YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6850
KARAR NO : 2022/15485
KARAR TARİHİ : 08.11.2022
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık …’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b ve 62/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2013 tarihli ve 2011/491 esas, 2013/440 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı’nın 30.05.2022 gün ve 94660652-105-81-14651-2020-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.06.2022 gün ve 2022/81566 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
1) Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 30/09/2019 tarihli ve 2017/15724 esas, 2019/9128 sayılı ilamında “….Sanığın 02/07/2009 tarihinde, bir gün önce işe başladığı müşteki … ..’a ait … bayiine şoför olarak çalıştığı, yine burada çalışan … … ile birlikte işyerine ait … plaka sayılı fiat doblo marka araç ile su dağıtım işi yaptıkları sırada … …’ın araçtan ayrılması üzerine sanığın müşteki …’a ait aracı götürerek iade etmediği; …bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği işlediği iddia edildiği olayda, …sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir…” şeklinde belirtildiği üzere; sanığın katılan …’a ait cep telefonu alım satım ve tamiri alanında faaliyet gösteren … İletişim isimli işyerinde suç tarihinden 2 gün önce işe alındığı, sanığın teknik serviste arızalı cep telefonlarının tamirini yapmak suretiyle çalıştığının sabit olması karşısında, sanığın zilyetliğin devri amacına aykırı olarak tamir amacıyla müşteriler tarafından bırakılan 9 adet cep telefonunu alarak iş yerinden ayrılması şeklinde gerçekleşen eyleminin sübutu halinde güveni kötüye kullanma suçuna vücut vereceği ve nitelikli hırsızlık suçunu oluşturmayacağı gözetilmeksizin, … şekilde karar verilmesinde,
2) Sanığa yüklenen suçun hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunun kabulü halinde; 5237 sayılı Kanun’un 155/2. maddesinde düzenlenen suçun hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı Kanun’un 155/2. maddesinde tanımı yapılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, sanık ile müşteki arasında 5271 sayılı Kanun’un 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, … şekilde hüküm kurulmasında,
Kabule göre de;
… Cumhuriyet Başsavcılığının 13/06/2011 tarihli ve 2010/12286 soruşturma, 2011/2169 esas ve 2011/845 sayılı iddianamesinde, sanığın nitelikli hırsızlık suçundan 9 kez cezalandırılması talep edilmesine rağmen, … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2013 tarihli kararında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ya da sanığın 9 kez cezalandırılması talebinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısı incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden KABULÜ ile, … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2013 tarihli ve 2011/491 esas, 2013/440 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 08/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.