Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/7130 E. 2023/11361 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7130
KARAR NO : 2023/11361
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/12 E., 2022/139 K.
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 19.12.2014 tarihli, 2014/169396 Soruşturma No.lu iddianamesiyle sanığın nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrası, 53 ve 63 üncü maddeleri gereğince cezalandırılması amacıyla kamu davası açılmıştır.

2. … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.11.2015 tarihli ve 2015/10 Esas, 2015/302 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.11.2015 tarihli ve 2015/10 Esas, 2015/302 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 21.11.2019 tarihli ve 2017/641 Esas, 2019/5719 Karar sayılı kararı ile;
“Oluş ve dosya kapsamına göre sanığın, mağdurun kayıp olan 1.150,00 TL’sinin 300 TL’sini iade ettiğini iddia ettiği olayda; yakınana, kısmi iade iddiası nedeniyle kısmi iadenin yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına muvafakat edip etmediğinin sorularak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun TCK’nin 168. maddesinin uygulanma olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, “
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.03.2022 tarihli ve 2020/12 Esas, 2022/139 Karar sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanunun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 168/3-2 , 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.07.2022 tarihli ve 2022/80057 numaralı onama istemli düzenlenen Tebliğname, Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebebi;
Sanığın cezalandırılmasına ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, yağma eyleminin olmadığına,
2. Sanığın Temyiz Sebebi;
Beraatine karar verilmesi gerektiğine, somut delil bulunmadığına,
Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. İlk Derece Mahkemesince, sanık …’in bıçağı mağdur …’in boğazına dayayarak “İn aşağıya” diyerek …’nin arabadan inmesinden sonra üzerinde bulunan kontak anahtarı ile arabayı çalıştırıp uzaklaşması, sonrasında arabanın torpido gözünde bulunan mağdur …’a ait 1.050,00 TL parayı alması şeklinde oluşan eylem 5237 sayılı Kanun’un 149/1-a maddesinde tanımı yapılan nitelikli yağma suçunu oluşturduğu ve sanığın cezalandırılması sonuç ve düşüncesine varıldığı, mağdur …’nin şikâyetinin olmadığını belirtip, uyuşturucu bağımlısı olduğunu, ilk ifadesinde o şekilde beyanda bulunmuşsa da aslında olayda herhangi bir gasp olayının olmadığı yönündeki beyanının sanığı suçtan kurtarmaya yönelik olduğu kanaati ile itibar edilmediği, mağdur …’ın iddianamedeki olayın doğru olduğunu, zararın 300,00 TL’lik kısmının karşılandığını, sanığın etkin pişmalıktan yararlanmasına rızasının olduğunu, bütün zararlarından feragat ettiğini zararının olmayıp, şikâyetinden vazgeçtiği beyanları karşısında; sanığın mağdurların zararını karşıladığı, kendisinden şikâyetçi olmayacaklarını söyledikleri yönündeki tevil yollu ikrarı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın nitelikli yağma suçunu suçunu işlediği, mağdurların zararının kovuşturma aşamasında kısmen karşılanması ve sanığın etkin pişmanlıktan faydalanmasına … göstermeleri nedeniyle, 5237 sayılı Yasa’nın 168/4. maddesinin göndermesiyle 168/3-2. cümle uyarınca cezasından 1/3 oranında indirim yapıldığı anlaşılmıştır.

2. Mağdur …’ın, sanığın cezasından kısmi iade nedeniyle indirim yapılmasına muvafakat ettiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;

1. Sanığın mağdur …’ın kullanımında bulunan aracı, aracın torpido gözünde mağdur …’a ait 1.050,00 TL varken mağdur …’den yağmaladığı, soruşturma aşamasında aracın teslimini sağladığı, kovuşturma aşamasında ise …’a kısmi iadede bulunduğu anlaşılmakla kısmi iadenin soruşturma aşamasında gerçekleştiği, bu itibarla sanığın cezasından 5237 sayılı Kanun’un 168 inci maddesinin üçüncü fıkrası yollamasıyla birinci maddesi gereğince 1/3’ten fazla indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,

2.Yağma konusu eşyanın araba ve 1.050,00 TL para olması karşısında 5237 sayılı Kanun’un 61. maddesi uyarınca suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılmaması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.03.2022 tarihli ve 2020/12 Esas, 2022/139 Karar sayılı kararında sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza süresi yönünden kazanılmış hakkın korunmasına,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

06.06.2023 tarihinde karar verildi.