Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/4371 E. 2024/313 K. 10.01.2024 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4371
KARAR NO : 2024/313
KARAR TARİHİ : 10.01.2024

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/3039 E., 2020/1215 K.
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.12.2018 tarihli ve 2018/164 Esas, 2018/160 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149/1-h, 150/2, 62/1, 53/1-2-3, 63 üncü maddeleri uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 27.02.2019 tarihli ve 2019/321 Esas, 2019/524 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurusu üzerine;
“Mağdur …’ın meydana gelen olayın tek tanığı olmasına rağmen 5271 sayılı CMK’nın 210/1 maddesi uyarınca dinlenmesi gerektiği halde dinlenmeksizin, dosyada mevcut delillere istinaden hukuka aykırı olarak sanığın mahkumiyetine karar verildiği, bu hususun da 5271 sayılı CMK’nun 289/1-i maddesine göre kesin hukuka aykırılık nedenlerinden olduğunun düşünülmemesi nedeniyle kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-d maddesi gereğince bozulmasına,
Ayrıca;
25.04.2018 tarihli tutanak içeriğinde sanık …’ın kolluk görevlileri tarafından yakalandıktan sonra, sanığın mağdurdan almış olduğu 100 TL parayı sol pantolon ön cebinden çıkartarak mağdura iade ettiğinin belirtildiği, sanığın mağdura iade ettiği 100 TL paranın kolluk görevlileri tarafından sanığın yapılan üst araması sonucu mu ele geçirildiğinin yoksa sanığın kendi rızasıyla mı mağdura iade ettiğinin açıklığa kavuşturulabilmesi için tutanak mümzilerinin dinlenmesi gerektiği, bu husus açıklığa kavuşturulduktan sonra sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/3 maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun mahkemesince dikkate alınmasına”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. … 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.07.2019 tarihli ve 2019/133 Esas, 2019/369 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149/1-h, 150/2, 62/1, 53/1-2-3, 63 üncü maddeleri uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 22.06.2020 tarihli ve 2019/3039 Esas, 2020/1215 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. 5237 sayılı Kanun’un 150/2 nci maddesine göre suçu işleyen kişiye verilecek cezada 1/3 ile 1/2 arasında değişen bir oranda indirim uygulanacağını, ilk derece mahkemesince bu indirimin 1/3 olarak uygulandığına, suça konu olan mal değeri sadece 100 TL olduğuna, uygulanan indirim oranının hakkaniyete uygun olmadığına,
2. Şikâyetçinin şikâyetinden vazgeçme sebebi de sanığın samimi ve pişman olduğunu görmesi olduğuna, sanığın suç tarihinde henüz 19 yaşında olup aldığı cezanın bundan sonraki hayatını ve psikolojisini oldukça olumsuz yönde etkileyeceğine, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını talep ettiklerine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay tarihinde gece saat 01.15 sıralarında mağdur …’ın Fevzi Paşa mahallesinden otogar istikametine yaya olarak giderken sanık …’ın mağdurun yanına gelerek sigara istediği mağdurun sigara kullanmadığını beyan etmesi üzerine 20 lira para vermesi gerektiği, vermezsen canını yakacağını söylediği, bunun üzerine mağdurun cüzdanını çıkarttığı esnada sanık mağdurun cüzdanını alarak içinde bulunan 300 TL parayı zorla aldığı, mağdurun sanığa yola gideceğini hiç parası kalmadığını söyleyip ısrar etmesi üzerine 200 TL’ lik parayı mağdura iade ettiği, olay maddi vakıa olarak kabul edilmiştir.

2. Mağdurun aşamalarda özde değişmeyen beyanı dava dosyasında mevcuttur.

3. Sanığın üzerine atılı suçu tevil yollu kabul ettiği görülmüştür.

4. Kolluğun düzenlediği 25.04.2018 tutanak dava dosyasında mevcuttur.

5. Sanığın adli sicil kaydı dava dosyasına eklenmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Değer Azlığına İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Yağma suçları 5237 sayılı Kanun’un 148, 149 ile 150 nci maddelerinde düzenlenmiştir. Yağma, başkasının zilyetliğindeki taşınabilir malın zilyedinin rızası olmadan cebir ve tehdit ile yarar sağlamak maksadıyla alınmasıdır. 5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci fıkrasında yağma suçunun temel şekli, ikinci fıkrasında senet yağması, üçüncü fıkrasında cebir karinesine yer verilmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinde yağma suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinde hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amaçlı yağma ile değer azlığı yaptırıma bağlanmıştır.
Zilyedin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla olduğu yerden alınması hırsızlık suçunu oluşturur.
Yağma suçu, hırsızlığın zor kullanılmak suretiyle gerçekleştirilme halidir.
Cebir veya tehdit, ”yaşam hakkı, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı hakkı” şeklindeki hukuki değerlere yönelik olmalıdır.
Yağma icrai kuvvetle işlenebilen bir suç tipidir. Kullanılan cebir ve tehdidin, kişinin malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamasına elverişli olması gerekir.
Cebir-şiddet, mağduru, men ederek ve zorlayarak, failin istediği davranışa sokacak fiillerdir.

5237 sayılı Kanun’un “Daha az cezayı gerektiren hâl” başlıklı 150 nci maddesinin ikinci fıkrasında; “Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.” denilmektedir.
Maddenin gerekçesinde ise; “Maddenin ikinci fıkrasında, yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Bu bilgiler ışığı altında somut olay değerlendirildiğinde; mahkemenin, kanunda belirlenen oranlar dahilinde, taktir hakkını kullanarak 1/3 şeklinde indirim oranı uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde, bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Etkin Pişmanlık Hükümlerinin Uygulanması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 168 inci maddesinde yer alan düzenlemeye göre, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için sanığın bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi gerektiği, somut olayda sanık tarafından rızai bir iade söz konusu olmaması karşısında 5237 sayılı Kanun’un 168 nci maddesinin uygulanmasına yer vermeyen hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 22.06.2020 tarihli ve 2019/3039 Esas, 2020/1215 Karar sayılı kararında sanık müdafiinin öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 14. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

10.01.2024 tarihinde karar verildi.