Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/6280 E. 2023/11671 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6280
KARAR NO : 2023/11671
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/215 E., 2020/46 K.
MAĞDURLAR : …, …, …
SUÇLAR : Nitelikli yağma, silahla tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 27.01.2012 tarihli ve 2012/1526 Soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık … hakkında silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca kamu davası açılmıştır.

2. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.03.2012 tarihli ve 2012/123 Esas, 2012/218 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.03.2012 tarihli ve 2012/123 Esas, 2012/218 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 11.04.2019 tarihli ve 2016/3997 Esas, 2019/2380 Karar sayılı kararı ile;
“…Oluşa ve dosya içeriğine göre sanığın, ayrı yaşadığı ve alacaklı olmadığı eşi mağdur …’in kendisinden para sakladığını ileri sürerek mağduru ölümle tehdit ettiği iddiası karşısında; sanığın eyleminin sübutu halinde nitelikli yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları takdir ve tartışma görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması…”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.05.2019 tarihli ve 2019/239 Esas, 2019/374 Karar sayılı kararı ile görevsizliğine, sanık hakkında yağma suçunun oluşup oluşmadığı yönünden yargılama yapılması için dosyanın görevli ve yetkili … 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

5. … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.02.2020 tarihli ve 2019/215 Esas ve 2020/46 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında şikâyetçi …’e karşı nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanunu’nun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (d) ve (h) bentleri, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, şikâyetçiler … ve …’a karşı silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ancak 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca kazanılmış hakkı korunarak sanığın neticeten 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Sanığın cezalandırmaya yeterli delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğine,
2. Kazanılmış hakkın aleyhe sonuç doğurmaması gerektiğine,
3. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mağdur … ile sanığın resmi nikahlı eş oldukları ancak sanığın başka bir kadınla birlikte yaşaması nedeniyle fiilen ayrı yaşadıkları, 11.01.2012 günü sanığın eşinin kendisinden para sakladığı iddiası ile mağdur … ve kızı olan diğer mağdur …’in birlikte yaşadıkları ikametlerine gelerek “Paraları bana vereceksin, yoksa seni ve çocukları öldürürüm” dediği ve elindeki bıçağı bu mağdurlara doğrulttuğu, ikametten ayrılırken de “Adam tutup sizi öldürteceğim” dediği, 12.01.2012 günü tekrar mağdurların ikametlerine gelerek elinde bıçak bulunur halde kapıyı tekmelediği ve “Kapıyı açın yoksa sizi öldürürüm” şeklinde tehditte bulunduğu, akabinde ev sahibi olan mağdur …’nin gelerek sanığa neden kapıyı tekmelediğini sorması üzerine elindeki bıçaklarla “Seni ve evdekileri öldüreceğim” demek suretiyle tehdit ettiği anlaşılmıştır.

2. Mağdurların kovuşturma aşamasında sanığı suçtan kurtarmak amacıyla soruşturma aşamasında vermiş olduğu beyanlarını değiştirmiş oldukları anlaşılmıştır.

3. Sanığın, üzerine atılı suçlamayı tevil yoluyla ikrar ettiği anlaşılmıştır.

4. Kolluk güçleri tarafından tanzim olunan tutanaklar dava dosyasında mevcuttur.

5. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragraflarda bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği ve gereğinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Beraat Etmesi Gerektiği Yönünden
Mağdurların soruşturma aşamasında vermiş oldukları birbirleriyle uyumlu ve benzer nitelikteki beyanları olayın akışına uygun olup, sonradan sanığı suçtan kurtarmak amacıyla değiştirmiş oldukları kovuşturma aşamasında vermiş oldukları beyanlarına itibar edilmemesi gerektiği kanaatine varılmakla, sanığın tevili yollu ikrar içeren savunmaları ve Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmı karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Kazanılmış Hak Yönünden
Sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının, toplam ceza süresi bakımından dikkate alınması gerektiği ve yerel mahkemece bu doğrultuda uygulama yapıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Vesaire Yönünden
1. Gerekçeli karar başlığında, 11.01.2012-12.01.2012 olan suç tarihinin 12.01.2012 olarak gösterilmiş olması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata kabul edilmiştir.

2. Olay ve olgular bölümünde açıklanan şekilde, sanığın 12.01.2012 tarihli zincirleme silahla tehdit eyleminin 11.01.2012 tarihli nitelikli yağmaya teşebbüs eyleminden tamamen bağımsız nitelikte olup mağdurlar … ve … yanında mağdur …’e karşı da işlenmiş olduğu gözetilmeden yazılı şekilde eksik cezaya hükmolunmuş ise de, kazanılmış hak kuralı gereğince anılan husus sonuca etkili bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.

3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemle uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği, Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragraflarda bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmının gereğinin yerine getirildiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.02.2020 tarihli ve 2019/215 Esas ve 2020/46 Karar sayılı kararında öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden Gerekçe bölümünün Vesaire paragrafında (1) ve (2) numaralı bentlerde belirtilen eleştirilerde herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

19.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.