Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/6323 E. 2023/12964 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6323
KARAR NO : 2023/12964
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/29 E., 2021/426 K.
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.11.2016 tarihli ve 2015/188 Esas, 2016/315 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 17.05.2017 tarihli ve 2017/1216 Esas, 2017/1374 Karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vererek hükmü “… CMK’nun 196/2 maddesine göre alt sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere sanık istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Ancak inceleme konusu dava dosyasında sanık hakkında TCK’nın 149. maddesinin uygulanmasının talep edildiği, suçun alt sınırının 5 yıldan fazla hapis olduğu, bu nedenle sanığın savunmasının yargılamayı yapan esas mahkemesince huzurda veya sanığın kabul etmesi halinde segbis sistemiyle alınması yasal zorunluluk olduğu halde sanığın savunmasının … 1. Ağır Ceza Mahkemesince istinabe yoluyla alınarak CMK’nın 196/2 maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması…”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bozma kararı üzerine … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.10.2017 tarihli ve 2017/295 Esas, 2017/366 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.10.2017 tarihli ve 2017/295 Esas, 2017/366 Karar sayılı kararının sanık ve müdafi tarafından istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 15.02.2018 tarihli ve 2018/420 Esas, 2018/404 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.10.2017 tarihli ve 2017/295 Esas, 2017/366 Karar sayılı kararının sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 16.02.2020 tarihli ve 2020/1352 Esas, 2020/5038 Karar sayılı kararı ile hükmün,
“…1-5237 sayılı Yasanın 61. maddesiyle cezanın belirlenmesinde, izlenmesi gereken yöntem açık ve denetime imkan tanıyacak bir biçimde ortaya konulmuştur. Buna göre somut olayda ilgili suç tanımında belirtilen cezanın alt ve üst sınırı arasında ceza tayin edilirken cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmündeki ölçütler dikkate alınacaktır. Bu düzenleme ile soyut gerekçelerle cezanın alt ve üst sınırdan belirlenmesi şeklindeki yanlış uygulamanın önüne geçilmek istenmiştir. Bu açıklamalar ışığında bir suçtan dolayı TCK’nin 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurulacak ve somut gerekçeler de belirtilmek suretiyle kanundaki cezanın alt ve üst sınırı arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Yasanın 3. maddesinin birinci fıkrasındaki “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki hüküm de gözetilmek zorundadır.
Hakimin temel cezayı belirlerken değindiği gerekçesi suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçları, işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksirine dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik ile dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yerinde ve yeterli olmalıdır. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının da amacı ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme hakime ait ise de bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması bu bağlamda suçun işleniş şekli, önemi, sebepleri, kanun ve nizamlara muhalefet derecesi, kastın yoğunluğu, sanığın sosyal durumu, geçmişi, topluma kazandırılması hususlarının göz önünde tutulmasının yanında bu konudaki gerekçenin dosya ile uyumlu olması zorunludur. Olay tarihinde sanıkların, aracından inmekte olan mağdurun yanında bulunan 136 bin TL parayı zorla alıp mağduru silahla hayati tehlike geçirmeksizin basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaraladıkları somut olayda, işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olmayan şekilde en üst hadden temel ceza tayini,
2- 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinde yapılan değişikliğin, karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
3- … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nin başkan ve üyelerinin isim ve soyisimlerinin karar başlığında gösterilmeyerek CMK’nin 232. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendine aykırı davranılması…”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

6. Bozma kararı üzerine … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.09.2021 tarihli ve 2021/29 Esas, 2021/426 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri ve 53 üncü maddesi uyarınca 13 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi;
Sanığın atılı suçu işlemediğine,
Katılan tarafından teşhis edilmediğine,
Hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde sanığın temyiz dışı sanıklarla birlikte, aracından inmekte olan mağdurun yanında bulunan 136 bin TL parayı zorla alıp mağduru silahla hayati tehlike geçirmeksizin basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaraladıkları, mağdurun elinde bulunan içerisinde 136.500,00 TL para bulunan poşeti alarak kaçmaya başladıkları, bunun üzerine mağdurun sanıkları kovalamaya başladığı, bu sırada temyiz dışı sanıklardan …’ın elinde bulunan ancak ele geçirilemeyen silahla havaya ateş etmeye çalıştığı, ancak silahın ateş almadığı, sanık …’ın elinden silahı düşürdüğü ve silahı sanık … …’ın yerden alarak mağdura ateş ederek mağdurun ayağından yukarıda belirtilen şekilde yaralandığı, mağdurun, sanık …’ı yakaladığı, bu sırada çevre esnafın ve çevre sakinlerinin olaya müdahale ettikleri, ancak diğer sanıkların suça konu mağdura ait 136.500,00 TL parayı alarak olay yerinden kaçtıkları anlaşılmaktadır.

2. Temyiz dışı sanıklardan …, suç anlaşması ile hareket ederek vakıayı gerçekleştirdiklerini aşamalardaki beyanlarında ifade etmektedir.

3. Sanık olay yerinde olduğunu ve suçta kullanılan aracı kullandığını ikrar etmektedir.

4. Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 16.12.2020 tarihli ve 2020/1352 Esas, 2020/5038 Karar sayılı kararında sair temyiz itirazlarının reddedildiği görülmektedir.

IV. GEREKÇE
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre, sanık müdafinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve kurulan mahkûmiyet hükmünde bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.09.2021 tarihli ve 2021/129 Esas, 2021/426 Karar sayılı kararında sanık müdafiince ve katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca … 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

03.10.2023 tarihinde karar verildi.