Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/9215 E. 2023/11553 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9215
KARAR NO : 2023/11553
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/367 E., 2021/286 K.
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı CezaMuhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kilis Cumhuriyet Başsavcılığının 06.05.2014 tarihli ve 2014/2893 soruşturma sayılı iddianamesi ile sanık hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 141 inci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesi gereği cezalandırılması ve hak yoksunluklarına karar verilmesi istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.11.2014 tarihli ve 2014/141 Esas, 2014/658 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiştir.

3. Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2014 tarihli ve 2014/240 Esas, 2014/268 Karar sayılı kararı ile
görevsizlik kararı vermiştir.

4. Yargıtay 5. Ceza Dairesi 05.05.2015 tarihli kararında olumsuz görev uyuşmazlığını Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararını kaldırarak karara bağlamıştır.

5. Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2014 tarihli ve 2014/240 Esas, 2014/268 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149/1-h, 168/3, 62/1. maddesi uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 58 inci maddesi üzerine sanığın cezasının mükerirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

6. Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2014 tarihli ve 2014/240 Esas, 2014/268 Karar sayılı kararı ile sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 05.10.2020 tarihli 2018/3749 Esas ve 2020/3272 Karar sayılı kararı ile;
“1-) Olay tarihinde suçun işlendiği tarihte Kilis ilinde, yaz saati uygulamasına göre güneşin batış saatinin 17.58 olduğu, geceden sayılan zaman diliminin ise güneşin batış saatinden bir saat sonra 19.58’de başlaması, olaya ilişkin hazırlanan tutanaklar ile sanık ve mağdurun beyanlarında suç saatinin 19.30-20.00 sıralarında gerçekleştiğini beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında; suç saatinin kesin şekilde belirlenerek yağma suçunun gece veya gündüz sayılan hangi zaman diliminde işlendiğinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nin 149/1- (h) bendiyle uygulama yapılarak hüküm kurulması,
2-) 16.06.2015 tarihli duruşmada, mağdurun sanıktan şikayetçi olmadığını ve zararının giderilmesini istemediğini, sanığın ise zararı giderecek param ve gücünün olmadığını, beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında; etkin pişmanlık şartlarının bulunmadığı gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nin 168/1-3. maddesinin uygulanması,
3-) 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde değişiklik yapıldığından yeniden takdiri lüzumu,”
Nedeniyle kazanılmış hakkı korunarak bozulmasına karar verilmiştir.

7. Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 25.05.2021 tarihli ve 2020/367 Esas, 2021/286 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 148/1, 62/1 maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 58 inci maddesi üzerine sanığın cezasının mükerirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve 53 üncü maddesi gereği hak yoksunluklarına karar vermiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık …’nin Temyiz Sebepleri
1. Mahkumiyete yeter delil olmadığına,
2. Mağdurun beyanlarının çelişkili olduğuna,
3. Yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına,
4. 5237 sayılı Kanunun 168. maddenin uygulanmamasının yasal dayanaktan yoksun olduğuna,
5. 5237 sayılı Kanunun 150. maddesinin uygulanması gerektiğine,
6. Vesaireye,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mağdur ile sanığın olaydan 2,5-3 yıl öncesinde arkadaş oldukları, 1,5 yıl önce ayrıldıkları, olay günü saat 19.30-20.00 sıralarında mağdurun eve gittiği sırada sanık ile karşılaştıkları, sanığın mağdurun saçlarından tutarak yere iteklediği, sanığın mağdura ait altın yüzüğü rızası hilafına zorla aldığı, bu hususun mağdur beyanı ve sanığın tevil yollu ikrarı ile sabit olduğu, sanığın eyleminin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda cebir olarak kabul edilmesinin zorunlu olduğu, buna göre sanığın mağdurun parmağındaki yüzüğü cebir kullanarak zorla alması şeklinde gerçekleşen eyleminin yağma suçunu oluşturduğunun kabul edildiği görülmüştür.

2. Mağdur beyanında özetle, olayın iş çıkışı, hava karardığında, saat 19.30-20.00 sularında meydana geldiğini, tam olarak saati hatırlamadığını, sanığın parmağından yüzüğü zorla çıkarıp aldığını, sanık tarafından zararın karşılanmadığını, zararın karşılanmasını istemediğini, sanıktan bir şikayetinin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.

3. Sanık aşamalar boyunca mağdurun nişanlanmak istemediği için, altın olan yüzüğünü aldığını ve 150,00 TL karşılığında sattığını söyleyerek tevil yollu olarak ikrarda bulunduğu, parası olmadığından dolayı mağdurun zararını gideremediğini, olayın olduğu saatte henüz akşam ezanının okunmadığını söylediği anlaşılmıştır.

4. Kilis ilinde suç tarihi olan 01.04.2014 tarihinde güneşin batış saatinin 17.58 olduğu, geceden sayılan zaman diliminin ise; güneşin batış saatine göre 19.58 olduğu anlaşılmıştır.

5. Dosya arasında 02.04.2014 tarihli genel adli muayene raporunda mağdurun basit tıbbi müdahaleye ihtiyacı olmadığına ilişkin kati hekim raporu olduğu görülmüştür.

6. Dosya arasında bulunan 02.04.2014 tarihli tutanakta olayı gören mobese ve kamera olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.

7. Dosya arasında bulunan 02.04.2014 tarihli olay yakalama tutanağında sanığı mağdura ait yüzüğü Kadı Camii arkasında bir kuyumcuya 150,00 TL karşılığında sattığını beyan ettiğine ilişkin olduğu görülmüştür.

8. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği ve gereğinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Mahkumiyete Yeter Delil Olmadığına, Mağdurun Beyanlarının Çelişkili Olduğuna, Yağma Suçunun Unsurlarının Oluşmadığına İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden;
Yağma suçları 5237 sayılı Kanun’un 148, 149 ile 150 nci maddelerinde düzenlenmiştir. Yağma başkasının zilliyetliğindeki taşınabilir malı zilliyetin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir ve tehdit ile yarar sağlamak maksadıyla alınmasıdır. 5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci fıkrasında yağma suçu temel şekli, ikinci fıkrasında senet yağması, üçüncü fıkrasında cebir karinesine yer verilmiştir. 5237 sayılı Kanun’ un 149 uncu maddesinde yağma suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir.
5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinde hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amaçlı yağma ile değer azlığı yaptırıma bağlanmıştır.

Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın mağdurun saçını çekerek parmağındaki yüzüğü zorla aldığı mağdurun istikrarlı bir şekilde parmağındaki yüzüğü zorla aldığına ilişkin beyanı, sanığın tevil yollu ikrarı, Olay ve Olgular başlığı altında yazılı deliller ve Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmı karşısında sabit olduğu görüldüğünden sanık müdafiinin bu temyiz sebepleri yönünden hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B.Sanık Hakkında Etkin Pişmanlık Hükümlerinin Uygulanması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden;
5237 sayılı Kanun’un 168 inci maddesinde yer alan “etkin pişmanlık” hükmünün uygulanabilmesi için, maddede sınırlı bir şekilde sayılan suçların işlenmesi ve failin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi gerekmektedir. Bu açıklamaların sonucu olarak; iade ve tazminin cebri icra yoluyla gerçekleştirilmesi, zararın failin rızası hilafına veya ondan habersiz olarak üçüncü kişilerce giderilmesi, eşyanın failin yakalanmamak için kaçarken atması sonucu veya kaçarken yakalanan failin üzerinde ele geçirilmiş olması gibi hallerde, failin gerçek anlamda pişmanlığından söz edilemeyeceğinden, 5237 sayılı Kanun’un 168 inci maddesinin uygulanma şartları oluşmayacaktır.
Bu açıklama ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığa 26.03.2021 günlü duruşmada bir aylık süre verildiği ancak bu süre zarfında zararın giderilmediği görüldüğünden hükümde bu yönde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Sanık Hakkındaki Kararda Değer Azlığı Hükümlerinin Uygulanması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden Yapılan İncelemede;
Suç tarihi olan 01.04.2014 tarihi itibariyle paranın satın alma gücü ve günün ekonomik koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde, mağdurun olaydan 2 yıl önce 350,00 TL değerinde olan yüzüğün alınmış olması karşısında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.05.2021 tarihli ve 2020/367 Esas 2021/286 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

14.06.2023 tarihinde karar verildi.