Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/8043 E. 2023/9572 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8043
KARAR NO : 2023/9572
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye Ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kartal Cumhuriyet Başsavcılığının 26.11.2012 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bendleri gereğince cezalandırılmalarına ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmesi istemi ile kamu davası açılmıştır.

2. … Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.11.2013 tarihli ve 2012/629 Esas, 2013/407 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan, sanıkların bu suçu işledikleri sabit olmadıklarından 5271 sayılı Kanun’un 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.

3. … Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.11.2013 tarihli ve 2012/629 Esas, 2013/407 Karar sayılı kararının o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanıklar müdafiileri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 16.04.2018 tarihli ve 2015/513 Esas, 2018/2983 Karar sayılı kararı ile;
“Oluş ve dosya içeriğine göre olay günü sanıklar …, … ile arkadaşları …, … ve katılan …’ın birlikte alkol aldıktan sonra katılan …’nın aracına bindikleri, aracı katılan … kullandığı sırada sanık …’un aracı …’un süreceğini söyleyip sağa çekmesini istediği, katılan …’nın kabul etmemesi üzerine sanık …’un katılanın boğazına bıçak dayadığı, …’un katılanı zorla araçtan indirdiği, sanık …’un katılanın koluna bıçakla vurup basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu, arabada bulunanların katılanı hastaneye götürmek üzere yola çıktıkları, bu sırada aracı sanık …’un kullandığı, …’un aracın kontrolünü …’dan isteyip kendisinin kullanmaya başladığı, sanık … ve …’ın araçta tartışmaya başlamaları üzerine sanık …’un aracı durdurduğu, tanık … ve katılan …’nın araçtan indikleri, …’in de sanık …’u araçtan indirdiği, sanık …’un bu sırada aracı götürdüğü olayda,
Sanık …’in eylemlerinin bir bütün halinde katılan …’a yönelik yağma suçunu oluşturduğu düşünülmeden, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle sanıklar … ve …’in yağma suçundan beraatlerine, sanık …’in kasten yaralama suçundan mahkumiyetine, tehdit suçundan beraatine karar verilmesi”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine, … Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.10.2019 tarihli ve 2018/635 Esas, 2019/500 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (h) bentleri ve 53 üncü maddesi uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

5. … Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.10.2019 tarihli ve 2018/635 Esas, 2019/500 Karar sayılı kararının sanıklar müdafiileri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01.07.2021 tarihli ve 2020/2836 Esas, 2021/12930 Karar sayılı kararı ile;
“Katılan …’a ait aracın yağmalanarak araca zarar verilmesi şeklinde gerçekleşen eylemde, sanıkların katılana ait aracın zararının 480 liralık kısmını havale yolu ile kovuşturma aşamasında yatırmak suretiyle katılan zararının giderildiğinin anlaşılması karşısında; katılana kısmi iadeye rızasının olup olmadığı sorularak sonucuna göre, sanıklar hakkında yağma suçundan kurulan hükümler yönünden TCK’nın 168/3-4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

6. Bozma üzerine, … Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.06.2022 tarihli ve 2021/510 Esas, 2022/264 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (h) bentleri ve 53 üncü maddesi uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar Müdafiilerinin Temyiz Sebepleri;
1. Yağma suçunun maddi ve manevi unsurları itibariyle oluşmadığına,
2. Mahkûmiyete yeterli derecede delil elde edilemediği ve “şüpheden sanık yararlanır” ilkesinin ihlal edildiğine,
3. Sanık …’un diğer sanık … ile suça iştirak iradesi olmadığına,
4. Katılanın atılı suçtan dolayı zararının olmadığına,
5. Vesaire
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Suç tarihi olan 24.06.2012 günü akşam saatlerinde, sanıkların, tanıklar R.A, H.B. ve katılan M.Ö. ile katılana ait araca bindikleri, katılan aracı sürdüğü sırada sanık …’un katılana aracı sağa çek dediği, katılanın ise “neden” diye sorması üzerine, sanık …’un aracı süreceğini söylediği, katılanın ise aracını kimsenin sürmesini istememesinden dolayı aracın yönetimini bırakmak istemediği, sanık …’un katılanın boğazına bıçak dayadığı o sırada sanık …’un katılanın bulunduğu araç kapısını açarak katılanı araçtan sürükleyerek indirmeye çalıştığı, katılanın aracını sanıklara kaptırmamak için direndiği ve sanık …’un elindeki bıçakla katılana vurduğu ve katılanın yaralandığı, sanıkların katılana “seni hastaneye götüreceğiz araca bin” dedikleri, katılanın “kendim giderim” demesi üzerine tanık H.B’nin katılanı araca aldığı, aracın sanık …’un yönetiminde iken sanık …’un, sanık …’a hitaben “dur aracı ben kullanacağım” dediği bunun üzerine sanık …’un aracın yönetimini sanık …’a bırakarak sağ koltuğa geçtiği, bu sırada sanık … ile tanık H.B’yi arasında tartışma çıktığı, sanık …’un tartışma üzerine aracı durdurduğu, katılanın ve tanık R.A’nın araçtan kendi istekleri ile çıktıkları, sanık …’un ise tanık …’in ittirmesi ile araçtan çıktığı bu sırada sanık …’un aracı alarak kaçtığı sonrasında katılana ait araç ile maddi hasarlı kaza yaparak araçta 4.800,00 TL zarar meydana gelmesine sebep olduğu anlaşılmıştır.

2. Katılana ait basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde ön kolda kesi olduğuna dair adli tıp raporu dosya arasındadır.

3. Tanık H.B’nin sıcağı sıcağı alınan kolluk ifadesinde, sanık …’un bir anda aracı durdurarak katılana saldırıp katılanı aşağı indirdiğine ve sanık …’un aracı götürmeye çalıştığını görmeleri üzerine katılanı tekrar araca aldıklarına, sanık …’un araca zarar vermek için aracı tehlikeli kullanması sebebiyle sanık … ile arasında tartışma çıktığı, katılan ile tanık …’in bu sırada araçtan indikleri ve sanık …’un aracı götürdüğü sonra kendisini araçta henüz bir zarar yokken bıraktığını ve aracı alarak gittiğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Yine kovuşturma aşamasında verdiği ayrıntılı ifadesinde, ilk araçtan indikleri sırada sanık …’un bıçak çıkardığını ve katılanın yaralandığını söylemiştir.

4. Sanıkların araçtaki hasarın 480,00 TL tutarında kısmını karşıladıkları dekont dosya arasındadır.

5. Bozma sonrası yapılan yargılamada katılanın kısmi iadeye rızasının olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Yağma suçları 5237 sayılı Kanun’ un 148, 149 ile 150 nci maddelerinde düzenlenmiştir. Yağma başkasının zilliyetliğindeki taşınabilir malı zilliyetin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir ve tehdit ile yarar sağlamak maksadıyla alınmasıdır. 5237 sayılı Kanun’ un 148 inci maddesinin birinci fıkrasında yağma suçu temel şekli, ikinci fıkrasında senet yağması, üçüncü fıkrasında cebir karinesine yer verilmiştir. 5237 sayılı Kanun’ un 149 uncu maddesinde yağma suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. 5237 sayılı Kanun’ un 150 nci maddesinde hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amaçlı yağma ile değer azlığı yaptırıma bağlanmıştır.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; katılanın aşamalarda birbirleri ile tutarlı ve istikrarlı beyanları, katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığına dair doktor raporu ve tanık …’in aşamalarda birbiri ile tutarlı beyanlarında katılanın sanıklar arasında çıkan tartışma sonucu sanık … tarafından elindeki bıçak ile aracı vermesi için yaralandığının belirlenmesi karşısında, sanıkların eylemlerinin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Tanık H.B. beyanının, katılanın beyanları ile aşamalarda uyumlu olması ve katılana ait doktor raporu ile Hukukî Süreç başlığı altında (2) ve (4) numaralı paragraflarda bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmları karşısında, sanıkların eylemlerinin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Tanık H.B’nin beyanına göre sanık …’un da katılana ait aracı götürmeye çalıştığı, sanık … tarafından katılan yaralandığı sırada katılanı birlikte araçtan indirdiklerinin anlaşılması karşısında, sanık …’un da diğer sanık … ile birlikte olayın başından itibaren fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, suç ortağının etkinlik ve gücünü arttırdığının anlaşılması karşısında 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca asli fail olarak eyleme katıldığı ve suçunun sabit olduğu anlaşılmakla sanık … müdafiinin bu yöndeki temyiz istemi yerinde görülmemiş bu yönüyle kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Katılanın aşamalardaki beyanlarında aracını kazaya karışmış ve maddi hasarlı şekilde teslim aldığını söylediği ayrıca sanık …’un beyanlarında araç ile kaza yaptığını ikrar ettiği anlaşılmakla katılanın zararının olmadığına ilişkin temyiz sebebi yönünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.

5. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.06.2022 tarihli ve 2021/510 Esas, 2022/264 Karar sayılı kararında sanıklar müdafiilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafiilerinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

27.03.2023 tarihinde karar verildi.