Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/11258 E. 2023/14861 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/11258
KARAR NO : 2023/14861
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/14 Değişik İş
SUÇ : Tehdit
KARAR : İtirazın kabulüne
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Tehdit suçundan sanık …’in, basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 29 uncu maddesi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararına karşı … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.05.2021 tarihli ve 2021/184 Esas, 2021/404 sayılı Kararına sanık tarafından yapılan itiraz üzerine, mahkemesince genel hükümlere göre yargılama yapılarak sanığın aynı suçtan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 29 uncu maddesi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2021/493 Esas, 2021/844 sayılı Kararına sanığın esas yönünden, katılan vekilinin ise vekalet ücreti yönünden yaptığı itiraz üzerine, itirazın katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinden bahisle kabulüne ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.01.2022 tarihli ve 2022/14 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 271 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle karar tarihi olan 07.01.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi uyarınca, 09.12.2022 tarihli ve 94660652-105-55-4262-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.02.2023 tarihli ve 2022/158259 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.02.2023 tarihli ve KYB-2022/158259 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“İtiraz merciince katılan vekili ve sanık tarafından yapılan itirazın kabulüne ve anılan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de;
1) Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 03/11/2021 tarihli ve 2019/886 esas, 2021/26198 karar sayılı ilamında, “…Katılan A. D.’nin, sanık olarak tehdit ve hakaret suçlarından yargılandığı aynı davada mahkumiyetine karar verilmesi karşısında, katılan vekili tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesinin mümkün olmaması nedeniyle katılan yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi…BOZULMASINA…” şeklinde yer alan açıklamalar nazara alındığında, … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2021 tarihli kararıyla katılan sanık … … hakkında, katılan sanık …’e yönelik basit yaralama suçundan mahkûmiyetine ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, katılan sanık …’in ise katılan sanık … …’e karşı tehdit suçundan mahkûmiyetine karar verildiği, böylelikle her iki katılan sanığın birbirlerine karşı eylemleri nedeniyle mahkûmiyetlerine karar verildiği gözetildiğinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan sanık … … yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinin gözetilmemesinde,
2) … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/01/2022 tarihli kararının gerekçe kısmında, yalnızca katılanın kendisini vekille temsil etmesine rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle itirazın kabulüne karar verildiği, sanığın itirazı konusunda bir değerlendirme yapılmamasına rağmen, hüküm kısmında sanık ve katılan vekili tarafından yapılan itirazın ayrı ayrı kabulüne karar verilmesinde,
Kabule göre de;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 24/05/2021 tarihli ve 2021/8321 esas, 2021/8712 karar sayılı ilamında, “..İtiraz mercii olan … 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 271/2. maddesinde yer alan “itiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir” hükmü karşısında, itiraz konusunda karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde yargılama yapılmak üzere dosyayı mahkemesine iade etmesinde isabet görülmemiştir.” şeklinde yer alan açıklamalar nazara alındığında,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 271/2. maddesinde yer alan, “İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir” şeklindeki düzenleme ile söz konusu eksikliğin itiraz merciince giderilebilecek eksikliklerden olduğu nazara alınarak, itiraz konusu hakkında bir karar vermesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
İnceleme konusu olayda; itiraz merciince katılan vekili ile sanık tarafından yapılan itirazın kabulüne ve anılan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de;

1. … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.05.2021 tarihli kararıyla katılan sanık … … hakkında, katılan sanık …’e yönelik kasten yaralama suçundan mahkûmiyetine ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, katılan sanık …’in ise katılan sanık … …’e karşı tehdit suçundan mahkûmiyetine karar verildiği, böylelikle her iki katılan sanığın birbirlerine karşı eylemleri nedeniyle mahkûmiyetlerine karar verildiği gözetildiğinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan sanık … … lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinin gözetilmemesi,

2. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.01.2022 tarihli kararının gerekçe kısmında, yalnızca katılanın kendisini vekille temsil etmesine rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle itirazın kabulüne karar verildiği, hükmün gerekçesinde sanığın itirazı konusunda bir değerlendirme yapılmamasına rağmen, hüküm kısmında sanık ve katılan vekili tarafından yapılan itirazın ayrı ayrı kabulüne karar verilmesi,

Kabule göre de;

3. 5271 sayılı Kanun’un 271 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, “İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir” şeklindeki düzenleme uyarınca söz konusu eksikliğin itiraz merciince giderilebilecek eksikliklerden olduğu nazara alınarak, itiraz konusu hakkında merciince bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,

Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.01.2022 tarihli ve 2022/14 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

30.11.2023 tarihinde karar verildi.