Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/10945 E. 2023/10322 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/10945
KARAR NO : 2023/10322
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ulus Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.09.2013 tarihli, 2013/501 soruşturma No.lu iddianamesiyle sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. Ulus Sulh Ceza Mahkemesinin, 04.03.2014 tarihli ve 2013/130 Esas, 2014/105 Karar sayılı kararı ile sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 ncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine karar verilmiştir.

3. Ulus Sulh Ceza Mahkemesinin, 04.03.2014 tarihli ve 2013/130 Esas, 2014/105 Karar sayılı kararının o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2015/15303 E, 2019/14834 K. sayılı ilamı ile;
“1) Sanık … ile kardeşi olan katılan …’ün soruşturma aşamasındaki ifadelerinde olay sırasında yanlarında sadece komşuları olan tanık …’nın bulunduğunu ifade etmelerine ve bu tanığın fiili doğrulamasına karşın; mahkemece soruşturma aşamasında ifadesi bulunmayan ve sanık ile katılanın kardeşi olan tanık …’ün beyanlarının hükme esas alınarak sanık hakkında beraat kararı verilmesi;
2) Mahkemece bozmaya uyulması ve sanık …’e yükletilen tehdit suçunun oluştuğunun kabulü halinde; bakımından; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine, Ulus Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/32 E, 2020/150 K. sayılı ilâmı ile 5271 sayılı Kanun’un 223 ncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine karar verilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca onama görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz isteği; sanığın üzerine atılı suçu işlediği halde beraatine karar verildiğine, vesaire ilişkindir.

III. GEREKÇE
A. Sanık …’in katılan …’yı ”Senin kelleni uçuracağım, seni öldüreceğim, seni yaşatmayacağım” şeklinde sözlerle hayatına veya vücut dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit ettiği bu itibarla 5237 sayılı Yasanın 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi gereğince cezalandırılması amacıyla kamu davası açılmıştır.

B. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

C. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 21.01.2014 tarihli sorgu işlemi olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ulus Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/32 E, 2020/150 K. Sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

02.05.2023 tarihinde karar verildi.