YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/10841
KARAR NO : 2023/9391
KARAR TARİHİ : 20.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemes
SUÇ : Silahla tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.09.2013 tarihli ve 2013/7377 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/2-a, 53 üncü ve 54 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.05.2014 tarihli ve 2013/411 Esas, 2014/360 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi ve 54 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve suçta kullanılan av tüfeğinin müsaderesine karar verilmiştir.
3. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.05.2014 tarihli ve 2013/411 Esas, 2014/360 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07.01.2020 tarihli ve 2015/26162 Esas, 2020/272 karar sayılı kararı ile
“Sanık … ile mağdur … arasında önceye dayalı tarlalarındaki su kuyusundan kaynaklı husumet olduğu, olay günü de mağdur …’in su kuyusunun etrafında temizlik yapması sonucu olayların meydana gelmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma kararına uyulması üzerine, … 3. asliye Ceza Mahkemesinin, 20.10.2020 tarihli ve 2020/133 Esas, 2020/403 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi ve 54 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve suçta kullanılan av tüfeğinin müsaderesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz İsteği;
1. Mağduru silahla tehdit etmediği halde hakkında mahkûmiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Vesaireye,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın mağdurun amcası olduğu, 01.08.2013 günü mağdur, kiraladığı tarlada yanında tanık O.Ç. ile atıl vaziyette olan su kuyusunu temizlediği sırada, su kuyusuna yaklaşık 200 metre mesafede bulunan sanığın evinden aldığı ve müsaderesine karar verilen av tüfeği ile koşarak geldiği ve mağdura hitaben “seni vuracağım, öldüreceğim” şeklinde tehdit ettiği kabul edilmiştir.
2. Tanık O.Ç.’nin mağdur beyanını destekler soruşturma ifadesi dosya arasında bulunmaktadır.
3. Suça konu av tüfeği, sanığın tarlaya yakın mesafede bulunan ve evcik diye tabir ettiği yerde bulunarak adli emanete alınmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Mağduru Silahla Tehdit Etmediğine, Beraat Etmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Mağdurun aşamalarda tutarlı beyanları ile beyanını destekler tanık beyanı, suça konu tüfeğin sanığın olay yerine yakın olan evinde bulunması ve Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmı karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Vesaire Yönünden
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
2. Lehe bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesinin Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde B paragrafında (2) numaralı bentde açıklanan nedenle … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.10.2020 tarihli ve 2020/133 Esas, 2020/403 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasından yargılama giderinin sanığa yükletilmesine ilişkin kısım çıkartılarak; “bozma sonrası yapılan yargılama giderinin, bozma sanığın lehine olduğundan Hazine üzerinde bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
20.03.2023 tarihinde karar verildi.