Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/4271 E. 2024/463 K. 15.01.2024 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4271
KARAR NO : 2024/463
KARAR TARİHİ : 15.01.2024

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/1519 E., 2020/1934 K.
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemenin esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince yağma suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.11.2017 tarihli ve 2016/41446 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında yağma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 148 inci maddesinin birinci fıkrası, 143 üncü ve 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 3.Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.10.2018 tarih, 2017/733 Esas, 2018/513 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 14.Ceza Dairesinin, 27.09.2019 tarihli ve 2018/3698 Esas, 2019/1728 Karar sayılı kararı ile;
“Sanık hakkında hükmün açıklandığı 19/10/2018 tarihli oturumda, sanığın müdafii hazır olmadığı halde, hükmün açıklandığının anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 maddesi gereğince, alt sınır beş yıldan fazla hapis cezasının gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada, sanığın istemi aranmaksızın müdafi görevlendirilmesi gerektiğinin yasal zorunluluk olduğu gözetilmeden, CMK’nın 289/1-e maddesi uyarınca duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken kişilerin yokluğunda yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle, zikredilen yasaya aykırı davranılması nedeniyle bozulmasına”
Karar verilmiştir.

4. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.07.2020 tarihli ve 2019/544 Esas, 2020/241 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak sanık hakkında yağma suçundan, 5237 sayılı sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

5. … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi’nin 30.10.2020 tarihli ve 2020/1519 Esas, 2020/1934 Karar sayılı kararı istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Sanığın eyleminin yağma değil de güveni kötüye kullanma suçunun oluşturabileceğine,
3. Yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına,
4. Alt sınırdan uzaklaşılması ile lehe hükümlerin uygulanmamasının hukuka aykırılığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılan … ve sanık …’in suç tarihinden önce internet üzerinden tanıştıkları ve sanığın kendisini Güney ismiyle ve polis olarak tanıttığı, sanık ve katılan arasında bir süre sonra duygusal bağ geliştiği, daha sonra sanığın katılana “seni de kızını da öldürürüm, zarar verdirtirim, evini gözetliyoruz, seni aldırırız, tepene çökeriz” gibi tehditlerle katılandan peyderpey para istediği, katılanın tehditlerden korkarak sanığa bu şekilde toplam 133.700,00 TL tutarında para gönderdiği yerel mahkemece maddi vakıa olarak kabul edilmiştir.

2. Sanık aşamalarda yağma suçunu kabul etmediğine, ancak bir miktar parayı katılandan borç olarak aldığına yönelik savunmalarda bulunmuş, ise de; aşamalarda oluşa dair birbiriyle çelişen beyanları mevcuttur.

3. Bankadan gelen cevabi yazıda katılanın sanığın hesabına 12.09.2016 ila 05.12.2016 tarihleri arasında farklı miktarda toplam 133.700,00 TL para gönderdiği anlaşılmaktadır.

4. Katılanın sunduğu ve sanıkla yazışmaları olduğunu belirttiği facebook mesaj çıktıları dosya arasında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Katılan … ve sanık …’in suç tarihinden önce internet üzerinden tanıştıkları ve sanığın kendisini Güney ismiyle ve polis olarak tanıttığı, sanık ve katılan arasında bir süre sonra duygusal bağ geliştiği, katılanın bu süreç zarfında sanığın hesabına toplam 133.700,00 TL tutarında para gönderdiği hususlarının sabit olduğu, ancak katılanın tehditle para gönderdiğine ilişkin kendi beyanı dışında delil bulunmadığı, katılanın aşamalarda sanıkla duygusal birlikteliği olduğunu ve sanığın duygularını suistimal ettiğini beyan etmesi, sanığın benzer eylemleri nedeniyle dolandırıcılık suçundan sabıka kaydının bulunması, katılan tarafından sunulan dosya arasında ve Uyapta mevcut yazışmaların içeriğinde katılanın gönderdiği paraları geri istediği ancak paraların gönderilme tarihlerindeki yazışmalar ile tehdide ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, katılanın parayı yaklaşık üç aylık süre zarfında farklı zamanlarda göndermesine karşın 05.12.2016 tarihinde şikâyetçi olması hususları bir arada değerlendirildiğinde, temyiz incelemesine konu eylemde nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığının tartışılarak yeniden değerlendirme zorunluluğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı görülmüştür.

2. Kabûle göre de, sanığın talep ettiği para miktarına yönelik özgülediği kastının tespit edilebildiği hallerde eylemin bütün olarak tek yağma olarak nitelendirilebilmesine karşın; gerekçede birden çok kez katılanı tehdit etmek suretiyle gerçekleştirmiş olduğu,

Eyleminin bir bütün halinde tek kasıtla işlenen yağma suçu olduğu ve eylemin tek olduğu belirtilerek hataya düşülmesi hukuka aykırı görülmüştür.

3. Mahkeme gerekçesinde 5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesine göre, cezanın takdiren alt sınırdan belirlendiği belirtilmesine karşın, hükümde alt sınırdan uzaklaşılarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 30.10.2020 tarihli ve 2020/1519 Esas ve 2020/1934 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, … 3. Ağır Ceza Mahkemesine, bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine gönderilmesine, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

15.01.2024 tarihinde karar verildi.