Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/4786 E. 2023/11192 K. 01.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4786
KARAR NO : 2023/11192
KARAR TARİHİ : 01.06.2023

BOZMA ÜZERİNE

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/120 E., 2021/171 K.
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : …
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Suça sürüklenen çocuk ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının 15.08.2014 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149/1-a-c-h, 31/3, 63 maddeleri gereğince kamu davası açılmıştır.

2…. 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.04.2015 tarihli ve 2014/174 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile SSÇ hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149/1-a-c-h,31/3,62 maddeleri gereğince 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3…. 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.04.2015 tarihli ve 2014/174 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararının SSÇ müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6.Ceza Dairesinin 21.03.2016 tarihli ve 2015/3292 E., 2016/2008 K. sayılı ilamı ile,
“..sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;Sanık 18 yaşını doldurmadığı halde, yaşı büyük sanıklarla dosya birleştirildikten sonra 5271 sayılı CMK’nın 185. maddesine aykırı olarak, tüm celselerin açık yapılması ve hükmünde gizli yerine açık tefhim edilmesi telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Ancak; 1- Sanık …’ın babası …’ın 07.07.2014 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına vermiş olduğu dilekçede, “oğlunun zekasının küçük bir çocuğun zekası gibi olduğunu, hiçbir şeyi kavrayamadığını” beyan ederek, dilekçesine 23.10.2009 tarihli Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu’nun raporunu eklediği, bu raporda,“…’a özel öğrenme güçlüğü tanısının konulduğu ve tam zamanlı kaynaştırma eğitiminden yararlanması gerektiğinin” belirtildiği, sanık savunmanının 22.07.2014 tarihli dilekçesinde ise, sanığın akli melekeleri ile ilgili sorunları olduğunu iddia ettiği, … Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün15.07.2014 tarihli ön raporunda, sanığın 4 yıl önce parkta kayarken düşüp kafasını çarptığını, beyin ameliyatı olduğunu, gün yıl bilmediğini, simülasyon eğiliminde olduğunun belirtilerek, bir kamu hastanesine sevki ile yapılacak psikiyatrik değerlendirme ve IQ sonuç raporunun ve diğer tüm tıbbi evrakın temin edilerek gönderilmesinin istendiğinin anlaşılması karşısında, sanığın “işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” hususunda öncelikli olarak sağlık kurulu raporu veya Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınması gerektiğinin gözetilmemesi 2- Sanık hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3.fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulması”
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine, … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.11.2017 tarihli ve 2016/149 Esas,2017/385 Karar sayılı kararı ile SSÇ hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149/1-a-c-h,31/3,62 maddeleri gereğince 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

5. … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.11.2017 tarihli ve 2016/149 Esas,2017/385 Karar sayılı kararının SSÇ müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01.06.2020 tarihli ve 2018/766 E., 2020/1535 K. Sayılı ilamı ile,
“Hüküm tarihinde sanık …’ın … (E) Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu anlaşılmakla, sanığın duruşmadan bağışık tutulma talebi bulunmadığı halde 16.11.2017 tarihli karar oturumunda hazır bulundurulmayarak yokluğunda hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nin 196. maddesine aykırı davranılması, böylece savunma hakkının kısıtlanması..” Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

6. Bozma üzerine … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.04.2021 tarihli ve 2020/120 Esas,2021/171 Karar sayılı kararı ile SSÇ hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149/1-a-c-h,31/3,62 maddeleri gereğince 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Suça Sürüklenen Çocuk …’in Temyiz Sebepleri;
Olaya karışmadığını, sanık …in kendisini silahla tehdit etmesi nedeniyle engel olamadığına suçu işlemediğine beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz Sebebi;
Kararın yasa ve usule aykırı olduğuna beraat kararı verilmesi gerektiğine
3. Vesaire
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tarihinde mağdur …’nın yanında MÇ, FÇ, OÇ ve SÇ ile gece vakti saat 23:00 sıralarında tanıdıklarının düğününden çıkarak gezdikleri sırada SSÇ … ve inceleme dışı sanıklar …,… ve …’nın yanlarına gelip sigara istedikleri sigara olmadığı yanıtını alan sanıkların bu kez sizinle bir şey konuşacağız dedikleri, mağdurun yanındaki arkadaşlarının sanıkların yanına doğru yöneldikleri sırada sanıkların bıçak ve kuru sıkı olduğu tespiti yapılan tabanca çektikleri mağdurun yanındaki arkadaşlarının olay yerinden kaçtıkları ve mağdurun yalnız kaldığı, sanıkların “üzerinizde ne varsa ver” dediği, mağdurun parası olmadığını söyleyince cep telefonunun alıp kaçtıkları, kolluğun olay yeri civarında yaptığı araştırmada mağdurun tarifi üzerine SSÇ ve diğer sanıkların yakalandığı, suçta kullanılan bıçaklar, kuru sıkı tabanca ve mağdura ait cep telefonunun ele geçirildiği, anlaşılmıştır.

2. Mağdur aşamalarda olay bölümünde (1) nolu bentte belirtildiği gibi anlatımları ile sanıklarda ele geçen cep telefonunun kendisine iade edildiğini belirterek şikâyetçi olmadığını beyan etmiştir.

3.Suça sürüklenen çocuk …’in 25.06.2014 tarihli soruşturma ifadesinde özetle, “.. 4-5 kişilik bir grup ile karşılaştık. Karşıdaki şahıslara kontörünüz varmı diye sorduk onlarda yok dediler. Şahıslardan 2 tanesi kaçtı. Kalan ikisinin cep telefonunu ise şahıslardan kendi rızaları ile aldık. Tehdit etmedik. Bıçak yada silah göstermedik. Şahısları darp etmedik. Bahsetmiş olduğunuz eylemi dördümüz birlikte gerçekleştirdik dedi… bıçak çeken olmadı benim üzerimde sadece tabanca vardı. Onu görmüş olabilir. Şahsa özellikle gösterip kendisine doğrultmadım telefonu mağdurun elinden benim aldığım doğrudur. … mağdurun yanında bulunan şahsa kaçma diye bağırdı. Ben telefonunu aldığım şahsa sadece bir kez telefonunu ver diye bağırdım. Atılı suçlamaları anlattığım şekilde kabul ediyorum” kovuşturma aşamasındaki ifadesinde ise, ” .. eve doğru giderken bir grupla karşılaştıklarını, sigaranız var mı diye sorduklarını, olmadığını söylediklerini, sanık … bu şahıslardan, kendisinin kontürünün olmadığını söyleyip bir yeri arayıp konuşmak için telefon istediğini, telefonlarının olmadığını söylediklerini, … ile biraz daha ilerideyken geride ne olduysa …’ın elinde bıçak gördüğünü, …’in kendisine bir silah çıkartıp verdiğini, bunun üzerine şahısların korkup rızalarıyla cep telefonunu verdiklerini, ayrılıp ilerlediklerinde polisler geldiği sırada …, yanındaki cep telefonunu bir arabanın altına doğru attığını, kendisinin de silahı attığını..” şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

4.Olay sırasında mağdurun yanında bulunan tanıklar O.Ç, F.Ç ve S.Ç ile müşteki K.Ç.’nin aşamalardaki ifadelerinde mağduru destekleyen beyanlarda bulunmuşlardır.

5.Suça sürüklenen çocuk … hakkında düzenlenen sosyal inceleme raporu ile yağma suçuna ilişkin farik mümeyyiz olduğunu belirtir adli sağlık kurulu raporu dosya içerisinde mevcuttur.

6.kolluk tarafından düzenlenen yakalama ve canlı teşhis tutanaklarının dosya içerisinde olduğu, yakalama tutanağı imzacıları MAK ve Z.A’nın ifadelerinde tutanak içeriğin doğruladıkları anlaşılmıştır.

7.Suça sürüklenen çocuk M.K ile sanıklar A.K ve Ü.A’nın suçlamaları kabul etmediklerine dair aşamalardaki ifadeleri dava dosyası içerisindedir.

IV. GEREKÇE
A. Diğer Sanığın Kendisini Silahla Tehdit Etmesi Nedeniyle Olaya Engel Olamadığına Suçu İşlemediğine, Kararın Yasa Ve Usule Aykırı Olduğuna Beraat Kararı Verilmesi Gerektiğine, İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Mağdurun aşamalardaki değişmeyen ve kararlı beyanları, suça sürüklen çocuğun aşamalarda hayatın doğal akışına uygun olmayan tevil yollu ikrar içeren çelişkili beyanları, kolluk tarafından düzenlenen yakalama ve teşhis tutanakları, sosyal inceleme raporu ve farik mümeyyizlik raporu, tanıkların, müştekinin ve zabıt imzacılarının mağdurun anlatımlarını destekleyen beyanları, inceleme dışı sanıkların anlatımları ile “Hukuki Süreç” paragrafının (3) ve (5) nolu bentlerinde gösterilen bozma ilamları dikkate alındığında, suçun kesin delillerle suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin saptandığı anlaşıldığından, SSÇ ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
B. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, bozmaya uyulduğu, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, SSÇ ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.04.2021 tarihli ve 2020/120 Esas,2021/171 Karar sayılı kararında SSÇ ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden SSÇ ve müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 01.06.2023 tarihinde karar verildi.