Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/5803 E. 2024/35 K. 08.01.2024 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5803
KARAR NO : 2024/35
KARAR TARİHİ : 08.01.2024

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/326 E., 2021/581K.
SUÇLAR : Nitelikli yağmaya teşebbüs, silahla tehdit, iftira, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

Sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin hükmolunan ceza miktarları yönünden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 318 inci maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
1.Sanık … hakkında silahla tehdit ve iftira suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler kurulunun takdirine göre sanıklar müdafii ile katılan vekilinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

2.Sanık … hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından; sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

Ancak;
I. Sanıkların katılana ait cep telefonunu ve katılanın bir arkadaşından ödünç aldığını beyan ettiği 46 P….plaka sayılı aracın anahtarını zorla aldıkları, sonrasında her iki sanığın katılanı araçtan indirerek zorla bagaj kısmına bindirdikleri, tekrar araç hareket halinde iken sanık …’in katılanı bir süre darp ettiği, Ü… Petrol isimli benzin istasyonunda aracın durduğu esnada katılanın bagaj kısmını açarak kaçtığı olayda; sanık …’nın diğer sanık …’in eylemine asli fail sıfatıyla iştirak ettiği, sanık …’nın alacağın tarafı olmaması nedeniyle hukuki ilişkiye dayanan bir alacağının bulunmadığı, sanık … yakalandığında katılana ait cep telefonunu aracının paspası üzerinden alarak kolluk görevlilerine rızası ile teslim ettiği, bu haliyle nitelikli yağma suçunun tamamlandığı, sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 35 inci maddesinin uygulanması koşullarının oluşmadığı, ancak sanık hakkında kısmi iade hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği, katılana teslim edilen cep telefonu yönünden kısmi iadeye muvafakati sorularak sonucuna göre aynı sayılı Kanun’un 168/3-1 de düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

II. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168 inci maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, mahkûmiyetine karar verilen sanıkar aleyhine ve kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

08.01.2024 tarihinde karar verildi.