Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/10843 E. 2023/9524 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/10843
KARAR NO : 2023/9524
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Silahla tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 16.07.2013 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/2-a, 43/1-2 nci maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.11.2013 tarihli ve 2013/542 Esas, 2013/774 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında zincirleme şekilde silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/2-a, 43/2, 62/1 inci maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir

3. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.11.2013 tarihli ve 2013/542 Esas, 2013/774 Karar sayılı hükmünün o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07.05.2019 tarihli ve 2015/2847 Esas, 2019/8288 Karar sayılı ilamı ile,
” … Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın suç tarihinde TCK’nın 32. maddesi gereğince, “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği silahla tehdit suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış ya da önemli derecede azalmış olup olmadığı” hususunda sağlık kurulundan veya Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece temyiz dışı mala zarar verme suçu ile ilgili görüş içeren … Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi tarafından düzenlenen 06/06/2013 tarihli yetersiz rapora dayanılarak eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması..”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine, … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.10.2020 tarihli ve 2020/66 Esas 2020/437 Karar sayılı kararı ile sanığın zincirleme şekilde silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/2-a, 43/2, 62/1 inci maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebebi;
1. İradesi dışında meydana gelen olayı samimi olarak anlattığını lehine hükümlerin uygulanmadığına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine,
2. Vesaire,
ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. … Devlet Hastanesinde hemşire olarak görev yapan mağdurlar …, … ve …’nin saat 11.00 sıralarında psikiyatri servisi hemşire odasında bulundukları esnada, sanığın elinde bıçakla odaya girdiği ve elindeki bıçakla kendisini yaraladığı ve aynı zamanda bıçağı mağdurlara sallayarak “gelin lan buraya sizi öldüreceğim” diyerek tehdit ettiği, kısa bir süre sonra kat görevlisi mağdur …’ın sanığın yanına gelerek sanığı sakinleştirmeye çalıştığı, sanığın elindeki bıçağı mağdur …’a da salladığı ancak dengesini kaybederek elindeki bıçağı düşürmesi üzerine mağdur … tarafından odadan çıkartıldığı ve oturma odasına götürülürken koridorda asılı bulunan panoyu kırdığı, oturma odasının kapısına tekme atarak zarar verdiği ayrıca oturma odasının camını sandalye ile kırdıktan sonra sandalyeyi duvara fırlattığı, akabinde hastane güvenliği ve polisinin sanığı etkisiz hale getirdiği anlaşılmıştır.

2. Mağdurlar ifadelerinde (1) No.lu bentte belirtilen şekilde beyanda bulunmuştur.
3. Sanık ifadelerinde özetle ağır bir depresyon geçirdiğinin söylendiğini bir anda sinirlenin boşaldığını hastanedekilere elindeki bıçağı salladığını ve hastane camını kırdığını mallara zarar verdiğini belirterek suçlamaları kabul etmiştir.

4. Mağdur … hakkında, sol yanağında kızarıklık olduğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilir nitelikte yaraladığının belirtildiği 08.07.2013 tarihli adli muayene raporu dava dosyasında mevcuttur.

5. Kolluk tarafından 28.05.2013 tarihli olay yeri inceleme tutanağı dosya içerisinde mevcuttur.

6. Sanık hakkında düzenlenen Adli Tıp Kurumu … Şube Müdürlüğünün 26.02.2020 tarihli “tehdit suçu yönünden cezai ehliyetin tam olduğu ve TCK’nın 32 nci madde kapsamında değerlendirilecek herhangi gibi bir soruna rastlanmadığının belirtildiği” görüldüğüne dair rapor dosya içerisinde bulunmaktadır.

IV. GEREKÇE
A. İradesi Dışında Meydana Gelen Olayı Samimi Olarak Anlattığına Lehine Hükümlerin Uygulanmadığına ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Verilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulandığı, sanık hakkında hükmedilen netice ceza miktarının 2 yıl 1 ay hapis cezası olduğu, diğer lehe hükümlerin (5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevirme, aynı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca, sanığın suç tarihindeki yaşı da gözetilerek erteleme ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması) uygulanmasında, sonuç ceza miktarı itibarıyla kanunî engel bulunduğu anlaşıldığından, belirtilen temyiz sebepleri yönünden kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiş bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, bozmaya uyulduğu, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.10.2020 tarihli ve 2020/66 Esas 2020/437 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

23.03.2023 tarihinde karar verildi.