Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/4087 E. 2024/355 K. 11.01.2024 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4087
KARAR NO : 2024/355
KARAR TARİHİ : 11.01.2024

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/1555 E., 2020/105 K.
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının 06.12.2018 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi, 53 üncü maddesi, 63 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.03.2018 tarihli ve 2018/539 Esas, 2019/72 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi, 168 inci maddesinin üçüncü ve ikinci maddeleri, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 13.01.2020 tarihli ve 2019/1555 Esas, 2020/105 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusu yönünden “…Atılı yağma suçunun güncel güvenlik kamera kayıtları ve MOBESE kayıtlarına göre geceleyin 19:47-19:48 sularında işlendiği suç tarihinde olay yerinde güneş batış saatinin 18:33 olduğu TCK’nun 6/1-e maddesi ve yaz saati uygulamasına göre gece vakti saat 20:33’te başladığı buna göre eylem saati gündüz olduğu halde gece işlendiği kabul edilerek TCK’nun 149/1-h maddesi gereğince yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı, istinaf başvurusunda bulunanın istinaf iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, 5271 sayılı Kanunun 7188 Sayılı Yasanın 27. Maddesi ile değişik CMK’nun 280/1-c maddesi ve aynı yasanın 303 üncü maddesi uyarınca düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan,
Sanık hakkında kurulan hükmün KALDIRILMASINA
Sanık …’nın yağma suçundan sabit bulunan eylemine uyan TCK’nun 148 maddesi gereğince suçun işleniş şekli ve kastının derecesi nazara alınarak takdiren 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Koşulları oluşmadığından TCK’nun 150/1. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,
TCK’nun 150/2. maddesinde düzenlenen değer azlığı nedeniyle cezadan indirimin, daha çoğunu alabilme
olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar değer olarak az olan şeyi alma durumunda olayın özelliği ve failin kişiliği de değerlendirilerek uygulanabileceği göz önünde bulundurularak somut olayda sayılı koşullar oluşmadığından sanık hakkında TCK’nun 150/2. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,
Yağma suçuna konu olan 300,00 TL paranın kovuşturma aşamasında mağdur tarafa ödendiği, bu suretle sanığın etkin pişmanlık gösterdiği gözönünde bulundurularak TCK’nun 168/3-ikinci cümle maddesi gereğince sanığa tayin edilen cezadan takdiren 1/3 oranında indirim yapılmak suretiyle 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın duruşmadaki iyi hali lehine takdiri hafifletici sebep kabul edilerek TCK’nun 62/1. maddesi gereğince cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak NETİCETEN 3 YIL 4 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
TCK’nun 63. maddesi gereğince sanık …’nın gözaltında geçirdiği günlerin netice cezasından MAHSUBUNA,
Sanık hakkında kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, TCK’nun 53/1-2-3. madde fıkraların tatbikine,
Sanığın adli sicil kaydına göre, … 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/174 esas – 2004/352 karar sayılı kararıyla hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, 5 yıllık deneme süresi içerisinde şu anki yargılamaya konu suçu işlediği anlaşıldığından CMK’nun 231/11 gereğince işlem yapılmak üzere karar kesinleştiğinde mahkemesine ihbarda bulunulmasına,
… Adli Emaneti’nin 2018/18252 sırasında kayıtlı 3 adet CD ve 1 adet DVD’nin karar kesinleştiğinde dosyada delil niteliğiyle saklanmasına,
Sanık hakkında yapılan 3 adet tebligat ücreti 42,00 TL’den ibaret yargılama giderinin sanıktan CMK 325/1 maddesi gereğince alınarak hazineye irad kaydına, Şeklinde DÜZELTİLEREK İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE, ” dair karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1.Sanığın hem mağdur hemde borçlu Nazım ile aralarında hukuki borç ilişkisi bulunduğuna,
2.Müvekkilin alacağını isat edebilecek bir belgeye sahip olmadığından hukuki yollara başvuramadığına,
3.Herhangi bir baskı, cebir tehdit kullanılmadığına, mağdurun parayı kendi rızası ile verdiğine,
4.Mağdur …’ın mahkemede müvekkilin kendisinden zor kullanarak para almadığına, müvekkilden şikayetçi olmadığına, ayrıca yaklaşık iki ay önce 300,00 TL’nin müvekkil tarafından kendisine ödendiğini beyan etmiş olduğuna,
5.5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin birinci fıkrasının görmezden gelinmesinin hukuka aykırı olduğuna,
6.Eksik inceleme ile karar verildiğine,
7.Müvekkilin tahsil ettiği para değerinin az olduğuna, 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması gerektiğine,
8.Suç vasfının yanlış tayin edildiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
09.09.2018 günü saat 19.46 sıralarında sanık ile mağdurun birlikte yürüdükleri sırada sanığın mağdurla ortak arkadaşları olan soy ismini bilmediği açık kimlik ve adres bilgilerini veremediği Nazım isimli şahıstan olan alacağını alabilmesi için daha önceki bir tarihte yardımcı olmasını istediği ancak olay günü mağdurun yardımcı olamadığını anladığında, mağdurun sanıkla konuştuğu esnada cebinden çıkarıp sanığa gösterdiği 300,00 TL parayı, sanığın mağdurun rızası bulunmaksızın aldığı, mağdurun parasını geri istediğinde ise sanığın mağdura baskı yapacak şekilde eliyle ittirmek suretiyle parayı almasına engel olduğu, anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince buna göre uygulama yapıldığı belirlenmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir suç vasfının 5237 sayılı Kanun’un 148 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yağma suçunu oluşturduğunun gözetilmemiş olması dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Suçun sanık tarafından işlenmediği ve suç vasfı ile 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin birinci fıkrası Yönünden
Yağma suçları 5237 sayılı Kanun’un 148, 149 ile 150 nci maddelerinde düzenlenmiştir. Yağma başkasının zilliyetliğindeki taşınabilir malı zilliyetin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir ve tehdit ile yarar sağlamak maksadıyla alınmasıdır. 5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci fıkrasında yağma suçu temel şekli, ikinci fıkrasında senet yağması, üçüncü fıkrasında cebir karinesine yer verilmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinde yağma suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinde hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amaçlı yağma ile değer azlığı yaptırıma bağlanmıştır.

Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Olay günü tanık İ.K.’nın 300,00 TL parayı mağdura verdiğini gören sanığın, mağdurun yanına yaklaştığı, mağdurdan önce 100,00 TL para istediği, mağdurun cebinden çıkardığı 300,00 TL’yi sanığa göstermek suretiyle bu para ile ödeme yapacağını bu sebeple istediği parayı veremeyeceğini söylediği bunun üzerine sanığın, mağdurun elinde bulunan 300,00 TL parayı çekip aldığı, mağdurun parayı geri istediğinde ise mağduru itmek ve yüzüne vurmak suretiyle almış olduğu para ile birlikte olay yerinden ayrıldığı böylece sanığın cebir kullanarak mağdurdan 300,00 TL parayı zorla aldığı, bu oluşun ve mağdur ile sanık arasında evvelce hukuki ilişki bulunmadığının, mağdurun soruşturma aşamasında verdiği beyanları, bu beyanlar ile örtüşen dosyada mevcut teşhis ve görüntü izleme tutanakları, tanık İ.K.’nın beyanları ve nihayet sanığın soyadını veremediği Nazım isimli kişiden alacağı iddiası ile suç vasfını değiştirmeye yönelik kaçamaklı savunmaları içeriğinden anlaşılması karşısında suçun sanık tarafından işlendiği ile suç vasfının 5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen yağma suçunu oluşturduğuna ilişkin kabulde isabetsizlik bulunmadığından hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Değer azlığı yönünden

Mağdurdan zorla alınan 300,00 TL paranın suç tarihi itibariyle değerinin az olmadığının anlaşılması karşısında hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 13.01.2020 tarihli ve 2019/1555 Esas, 2020/105 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

11.01.2024 tarihinde karar verildi.