Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/4317 E. 2024/327 K. 11.01.2024 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4317
KARAR NO : 2024/327
KARAR TARİHİ : 11.01.2024

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/335 E., 2020/1378 K.
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf isteminin esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince nitelikli yağma suçundan verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A…. Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/842 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri, 35 inci maddesi, 53 üncü maddesi gereğince iki kez cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.

B…. 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.12.2019 tarihli ve 2019/65 Esas, 2019/720 Karar sayılı kararıyla; sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi uyarınca iki kez 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

C. … Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Ceza Dairesinin 06.07.2020 tarihli ve 2020/335 Esas, 2020/1378 Karar sayılı kararıyla; sanığın eylemi yanında faili meçhul kişi ile gerçekleştirmiş olması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin yanında (c) bendi ile de uygulama yapılarak alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği aleyhe istinaf bulunmadığından eleştirerek, sanık müdafinin istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafi Temyiz Sebepleri
Elde edilen delillerin mahkûmiyete yeterli olmadığı sanığın beraatinin gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanığın olay anında kendisini polis olarak tanıtıp şikayetçilerin cüzdanını aldıktan sonra kaçmaya çalışırken şikâyetçilere silah göstermek suretiyle tehditte bulunduğu anlaşılmıştır.

2. Olayda kullanılan 34 .. …. plakalı aracı sanık …’ın da kabul ettiği gibi 27.04.2017 ile 29.04.2017 tarihleri arasında kiraladığına ilişkin oto kiralama sözleşmesi fotokopisi dava dosyasında mevcuttur.

3. Şikâyetçilerin sanık …’ı kesin ve net olarak teşhis ettiği 30.04.2017 tarihli fotoğraf teşhis tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.

4. Olaya karışan araçta yapılan kontrolde sağ ön kapı tutma kolunun yerinden kopuk olduğunun 29.04.2017 tarihli görgü tespit tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

5. Tanık Ş.B.’nin aşamalarda alınan, aracı sanığın kiraladığına ilişkin beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.

6. Olay yerine ait görüntülerin incelenmesi üzerine suça konu aracın va sanık …’in tespit edildiği 29.04.2017 tarihli olay ve CD inceleme tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.

7. Sanığın isnat edilen suçlamayı tevil yoluyla ikrar ettiği görülmüştür.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin (c) bendinin de uygulanması gerektiğine yönelik eleştiri dışında olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

C.Dairemizin Kabulü,
Sanığın kiraladığı araçta beklediği sırada, yanından inen faili meçhul şüphelinin araçtan inerek, yolda yürüyen şikayetçilerin yanına gidip polis kimliği göstererek üzerlerini arayıp cüzdanlarını ve Muhammad’in telefonunu aldığı, şikâyetçilerin ailelerine gönderilmek üzere şikayetçi …’ın cüdanında 2.000,00 Euro ve 10.000,00 TL paranın bulunduğu, şüphelinin şikâyetçi Muhammad’den aldığı telefonu yere düşürdüğü, şikayetçiye telefonu yerden almasını söylediği ve şikayetçinin almak için yere uzandığı sırada şüphelinin şikâyetçilerin cüzdanları ile araca bindiği ve sanık ve faili meçhul şüphelinin hızla uzaklaşmaya çalıştıkları, şikayetçi …’ın engel olmak amacıyla aracın sağ ön kapı kolunu tuttuğu ancak aracın hareket etmesi üzerine aracın sağ ön kapı kol kısmının kırıldığı, şikayetçinin aracın kolunu tutttuğu anda sanığın şikayetçiye elinde bulunan silahı gösterdiği ve “bırak bırak” diyerek hızla olay yerinden araç ile uzaklaştıkları anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanığın tevil yoluyla ikrar içeren savunması, şikâyetçilerin olayın sıcaklığı ile alınan ifadeleri, tanık beyanı ve Olay ve Olgular bölümünün (A) paragrafının 2 numaralı bendinde bilgilerine yer verilen sözleşme ve 3 numaralı bendinde bilgilerine yer verilen teşhis tutanağı toplanan tüm delillerin gerekçeli kararda tartışıldığı, suçun kesin delillerle sanık tarafından işlendiğinin saptandığı, eksik veya araştırılacak bir delil kalmadığı anlaşılmakla sanık müdafinin temyiz sebeplerine yönelik aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 06.07.2020 tarihli ve 2020/335 Esas, 2020/1378 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 288 ve 289. maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 20. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

11.01.2024 tarihinde karar verildi.