Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/3842 E. 2024/17 K. 08.01.2024 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3842
KARAR NO : 2024/17
KARAR TARİHİ : 08.01.2024

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/4152 E, 2020/493 K
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddine
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin reddi, onama, bozma

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü;

Hükmedilen cezaların süresine göre sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 299 ncu maddesinin birinci fıkrası gereğince reddine karar verilmekle gereği düşünüldü:

I. Suça Sürüklenen Çocuk … Hakkında Verilen Hüküm Yönünden Suça Sürüklenen Çocuğun Temyiz İsteminin İncelenmesinde
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuğun temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

II. Sanık …’ın Temyiz İsteminin İncelenmesinde
Sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen, 25.02.2020 tarihinde sanığa usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Kanun’un 291 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen kanunî süre içerisinde sanığın 26.02.2020 tarihli, temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu; ancak aynı Kanun’un 295 nci maddesinin birinci fıkrasında öngörülen 7 günlük kanunî süre içerisinde temyiz nedenlerini içeren gerekçeli temyiz dilekçesini sunmadığı anlaşılmakla, sanık …’ın temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

III. Sanıklar …, … ve … Hakkında Verilen Hükümler Yönünden Sanıklar Müdafiinin Temyiz İsteminin İncelenmesinde
5271 sayılı Kanun’un 288 inci maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanun’un 294 üncü maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanun’un 301 inci maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanıklar müdafiinin temyiz sebeplerine yönelik yapılan incelemede;

Kararın verildiği 08.11.2019 tarihli duruşmada sanıklar … ve …’nın SEGBİS ile hazır edildikleri ve beyanlarının alındığı anlaşıldığından, tebliğnamede bu hususta bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

Oluş ve dosya içeriğine göre; sanıklar …, …, … ve suça sürüklenen çocuklar … ve …’ın 15.03.2015 günü saat 22.00 sıralarında, önceden tanıdıkları ve çocuklara bonzai sattığını düşündükleri mağdur …’ı görerek kovalamaya başladıkları, mağdurun kaçarak okul bahçesine sığındığı ve bunun üzerine sanıkların bağırarak cep telefonu ve parasını istedikleri, mağdurun yanında bulunan iki adet cep telefonu ile cüzdanını bahçe duvarından dışarıya attığı ve kendisinin de duvardan atlayarak kaçması üzerine aralarında yeniden kovalamaca başladığı, mağduru basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladıkları, mağdurun inşaata sığınması sırasında olay yerinden geçen polis ekiplerini farkeden sanıklar ve suça sürüklenen çocukların kaçarak dağıldıkları, polislerin mağduru merkeze götürdükleri sırada mağdurun yolda fenalaşarak hastaneye kaldırıldığı, mağdurun tedavi olup eve geldikten sonra 16.03.2015 günü gece saat 01.30 civarında akrabasının evine gitmek için sokakta yürüdüğü sırada aynı sanıklar ve suça sürüklenen çocuklarla tekrar karşılaştığı, sanık … ve suça sürüklenen çocuk …’un ellerinde 6136 sayılı Kanun kapsamında olmadığı tespit edilen iki adet bıçak ile mağduru darp ederek üzerinde bulunan para ve eşyaları istedikleri, mağdurun üzerindeki cep telefonunu sanık …’a verdiği, olay yerinden kaçarak uzaklaştığı, sanıkların da kaçmaya çalışırken devriye yapan polisleri gördükleri, kaçmaya başlamaları üzerine polisin takip ederek yakaladığı, sanıkların bu sırada bina içerisine ve araç altına bir şey attıklarını gördükleri, bakıldığında bir adet cep telefonu ile iki adet bıçağın ele geçirildiği, ele geçirilen telefondan arama yapıldığında mağdurun cevap vererek telefonun kendisine ait olduğunu söyleyerek yağma olayını anlattığı ve sanıkları teşhis ettiği şeklinde gerçekleşen olayda sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

Ayrıca dosyada 5271 sayılı Kanun’un 289 ncu maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.

Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanıklar …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerde ileri sürülen temyiz sebebi yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi uyarınca, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN kısmen tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 10. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.