Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/6266 E. 2023/11344 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6266
KARAR NO : 2023/11344
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/243 E., 2021/241 K.
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 24.06.2015 tarihli ve 2015/22742 No.lu iddianamesi ile sanık hakkında tehdit suçunu işlediği iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddesi, 53 üncü maddesi maddesi gereğince cezalandırılması istemli kamu davası açılmıştır.
2. Yapılan yargılama sonucu … 10. Ceza Mahkemesi, 25.11.2015 tarihli ve 2015/616 Esas, 2015/805 Karar sayılı kararı ile sanığın tehdit suçundan beraatine karar verilmiştir.

3. … 10. Ceza Mahkemesi, 25.11.2015 tarihli ve 2015/616 Esas, 2015/805 Karar sayılı kararının o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 11.03.2020 tarihli ve 2020/287 Esas, 2020/1273 Karar sayılı ilâmıyla;
”Sanık hakkında açılan kamu davasında, alacağın tahsili amacıyla yakınana tehdit eyleminin gerçekleştiğinin belirtilmesi karşısında; sanığın eyleminin daha az cezayı gerektiren hal ve/veya yağma suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu … 10. Ceza Mahkemesi, 14.05.2020 tarihli ve 2020/572 Esas, 2020/262 Karar sayılı kararı ile sanığın eyleminin daha az cezayı gerektiren hal ve/veya yağma suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.

5. … 33. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.07.2021 tarihli ve 2020/243Esas, 2021/241 Karar sayılı kararı ile sanığın tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine,
3. Lehe hükümlerin uygulanmadığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık ile katılan arasında telefon alışverişi sebebiyle alacak- verecek meselesi bulunduğu, dava konusu olaydan önce katılanın, sanığın telefonunu alması üzerine, sanığında katılanın telefonuna 27.04.2015 ve 01.05.2015 tarihlerinde “Seni bugün gasptan bir aldırırım, bu iş artık namus davasına girdi yüce uyanığın evine gitçem karına , dışarda mı”, ” Son mesajım seni yakaladığım gün öldüğün gün, bunu bil, nikah günün ölüm günün tamam adres değiştir, ben sana bu dünyayı dar edeceğim”, “Geleceğim bekle, karını pavyona mı sattın, yoksa kumarhaneye mi yoksa uyuşturucu karşılığı mı, ben cezaevine de girsem, senin ….. koyacağım, seni yakaladığım gün öldüğün gün olacak …, ben herşeyi göze aldım sen öldün …. Seni yakalamayayım. Yakaladığım gün ibret olsun diye sallandıracağım”, “Ben telefonumu alana kadar bu dava burada bitmez, ….Ben telefonumu almadan sana rahat vermem bunu da bil….Beni kim kumpasa düşürecekse düşürsün bakalım bu …’yı adamın başına yıkarım ben … efendi gel telefonunu al nikahın gününü düşün tamam”, “Benim telefonumu vereceksin … ucunda ölüm de olsa vereceksin, “Erkeksen gel yürek varsa sen de gelirsin sen de ufacık bir yürek varsa kendin gelirsin”, “Ben ölümü de göze aldım.” şeklinde mesajlar çekerek sanığı tehdit ettiği anlaşılmıştır.

2. Katılanın aşamalardaki beyanlarının istikrarlı olduğu görülmüştür.

3. Sanık tarafından katılana gönderilmiş olan tehdit içerikli mesajların çıktıları dosya içerisinde yer almaktadır.

4. Sanık suçunu ikrar etmiştir.

5. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanık Müdafiinin Diğer Temyiz Sebepleri Yerinde Görülmemiştir.
Ancak;
1. 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; sanık ile katılan arasında 6763 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 254 üncü maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253 üncü maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yapılması için dosyanın yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.

2. 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde basit yargılama usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasanın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasanın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu sebebiyle hükümde hukuka aykırılık görülmüştür.

3. Dosya içerisinde yer alan mesaj çıktılarına göre; sanığın katılanı 27.05.2015 ve 02.05.2015 tarihlerinde göndermiş olduğu mesajlar ile tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi
hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … 33. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.07.2021 tarihli ve 2020/243 Esas, 2020/241 Karar sayılı kararının 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza miktarı açısından sanığın kazınılmış hakkının dikkate alınmasına,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

07.06.2023 tarihinde karar verildi.