Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/5704 E. 2023/11507 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5704
KARAR NO : 2023/11507
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/32 E., 2021/130 K.
SUÇ : Nitelikli yağmaya teşebbüs
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar …, … ve sanıklar …, … …, … müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bafra Cumhuriyet Başsavcılığının 10.12.2012 tarihli ve 2012/4078 soruşturma sayılı iddianamesi ile; sanıklar hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (h) bentleri, 35 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesi uyarınca cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.12.2013 tarihli ve 2012/189 Esas, 2013/239 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan açılan dava sair tehdit suçu olarak değerlendirilip şikayetten vazgeçme nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca düşmesine karar verilmiştir.

3. Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.12.2013 tarihli ve 2012/189 Esas, 2013/239 Karar sayılı kararının o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 22.12.2020 tarihli ve 2019/1570 Esas, 2020/5358 Karar sayılı kararı ile;
” Oluş ve dosya içeriğine göre; sanıklar …, … ve …’ın gece vakti saat 21.00 sıralarında bir oto ile mağdur …’in çalıştığı taksi durağına gelerek “Senin ananı avradını, karını, çoluk çocuğunu sinkaf ederiz, meydanda çalışmayacaksın, bize buranın haracını vereceksin, o… çocuğu, senin ananı avradını sinkaf ederiz” demek suretiyle tehdit edip haraç istediklerinin anlaşılması karşısında; sanıkların sübut bulan nitelikli yağma suçuna teşebbüs suçundan mahkumiyetlerine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden; mağdurun sanıkları suçtan kurtarmaya yönelik sonradan değiştirdiği anlatımına ve şikayetinden vazgeçmiş olmasına dayanılarak yazılı şekilde kamu davasının düşmesine karar verilmesi,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.06.2021 tarihli ve 2021/32 Esas, 2021/130 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’ un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (h) bentleri, 35 inci maddelerinin birinci ve ikinci fıkraları, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 2 yıl 1 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık …’ ın 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmistir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafii Temyiz Sebepleri
Sanığın cezalandırılmasına yeterli delil olmadığından beraat kararı verilmesi gerektiğine,
B. Sanık … ve Müdafii Temyiz Sebepleri
1. Sanığın diğer sanıklar ile birlikte hareket etmediğine, asli fail olarak değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğuna,
2. Temel cezada alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğuna,
3. Yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına,
4. Beraat kararı verilmesi gerektiğine,
C. Sanık … ve Müdafii Temyiz Sebepleri
1. Madurların çelişkili beyanlarına dayanarak mahkûmiyet hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğuna,
2. Yağma suçunun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
3. Beraat kararı verilmesi gerektiğine,
D. Vesaire
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay günü saat 21.00 sıralarında sanıklar, siyah renkli jeep şekli oto ile mağdur …’in çalıştığı taksi durağına gelerek “Senin ananı avradını, karını, çoluk çocuğunu sinkaf ederiz, meydanda çalışmayacaksın, bize buranın haracını vereceksin, o… çocuğu, senin ananı avradını sinkaf ederiz” demek suretiyle tehdit edip haraç istedikleri, bundan korkan mağdurun sanıklardan kaçarak karakola gidip şikâyetçi olduğu anlaşılmıştır.

2. Tanık D.Ö.’ nün mağdurun iddiaların destekleyen beyanları dava dosyasında mevcuttur.

3. Olay günü saat 20.53’de siyah renkli jeep şekli oto ile mağdurun ait aracın arkasında durup araç içerisinden 2-3 kişinin inip mağdurun yanına doğru giderlerken mağdurun onlardan koşarak kaçtığına ilişkin CD İnceleme Tutanağı dosya içeriğinde mevcuttur.

4. Mağdurun, olayın hemen sonrası sıcağı sıcağına alınan ve sanığın eylemini Olay ve Olgular bölümünün 1 numaralı paragrafında belirtildiği şekilde gerçekleştiğine ilişkin beyanda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır.

5. Sanıkların üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği belirlenmiştir.

6. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği ve gereğinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Mağdurun Aşamalardaki Beyanlarının Çelişkili Olduğuna, Sanıkların Cezalandırılması İçin Yeterli Delil Bulunmadığından Beraatlerine Karar Verilmesi Gerektiğine ve Suçun Unsurlarının Oluşmadığına İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Yağma suçları 5237 sayılı Kanun’un 148, 149 ile 150 nci maddelerinde düzenlenmiştir. Yağma, başkasının zilyetliğindeki taşınabilir malı zilyedinin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir ve tehdit ile yarar sağlamak maksadıyla alınmasıdır. 5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci fıkrasında yağma suçunun temel şekli, ikinci fıkrasında senet yağması, üçüncü fıkrasında cebir karinesine yer verilmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinde yağma suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinde hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amaçlı yağma ile değer azlığı yaptırıma bağlanmıştır.
Zilyedin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla olduğu yerden alınması hırsızlık suçunu oluşturur.
Yağma suçu, hırsızlığın zor kullanılmak suretiyle gerçekleştirilme halidir.
Cebir veya tehdit, ”yaşam hakkı, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı hakkı” şeklindeki hukuki değerlere yönelik olmalıdır.
Yağma icrai kuvvetle işlenebilen bir suç tipidir. Kullanılan cebir ve tehdidin, kişinin malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamasına elverişli olması gerekir.
Cebir-şiddet, mağduru, men ederek ve zorlayarak, failin istediği davranışa sokacak fiillerdir.

Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanıklar hakkında iftirada bulunması için aralarında herhangi bir neden ve husumet tespit edilemeyen mağdrurun olayın hemen sonrası sıcağı sıcağına alınan beyanı, mağdurun ilk beyanı ile örtüşen tanık D.Ö.’nün beyanı, CD inceleme tutanağı karşısında, mağdurun ilk beyanına önceliklik tanınarak sanıklar hakkında mahkûmiyet hükmü kurulduğu anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Cezanın Orantılı Olmadığına İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Birden fazla kişi ile birlikte geceleyin nitelikli yağma suçu işlediği anlaşılan sanıklar hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, kasıtın yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak belirlenen cezanın hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Sanık …’ın Asli Fail Olarak Değerlendirilemeyeceğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanık …’ın 20.03.2013 tarihli duruşmada “… benim arabası hoşuma gittiği için aracı ben kullanıyordum, Bafra’ya yemek yiyeceğiz diye gelmiştik, sanık babama bir uğrayayım dedi, onun için suç mahalline gitmiştik, sanık … olay yerine varınca önce o araçtan indi, sonra bizde park ettik, indik, … oradaki arkadaşa babamı gördünmü diye sordu, bu kelimenin üzerine müşteki oradan yürüyerek gitti…” şeklindeki savunmasında sanık …’in yanında bulunduğunu kabul ettiği dikkate alındığında, sanık …’ ın ve diğer sanıklar ile birlikte olayın başından itibaren fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, suç ortağının etkinlik ve gücünü arttırdığının anlaşılması karşısında 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca asli fail olarak eyleme katıldığı anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

D. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar …, … ve sanıklar …, …, … müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.06.2021 tarihli ve 2021/32 Esas, 2021/130 Karar sayılı kararında sanıklar …, … ve sanıklar …, …, … müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar …, … ve sanıklar …, …, … müdafilerinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

13.06.2023 tarihinde karar verildi.