla mağdurun ayağına bir el ateş ettiği, sonrasında hızla uzaklaşarak kendisini bekleyen sanığın aracına bindiği ve olay yerinden uzaklaştığı, olay sebebiyle mağdurun dosyaya sunulan rapor kapsamından anlaşılacağı üzere basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte yaralandığı, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmeyerek, kimliği tespit edilemeyen kişiyi azmettirmek suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 38 inci madde delaletiyle tehdit ve kasten yaralama suçlarını işlediği” gerekçesiyle mahkumiyet kararları verilmiştir.

III. GEREKÇE
Sanıkla mağdur arasında, sanığa ait araçta hasar meydana gelmesi nedeniyle anlaşmazlık bulunması ve bu anlaşmazlıktan kaynaklanan sebeplerden eylemlerin gerçekleştiğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında; eylemin yağma veya hukuki alacağı tahsil amacıyla tehdit ve kasten yaralama suçlarını oluşturma ihtimali göz önüne alınarak, davaya bakma, delilleri değerlendirme ve takdir etme yetkisinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmeksizin Asliye Ceza Mahkemesince hüküm kurulmasının 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca kesin hukuka aykırılık halini oluşturduğu, aynı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesince hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesinin, 14.04.2021 tarihli ve 2020/1315 Esas, 2021/1085 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Menemen 2. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

25.09.2023 tarihinde karar verildi.