Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/5814 E. 2023/11515 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5814
KARAR NO : 2023/11515
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/135 E., 2022/72 K.
SUÇ : Nitelikli yağmaya teşebbüs
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 25.10.2011 tarihli ve 2011/117298 Soruşturma No.lu iddianamesi ile sanıklar hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açılmıştır.
2. … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.04.2012 tarihli ve 2011/1256 Esas, 2012/363 Karar sayılı kararıyla görevsizlik kararı verilmiştir.

3. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.09.2012 tarihli ve 2012/140 Esas, 2012/245 Karar sayılı kararıyla sanıklar hakkında, tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 150 inci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 106 ncı maddesinin birinci fıkrası, ikinci fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

4. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.09.2012 tarihli ve 2012/140 Esas, 2012/245 Karar sayılı kararının, sanıklar müdafileri ve katılan vekili taraflarından temyizleri üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 12.09.2018 tarihli ve 2017/2252 Esas, 2018/5396 Karar sayılı ilâmıyla;
“… Oluş ve dosya kapsamına göre, diğer sanık …’le herhangi bir yakınlık içinde olmadıkları gibi; katılanın, sanık …’e olan borcu ile de hiçbir ilgisi olmayan sanıklar … ve …’ın, sanık …’in yönlendirmesi ile adı geçenin katılan …’ten olan alacağının tahsili için, katılanla irtibata geçerek işyerine gidip, telefonla arayıp mesaj çekmek suretiyle borcunu ödemesi için tehdit ettiklerinin anlaşılması karşısında, adı geçen sanıklar … ve …’ın eylemlerinin yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.02.2019 tarihli ve 2018/549 Esas, 2019/61 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c), (d) bentleri, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

6. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.02.2019 tarihli ve 2018/549 Esas, 2019/61 Karar sayılı kararının, sanık … müdafii ile sanık … tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 24.02.2021 tarihli ve 2020/77 Esas, 2021/3362 Karar sayılı ilâmıyla;
“…26.02.2019 günlü kararın açıklandığı oturumda, sanık … müdafiinin yokluğunda karar verildiğinin anlaşılması karşısında; sanık …’a yüklenen nitelikli yağmaya teşebbüs suçu için öngörülen cezanın alt sınırına göre hükmün açıklandığı oturumda 5271 sayılı CMK’un 150/3, 188/1, 289/1-e maddeleri uyarınca sanık müdafii hazır bulundurulmadan karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

7. … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.02.2022 tarihli ve 2021/135 Esas, 2022/72 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c), (d) bentleri, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Yağma suçunu unsurlarının oluşmadığına,
2. Lehe hükümlerin uygulanmasına,

B. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Yağma suçunu unsurlarının oluşmadığına,
2. Lehe hükümlerin uygulanmasına,

C. Vesaire;

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılanın inceleme dışı sanık …’e borcunun bulunduğu, borcu karşılığında kooperatif hissesini devretmek istediği, sanığın bu teklifi kabul etmeyerek nakit ödemede ısrar ettiği, sanığın aramalarından bıkan katılanın telefonlara cevap vermemesi üzerine hukuki ilişkinin tarafı olmadıkları gibi sanık …’le yakınlıkları da bulunmayan sanıkların katılandan tehdit ve hakaret ederek parayı tahsil etmeye çalıştıkları, katılanın kolluğa müracaat ettiği, kolluk tarafından alınan tertibat neticesinde 1.900,00 TL paranın ödendiği sırada sanıkların yakalandığı, anlaşılmıştır.

2. Mahkemece, Hukuki Süreç başlığı altında (4) ve (6) numaralı paragraflarda bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmlarına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Suçun Unsurlarının Oluşmadığına İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 148 inci ve 149 uncu maddelerinde yer alan düzenlemeye göre, bir başkasının kendisinin veya yakınının hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Suç anılan değerlere yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit veya cebir kullanılması suretiyle gerçekleşir. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamaktadır.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; olayın Olay ve Olgular başlığı altında (1) paragrafında izah edildiği şekilde işlenen suç nedeniyle hukuki ilişkiye taraf olmayan sanıklar hakkında Hukuki Süreç başlığı altında (4) ve (6) numaralı paragraflarda bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmlarına uyulması suretiyle kurulan hükümlerde, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Lehe hükümlere İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Seçenek yaptırımlar yönünden; 5237 sayılı Kanun’un “Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar” başlıklı 50 nci maddesi gereği cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesinin ön koşulu, hükmolunan netice cezanın kısa süreli hapis cezası olmasıdır. 5237 sayılı Kanun’un 49 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre; “Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.” Erteleme yönünden; 5237 sayılı Kanun’un, “Hapis cezasının ertelenmesi” başlıklı 51 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde; “İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir.” Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu yönünden ise; 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasının ilgili bölümünde; “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise …” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
Somut olayda, sanıklar hakkında hükmolunan netice ceza miktarının 5 yıl hapis cezası olması karşısında bu cezanın, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrası gereği seçenek yaptırımlara çevrilmesine, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrası gereği ertelenmesine, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin kanunen mümkün olmadığı belirlendiğinden ve tahsil edilmeye çalışılan miktar dikkate alındığında değer azlığından da bahsedilemeyeceğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.02.2022 tarihli ve 2021/135 Esas, 2022/72 Karar sayılı kararında sanıklar müdafileri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafilerinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

13.06.2023 tarihinde karar verildi.