Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/405 E. 2023/11593 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/405
KARAR NO : 2023/11593
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

İSTİNAF SONRASI TEMYİZ

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/350 E., 2019/774 K.
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddine
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 21.04.2016 tarihli ve 2016/65381 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (e) bendleri, 150 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi nitelikli kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 53 üncü maddesi, uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.10.2017 tarihli ve 2016/181 Esas, 2017/313 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, nitelikli yağma ve nitelikli kasten yaralama suçlarından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararları verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 24.06.2019 tarihli ve 2018/350 Esas, 2019/774 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin istinaf başvurusu yönünden “…istinaf istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 280/2. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,” dair karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri;
1. Katılanın aşamalarda vermiş olduğu ifadelerin detaylı ve tutarlı olduğuna,
2. Tanık C. B. beyanlarının çelişkili olduğuna,
3. Sanık savunmasının da çelişkiler içermekte olduğuna,
4. Katılanın sanığı mahalleden tanıyor olması sebebiyle sanığın şahsında yanılmasının mümkün bulunmadığına,
5. Katılanın sanığın üzerine suç atmasını gerektirir bir husumet de bulunmadığına,
6. Hastane kayıtları da göz ardı edilerek hatalı yapılan değerlendirme sonucu beraat kararı verildiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanığın, katılanın elinde bulunan tesbihi istediği, katılanın vermemesi üzerine zorla çekip elinden aldığı, katılanın tesbihi iade etmesini istemesine rağmen iade etmediği, ısrar edilince de cebinden çıkarttığı bıçak ile katılanı ”Tespihini kopartırım bak” diyerek tehdit edip, arkasından bir kenarda oturarak tesbihi vermesini isteyen katılanı yumruk ve tekme ile döverek çene kemiğini kırdığı, daha sonra olay yerine tanıkların gelmesi ile sanığın tesbihi kopartıp mağdurun önüne atarak olay yerinden kaçtığı, böylece yaralama ve yağma suçlarını işlediği iddiasıyla hakkında kamu davası açılmış ise de; somut olayda; sanığın yargılamanın her aşamasında atılı suçlamaları reddetmesi ve katılan beyanı dışında sanığın iddia olunan eylemleri gerçekleştirdiğine dair somut bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince buna göre beraat kararları verdiği belirlenmiştir.

2. Sanığın suçlamaları inkar ettiği anlaşılmıştır.

3. Katılanın iddia doğrultusunda beyanda bulunduğu belirlenmiştir.

4. Katılanın etkisi basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, yaşamı tehlikeye sokmayan, hayat fonksiyonlarına etkisi üç orta derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığına dair Adli Tıp Kurumu raporunun dosyada mevcut olduğu anlaşılmıştır.

5.Tanıklar A.C., İ.D., Ö.A.,’nın ilk derece mahkemesince, tanıklar M.E.A. ve C.B.’nin ise Bölge Adliye Mahkemesince beyanlarının alındığı bu beyanlarında hükme esas hususlarda savunma ile örtüştüğü anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Katılan …’in 02.04.2016 günü, gündüz saatlerinde yanında arkadaşı tanık C.B. olduğu halde yolda yürüdüğü sırada bir kişi tarafından darp edildiği ve bıçak zoruyla elinde bulunan ve kendi beyanına göre 250,00-300,00 TL değerindeki tespihinin alındığı, katılanın bu olay nedeniyle, basit bir tıbbi müdahale ile iyileşemeyecek şekilde, hayati tehlike geçirmeksizin, hayat fonksiyonlarına etkisi 3 (orta) düzeyde kırık oluşturacak şekilde yaralandığı, katılanın aşamalarda bu olayın sanık tarafından gerçekleştirildiğini iddia ettiği, olayın gerçekleştirdiği yerin yakınında ağabeyinin dükkanı bulunan ve olayı burada iken görüp her aşamada kavgayı ayırmak için olay yerine gittiğini savunan sanığın, suçlamaları kabul etmediği, ağabeyi de dahil olmak üzere o civarda işyeri bulunan tanıklar İ.D., Ö.A. ve Bölge Adliye Mahkemesince beyanı alınan tanık M.E.A.’nın katılanın iddia ettiği şekilde sanığın ona vurduğunu, bıçak zoruyla onun tespihini aldığını görmediklerini söyledikleri, sanık ve katılan tarafından olay yerinde olduğu kabul edilen, ilk derece mahkemesi tarafından dinlenmeyen beyanları sonuca etkili olabilecek tanık C.B.’nin istinaf aşamasında alınan beyanlarında ise, katılanı ve sanığı tanıdığını, olay günü arkadaşı olan katılanla birlikte yolda yürüdükleri sırada karşıdan içinde sanığın olmadığı 3-4 kişilik
bir grubun geldiğini, bunlarla katılan arasında bir tartışma ve kavga yaşandığını, katılana kimin vurduğunu görmediğini, bunlar olurken sanığın ağabeyine ait dükkandan koşarak kendilerine doğru geldiğini, gelirken de yüksek sesle “Gençler durun, kavga etmeyin” dediğini, karşı gurubun olay yerinden kaçarak uzaklaştığını, Yusuf’un çenesinden yaralandığını söylediğini ifade ettiği, buna göre katılanın soyut beyanları dışında sanığın atılı suçları işlediğini gösterir delil bulunmadığı, hangi sebep ve saiklerle atılı suçun sanık tarafından işlendiğini söylediği bilinmeyen katılanın, başkaca delillerle doğrulanmayan soyut beyanlarına dayalı olarak sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine karar verilemeyeceğinden ilk derece mahkemesince verilen kararda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Yağma suçları 5237 sayılı Kanun’un 148, 149 ile 150 nci maddelerinde düzenlenmiştir. Yağma başkasının zilliyetliğindeki taşınabilir malı zilliyetin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir ve tehdit ile yarar sağlamak maksadıyla alınmasıdır. 5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin birinci fıkrasında yağma suçu temel şekli, ikinci fıkrasında senet yağması, üçüncü fıkrasında cebir karinesine yer verilmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinde yağma suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. Cebir veya tehdit, ”yaşam hakkı, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı hakkı” şeklindeki hukuki değerlere yönelik olmalıdır.
Yağma icrai kuvvetle işlenebilen bir suç tipidir. Kullanılan cebir ve tehditin kişinin malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya elverişli olmalıdır.
Cebir-şiddet, mağduru, men ederek ve zorlayarak, failin istediği davranışa sokacak fiillerdir.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Katılanın beyanlarında sanığın tespihini zorla aldığını ve kendisini darp ettikten sonra suça konu tesbihi kopartmak suretiyle yere attığını iddia etmiş ise de gerek savunma gerekte katılan tarafça dinlenmesi talep edilen tüm tanıkların katılanın bahse konu iddiasını doğrulamadığı gibi hükme esas hususlarda savunma ile örtüşen beyanlarda bulunmuş olmaları hep birlikte dikkate alındığında, temyiz istemine konu hususların yerinden yargılamayı gerektirir, sonuca etkili bozma sebepleri olarak görülmediğinden hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 24.06.2019 tarihli ve 2018/350 Esas, 2019/774 Karar sayılı kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 ve 289. maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 11. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

15.06.2023 tarihinde karar verildi.