Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/11065 E. 2023/11709 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/11065
KARAR NO : 2023/11709
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/37 E., 2020/134 K.
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.12.2014 tarihli ve 2014/7449 Esas sayılı İddianamesi ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca cezalandırılma istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 7. Asliye Ceza Mahkemesi 30.04.2015 tarihli ve 2014/1365 Esas, 2015/483 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. … 7. Asliye Ceza Mahkemesi 30.04.2015 tarihli ve 2014/1365 Esas, 2015/483 Karar sayılı kararının sanığın temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 13.12.2017 tarihli ve 2017/3265 Esas, 2017/27629 Karar sayılı kararı ile
“…02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması…”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma kararı üzerine … 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.11.2020 tarihli ve 2020/37 Esas, 2020/134 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri
1. Hükmedilen adli para cezasının iptalini veya ertelenmesine,
2. Vesaire
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGLAR
1. Sanığın Bimer’e gönderdiği dilekçede “…beni bu hale getiren k…. vurmak için elimden geleni yaparım…ben bu hallere düşürdüğü için vuracağım…” biçiminde ifadeler kullanarak katılana yönelik tehdit suçunu işlediği anlaşılmıştır.

2. Sanık tarafından Bimer’e gönderilen dilekçe dava dosyasında bulunmaktadır.

3. Sanık dilekçeyi kendisi tarafından yazıldığını kabul etmiştir.

IV. GEREKÇE
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak:
5271 sayılı Kanun’un 160 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Aynı maddenin ikinci fıkrasında Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Tehdit suçu sırf hareket suçudur. Kural olarak hareketin yapılmasıyla suç tamamlanır. Bu nedenle kural olarak teşebbüse elverişli değildir. Yüze karşı tehdit suçlarında teşebbüs hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Ancak mağdurun yokluğundaki tehdit eyleminde bulunulması halinde mağdurun tehdit içerine sözleri duymadan failin davranışı son verilmişse, icra hareketleri bölünüyorsa bu suç hakkında teşebbüs hükümleri uygulanması mümkündür. Yoklukta yapılan tehditlerde de mağdurun bu durumu öğrenmesi ile suç tamamlanır. Tehdit kamu kurum ve kuruluşları vasıtasıyla yapılmışsa bu durumda sanıkta iletme kastınını bulunduğu kabul edilmelidir.
Somut olaya gelince sanık tarafından Bimer’e gönderilen 13.10.2014 tarihli dilekçe içeriğinde mağdura yönelik suç teşkil eden sözleri tespit eden ilgili kurumun ihbarı üzerine sanık hakkında soruşturma işlemlerine başlanılmıştır. Mağdurun, yokluğunda yapılan tehditten sanık hakkında başlatılan soruşturma kapsamında mağdur sıfatıyla ifadeye çağrılması ile haberdar olduğu anlaşılmıştır. Mağdurun kendisine yönelen tehdit içerikli sözlerden bu şekilde haberdar olması Cumhuriyet Savcılığınca başlatılan soruşturmanın doğal sonucudur ve bu yolla öğrenme ile suçun tamamlandığının kabul edilmesi olanaklı değildir. Soruşturmanın başlaması ile sanığın fiili kesintiye uğramıştır. Hal böyle olunca sanığın tehdit eyleminde oluşan kesinti nedeniyle suçun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden sanık hakkında tamamlanmış tehdit suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.11.2020 tarihli ve 2020/37 Esas, 2020/134 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

Oy birliğiyle 19.06.2023 tarihinde karar verildi.