Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/7959 E. 2023/11838 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7959
KARAR NO : 2023/11838
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/221 E., 2022/115 K.
MAĞDURLAR : …, … …
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : …
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Suça sürüklenen çocuk müdafi, mağdur vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red – Onama

1. Mağdurun ve yasal temsilcisinin, suçu sürüklenen çocuktan şikâyetçi olmadığını beyan ettiği, bu itibarla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık hakkındaki hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı, hükmün, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmıştır.

2. Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden suça sürüklenen müdafiinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/2963 soruşturma numaralı iddianamesi ile; suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (h) bentleri ve 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kamu davası açılmıştır.

2. … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.02.2016 tarihli ve 2014/293 Esas, 2016/47 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli yağma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, o yer Cumhuriyet savcısı tarafından suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı kanun’un 31/3 maddesi uygulaması gerektiği halde 31/2 nci maddesinin uygulanması nedeniyle itiraz ettiği, itiraz üzerine itiraz merci tarafından karar kaldırılmıştır.

3. … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.02.2016 tarihli ve 2014/293 Esas, 2016/47 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (h) bentleri, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası,150 nci maddesinin ikinci fıkrası, 168 inci maddesinin üçüncü fıkrası delaletiyle ikinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca cezanın ertelenmesine ve 2 yıl denetim süresine tabi tutulmasına, karar verilmiştir.

4. … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.02.2016 tarihli ve 2014/293 Esas, 2016/47 Karar sayılı kararın suça sürüklenen çocuk müdafi ve mağdur vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 18.05.2021 tarihli, 2020/2205 Esas, 2021/9334 Karar sayılı kararı ile;
“II- Mağdur … Vekilinin, Suça Sürüklenen Çocuk … Hakkında, Mağdur …’e Yönelik Yağma Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmüne Yönelik Temyiz İtirazlarının İncelenmesinde;
2014/1642 esas sayılı iddianame ile suça sürüklenen çocuk … hakkında 09.10.2014 tarihinde açılan kamu davasıyla ilgili yürütülen yargılama sırasında 29.12.2014 tarihli celsede, mağdur …’in yasal temsilcisi olan … Şeker’in; suça sürüklenen çocuk hakkında şikayetçi olmadığını açıkça beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; mağdur …’in davaya katılma ve temyiz hakkı bulunmadığı gibi mağdur vekilinin 15.06.2016 tarihinde yüzüne karşı tefhim edilen kararı yasal süresinden sonra 01.08.2016 tarihinde temyiz etmiş olduğu anlaşıldığından;
Mağdur … vekilinin vaki tüm itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,

III-Suça Sürüklenen Çocuk … Hakkında, Mağdur …’e Yönelik Yağma Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmünün İncelemesine Gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Olay günü mağdur …’den bıçak göstermek suretiyle aldığı 20 TL paradan, 3 TL parayı yol parası yapması için kendiliğinden mağdura iade eden, suça sürüklenen çocuk …’nin suç arkadaşı …’nün, 22.06.2015 tarihinde kovuşturma aşamasında kalan zararın tamamını giderdiğinin, mağdur ve yasal temsilcisinin şikayetçi olmadığını açıkladığı olayda; mağdur ve yasal temsilcisinden soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iadeye … gösterip göstermediği hususu sorulup, sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nin 168/1-3. maddesinin uygulama olanağının taktiri gerektiğinin düşünülmemesi,
2-) Cezasının ertelenmesine karar verilen suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen denetim süresinin, mahkum olduğu 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası süresinden az olamayacağının gözetilmemesi suretiyle, 5237 sayılı TCK’nın 51/3. maddesine aykırı davranılması,
3-) Kabule göre de; suça sürüklenen çocuk … hakkında, mağdur …’e karşı yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, 5237 sayılı Yasanın 61. maddesine aykırı olarak, TCK’nin 31. maddesinin aynı Yasanın 150. maddesinden önce uygulanması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. … Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 26.04.2022 tarihli ve 2021/221 Esas, 2022/115 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (h) bentleri, 150 nci maddesinin ikinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 168 inci maddesinin üçüncü fıkrası delaletiyle ikinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca cezanın ertelenmesine ve 2 yıl 2 ay 20 gün denetim süresine tabi tutulmasına, karar verilmiştir.

6. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

7. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 29.08.2022 tarihli 2022/96436 sayılı, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesi uyarınca, hükmün onünması, görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına,
2. Beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
4. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mağdur …’in arkadaşları M.Ş., E.N.Z., M.Ç. ile birlikte 04.10.2014 günü saat 21.00 sıralarında gezmek amacıyla kültür parka gittikleri, giriş kapısından girmeleri ile birlikte girişte kulübenin yanında bulunan temyiz dışı suça sürüklenen çocuklar F.Y., Ö.Ç. ve …’nin önlerine çıktığı, temyiz dışı suça sürüklenen çocuk F.Y.’nin M.Ş.’yi …N.Z.’yi yanına çağırdığı, M.Ç ve mağdur …’ın ise temyiz dışı suça sürüklenen çocuk Ö.Ç. ile suça sürüklenen çocuk …’in yanında kaldıkları, Ö.Ç ve suça sürüklenen çocuk …’in yanlarında bulunan mağdurları korkutmak amacıyla F.Y. için için “bakın bu çocuk tehlikeli, on dokuz yaşında ve cinayeti var, paranız, cep telefonunuz varsa verin” dedikleri, temyiz dışı suça sürüklenen çocuk F.Y.’nin ise mağdur M.Ş. …N.Z.’den para istediği, paralarının olmadığını söylemeleri üzerine bu defa mağdur … ve M.Ç.’yi yanına çağırdığı, bıçak göstererek para istediği, mağdur …’ın üzerinde 17,00 TL parası bulunduğunu söyleyerek verdiği, mağdurun yol parası olmadığını söylemesi üzerine F.Y.’nin 2,00 TL, Ö.Ç.’nin 1,00 TL mağdura verdiği, anlaşılmıştır.

2. Mağdurun aşamalarda alınan beyanı dosya arasında mevcuttur.

3. Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda alınan beyanı dosya arasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinine kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 18.05.2021 tarihli, 2020/2205 Esas, 2021/9334 Karar sayılı ilamınında da izah edildiği üzere, olay günü mağdur …’den bıçak göstermek suretiyle alınan paradan, 3,00 TL’lik kısmı yol parası yapması için mağdura iade edildiği, kovuşturma aşamasında da kalan zararın tamamının giderildiği belirlendiğinden mağdur ve yasal temsilcisinden soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iadeye … gösterip göstermediği hususu sorulup, sonucuna göre 5237 sayılı Kanun’un 168/1-3 üncü maddesinin uygulama olanağının taktiri gerektiğinin düşünülmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur ve tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Mağdur Vekilinin Temyizi Yönünden
Ön inceleme bölümürün ilk paragrafında açıklanan nedenle, mağdur vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Nitelikli Yağma Suçundan Verilen Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 26.04.2022 tarihli ve 2021/221 Esas, 2022/115 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye yönünden aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

21.06.2023 tarihinde karar verildi.