Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/11261 E. 2023/11845 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/11261
KARAR NO : 2023/11845
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

KANUN YARARINA BOZMA
H Ü K Ü M L Ü

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/339 E., 2022/2 K.
MÜŞTEKİ : Cemile Kürkçü
HÜKÜMLÜ : …
SUÇ : Basit tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
İNCELEME KONUSU
KARAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

… 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.01.2022 tarihli ve 2020/339 Esas, 2022/2 Karar sayılı kararı ile hükümlünün, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanması ile hükümlü hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 62 inci maddesi uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 09.03.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesi uyarınca, 09.12.2022 tarihli ve 94660652-105-34-19825-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.02.2023 tarihli ve 2022/161936 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.02.2023 tarihli ve KYB-2022/161936 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesinde yer alan “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” şeklindeki düzenleme gereğince, suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan 25 gün hapis cezasının 5237 sayılı Kanun’un 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendinin;
“Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.”
Şeklinde düzenlendiği belirlenmiştir.

2. 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrasında; “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.”

5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ise; “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.”
Şeklinde düzenlemeler mevcuttur.

3. İncelenen dava dosyasından; mevcut adlî sicil kaydına göre suç tarihi itbarıyla daha önceden hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan hükümlü hakkındaki 25 gün kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki zorunluluk gereği 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğu dikkate alınmadan karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. … 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.01.2022 tarihli ve 2020/339 Esas, 2022/2 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

3. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeninin daha hafif bir cezayı gerektirdiği belirlendiğinden;
Hüküm fıkrasından 5271 sayılı Kanun’un 231 inci ile 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin ve 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerinin çıkarılarak,
Sanığın 5237 sayılı Kanun’un 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve 62 inci maddesi uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin bölümünden sonra gelmek üzere, tayin olunan hapis cezasının 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan adli para cezasına çevrilmesi uygun görüldüğünden;
“Hükmolunan 25 gün hapis cezasının 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bir gün karşılığı takdir edilen 20 TL’den olmak üzere paraya çevrilmesiyle 500 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hukuka aykırılığın bu şekilde giderilmesine, infazın belirlenen şekilde yapılmasına, kararın diğer kısımların aynen bırakılmasına,”

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

22.06.2023 tarihinde karar verildi.