Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/11264 E. 2023/12868 K. 28.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/11264
KARAR NO : 2023/12868
KARAR TARİHİ : 28.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/33 E., 2021/456 K.
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
KARAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

… 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2021 tarihli ve 2021/33 Esas, 2021/456 Karar sayılı kararı ile hükümlünün, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanması ile hükümlü hakkında basit yargılama usûlü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve 62 nci maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına; hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrasının yollamasıyla 125 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 62 nci maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 1 ay 26 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına hükmedilmesine ilişkin hükmün, itiraz edilmeksizin 19.07.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi uyarınca, 22.12.2022 tarihli ve 94660652-105-34-29084-2021-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.02.2023 tarihli ve 2022/165460 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.02.2023 tarihli ve KYB-2022/165460 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı tehdit suçunun, 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince uzlaşma kapsamına alındığı, yine aynı Kanun’un “Mahkeme tarafından uzlaştırma” başlıklı 254. maddesinin; “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklinde olması karşısında, sanığın işlediği hakaret ve tehdit suçları bakımından uzlaştırma işlemleri yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un “Uzlaştırma” başlıklı 253 üncü maddesinin birinci fıkrasında ve aynı fıkrasının (a) bendinde yer verilen;
“(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:

b) Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;

3. (Ek: 24/11/2016-6763/34 md.) Tehdit (madde 106, birinci fıkra),
…”
Şeklindeki düzenleme karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde tanımı yapılan tehdit suçunun, suç tarihinden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi uyarınca uzlaşma kapsamına alındığı belirlenmiştir.

2. 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi;
“…
Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.
…” Şeklinde düzenleme içermektedir.

3. Hükümlü hakkında yapılan yargılama sonucunda 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen ve suç tarihinden sonra uzlaşma kapsamına alınan tehdit suçu ile 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrasının yollamasıyla 125 inci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen ve suç tarihinden önce de uzlaşma kapsamında olan hakaret suçundan hüküm kurulmuştur.

Her ne kadar soruşturma aşamasında uzlaştırma teklifi yapılmış ise de, söz konusu teklifin yapıldığı tarihte hükümlünün üzerine atılı hakaret suçunun o tarihte uzlaştırma kapsamında bulunmayan tehdit suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi gözetilerek söz konusu uzlaştırma teklifinin hukuken geçerli olmadığı değerlendirilmiştir.

4. 5271 sayılı Kanun’un 254 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen;
“(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.”

Şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlü ile katılan arasında uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre hükümlünün hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği dikkate alınmadan karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. … 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2021 tarihli ve 2021/33 Esas, 2021/456 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

28.09.2023 tarihinde karar verildi.