Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/7471 E. 2023/11261 K. 01.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7471
KARAR NO : 2023/11261
KARAR TARİHİ : 01.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/86 E., 2022/144 K.
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzelterek onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 16.05.2014 tarihli ve 2014/4148 soruşturma sayılı iddianamesi ile; sanık hakkında kasten yaralama ve hırsızlık suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 141 inci maddesinin birinci fıkrası, 168 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.01.2015 tarihli ve 2014/204 Esas, 2015/19 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, hırsızlık suçundan ise 5237 sayılı Kanun’un 141 inci maddesinin birinci fıkrası, 168 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.01.2015 tarihli ve 2014/204 Esas, 2015/19 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 12.03.2019 tarihli ve 2018/7261 Esas, 2019/3669 Karar sayılı kararı ile;
“Temyiz dışı sanık …’ın başlatığı kavga sırasında, sanığında müştekiye vurduğu ve müştekinin elinde bulunan cep telefonunun yere düştüğü ve sanığında telefonu yerden alarak olay yerinden kaçtığının anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin sübutu halinde yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve münakaşasının üst görevli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilmeden, görevsizlik kararı yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.02.2021 tarihli ve 2019/699 Esas, 2021/96 Karar sayılı kararıyla, sanığın eyleminin, 5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen yağma suçunu oluşturma ihtimaline binayen 5271 sayılı Kanun’un 3 ve devamı maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

5. Görevsizlik üzerine, … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.04.2022 tarihli ve 2021/86 Esas, 2022/144 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci fıkrası, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 16 ay cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

6. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 27.07.2022 tarihli ve 2022/75220 sayılı, düzelterek onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
1. Yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına,
2. Sanık hakkında lehe yasa hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
3. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
4. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde sanık …’in temyiz dışı sanıklar … ve … ile saat 20.00 sıralarında alkollü bir şekilde yürüdükleri sırada Aziziye Caddesi üzerinde mağdur ile karşılaştıkları, birbirlerine omuzlarının çarpması meselesinden dolayı tartışmaya başladıkları ve sanıkların mağura tekme ile vurarak yaraladıkları, bu sırada mağdurun cep telefonunun yere düştüğü, sanık …’in yerde gördüğü suça konu cep telefonunu alıp cebine koyduğu ve olay tanıklarının kavga olayına müdahale etmeleri nedeniyle tüm sanıkların olay yerinden kaçtıkları anlaşılmıştır.

2. Mağdurun aşamalarda tutarlı beyanlarda bulunduğu görülmüştür.

3. Sanık … ve temyiz dışı sanıkların savunmalarında suça konu cep telefonunu mağdura teslim etmek amacıyla yerden akdıklarını ancak mağdurun kaçması üzerine teslim edemediklerini beyan etmişlerdir.

4. Mağdurun basit tıbbi müdahele ile giderilebilecek şekilde yaralandığına dair 05.05.2014 tarihli hastane raporu dosya içerisinde yer almaktadır.

5. Kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 06.05.2014 tarihli Olay, Teşhis ve Yakalama Tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

6. … Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi tarafından düzenlenen 09.03.2022 tarihli “Sanığın işlediği iddia olunan yağma suçu açısından, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algıladığı ancak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azaldığı, bu nedenle TCK 32/2 maddesi kapsamında değerlendirilmesinin uygun olacağına ” ilişkin sağlık kurulu raporu dava dosyasında mevcuttur.

7.Tanıklar R.K., O.K., S.H., R.K.’nın beyanları dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
A.Yağma Suçunun Unsurlarının Oluşmadığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci uyarınca; kişinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceği ya da malvarlığı bakımından büyük bir zarara uğratılacağından bahisle tehdit edilerek veya cebir kullanılarak bir malı teslime veya alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakılması yağma suçunu oluşturur. Suç, anılan değerlere yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle tehdit veya cebir kullanılmak suretiyle gerçekleşir. Aynı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasında nitelikli halleri düzenlenmiştir. Hâl böyle olunca, sanık …’in, temyiz dışı sanıklar … ve … ile saat 20.00 sıralarında alkollü bir şekilde yürüdükleri sırada mağdur ile karşılaştıkları, birbirlerine omuzlarının çarpması meselesinden dolayı tartışmaya başladıkları ve sanıkların mağura tekme ile vurarak yaraladıkları, bu sırada mağdurun cep telefonunun yere düştüğü, sanık …’in yerde gördüğü suça konu cep telefonunu alıp cebine koyduğu ve olay yerinden kaçması şeklindeki eyleminin yağma suçunu oluşturduğu ve bu yönüyle kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Lehe Yasa Hükümlerinin Uygulanması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Somut olayda her ne kadar 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca neticede 16 ay hapis cezası üzerinden infazının yapılmasına karar verilmiş ise de; sanık hakkında hükmolunan sonuç ceza miktarının 5 yıl hapis cezası olması karşısında bu cezanın, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrası gereği seçenek yaptırımlara çevrilmesine, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrası gereği ertelenmesine, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin kanunen mümkün olmadığı belirlendiğinden, hükümde bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Etkin Pişmanlık Hükümlerinin Uygulanması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Suça konu cep telefonunun kolluk görevlilerince sanığın yakalanması üzerine yapılan üst araması sonucu, rızai iade olmadan ele geçirildiği anlasılmakla, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelik temyiz sebebi yönünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.

D.Vesaire,
1. Sonuç ceza bakımından sanık hakkında kazanılmış hakkın uygulanması sırasında 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesi yerine yazılı şekilde 5271 sayılı Yasa’nın 307/4. maddesinin belirtilmiş olması mahallinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası kabul edilmiştir.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.04.2022 tarihli ve 2021/86 Esas, 2022/144 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden Gerekçe bölümü Vesaire kısmında (1) numaralı bentte belirtilen eleştiri dışında sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

01.06.2023 tarihinde karar verildi.