Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/391 E. 2023/11275 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/391
KARAR NO : 2023/11275
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

İSTİNAF SONRASI TEMYİZ

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1092 E., 2019/851 K.
SUÇ : Silahla yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/62 İddianame No.lu iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (d), (e) ve (h) bentleri, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … Ağır Ceza Mahkemesinin 09.02.2018 tarihli ve 2016/125 Esas, 2018/17 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (d) ve (h) bentleri, 168 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarunca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 11.07.2019 tarihli ve 2018/1092 Esas, 2019/851 Karar sayılı kararı ile sanık hakkındaki İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek duruşmalı yapılan yargılamada, sanık hakkındaki hüküm 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kaldırılarak sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (d) ve (h) bentleri, 168 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Sanığın mahkûmiyetine yeter delil bulunmadığına,
2. Hakkındaki lehe hükümlerin uygulanmadığına,
3. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanığın daha önceden tanıdığı mağdurun evine gece 03.30 sularında gelerek içeri girdiği, mağdurdan para istediği, mağdurun 50,00 TL parası olduğunu söyleyerek parayı verdiği, sanığın mağduru elindeki bıçakla yüzünden basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaraladığı ve daha fazla para istediği, mağdurdan daha fazla para alamayınca olay yerinden ayrıldığı İlk Derece Mahkemesi tarafından maddi vakıa olarak kabul edilmiştir.

2. Sanığın atılı suçlamayı tevil yollu ikrar ettiği görülmektedir.

3. Mağdurun akıl hastası olduğu iddiası sonrası … Doktor Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesince tanzim edilen raporda akıl hastalığı bulunduğunun ancak konuyla ilgili beyanlarına itibar edilebileceğinin belirtildiği görülmüştür.

4. Mağdurun atılı suç yönünden beden veya ruh bakımından kendisini savunabilecek durumda olduğunu bildirir Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu raporu dosyada yer almaktadır.

5. Sanığın kullandığı cep telefonun sinyal-baz bilgilerini içerir Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTİK) raporuna göre, sanığın telefonunun, olay saatinde mağdurun evini de kapsayan istasyondan sinyal verdiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.

6. Mağdurun yaralanmasını gösterir genel adli muayene raporu dosyada yer almaktadır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır. Yalnızca hukuki uygulamada sanık hakkında ceza tayin edilirken “Sanığın üzerine atılı yağma suçunun sübutuna ve olayın oluş şekline ilişkin ilk derece mahkemesinin kabulü ve gerekçesi Dairemizce de yerinde görülerek aynen benimsenmiş, ancak ilk derece mahkemesince sanık hakkında hüküm oluşturulurken silahla, gece vakti, konutta yağma suçundan sanığın 5237 sayılı TCK’nın 149/1-a-d-h maddeleri gereğince alt sınırdan uzaklaşılarak teşdiden ceza belirlenmesine karşın, belirlenen cezanın 12 yıl yerine 10 yıl olarak yazılması” hususunun düzeltilmesi amacıyla duruşma açılarak yeniden hüküm kurulmuştur.

C. Dairemizin Kabulü
Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin maddi vakıa kabullerinin sanığı mağdurdan para isteyerek 50,00 TL para aldığı ve daha fazlasını da istediğini fakat mağdurun parası olmadığından bu miktarla evden ayrıldığı yönünde olsa da, mağdurun olayın hemen ardından alınan ilk beyanında sanığın daha fazla para istediği ve eşyalarını ve gömleğinin cebini karıştırdığı ve maaş kartını da aldığını belirttiği, mağdurun ilk beyanının diğer tüm hususların Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu raporu, genel adli muayene raporu ve sanığın tevil yollu ikrarı ile doğrulandığı, mağdurun itibar edilen bu beyanının bölünemeyeceği ve nitelikli yağma suçunun konusunun 50,00 TL para ve maaş kartı olduğu Dairemizce kabul edilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sübut yönünden
Sanığın atılı suçu işlediğinin mağdur beyanı, bu beyanları destekleyen genel adli muayene raporu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu raporu ve tevil yollu ikrarla sabit olduğunun anlaşılması karşısında sanık ve müdafiinin sübuta yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

B. Ceza tayini yönünden
1. Sanık hakkında kurulan hükümde, nitelikli yağma suçunun konusunun 50,00 TL para olduğu fakat kastın bu miktara özgülenmediğinden bahisle 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmadığı belirtilse de, (III) No.lu başlığın (C) bendinde de açıklandığı üzere, Dairemizin kabulüne göre yağma suçunun konusu 50,00 TL para ve mağdurun maaş kartıdır. Bu nedenle sanık hakkında değer azlığı hükümlerinin uygulanmamasında bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin de uygulandığı görülmektedir. Sanığın eylemi bakımından oluşan başkaca bir lehe hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle sanık ve müdafiinin ceza tayinine yönelik temyiz sebepleri yönünden kurulan hükümde bozmayı gerektirir bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Sanık hakkında her ne kadar 50,00 TL paranın iade edilmesi sebebiyle etkin pişmanlık hükümleri uygulansa da, Dairemizin kabulüne göre bu durum kısmi iade oluşturmaktadır. Mağdurun kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorulmamıştır. Fakat bu husus aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (1) ve (2) numaralı paragraflarda açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 11.07.2019 tarihli ve 2018/1092 Esas, 2019/851 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Gerekçe bölümünün (3) numaralı paragrafında belirtilen eleştiri dışında hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

06.06.2023 tarihinde karar verildi.