Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/323 E. 2023/11823 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/323
KARAR NO : 2023/11823
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

İSTİNAF SONRASI TEMYİZ
BOZMA ÜZERİNE

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 24.01.2019
SAYISI : 2018/1389 E., 2018/2432 K.
SUÇLAR : Nitelikli yağma, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Temyiz talebinin reddi ile hükmün kaldırılarak yeni hüküm kurulması
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ek kararın onanması ve esastan reddi ile hükmün onanmasına

Sanık hakkında mala zarar verme suçundan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen 24.01.2019 tarihli ve 2018/1389 Esas, 2018/2432 Karar sayılı ek kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin ek kararı temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı,

İlk Derece Mahkemesince yağma suçundan verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/6967 esas sayılı iddianamesi ile; sanık hakkında nitelikli yağma, mala zarar verme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 168 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 151 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi, 63 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davaları açılmıştır.

B. … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.07.2017 tarihli ve 2017/169 Esas, 2017/253 Karar sayılı kararıyla; sanık hakkında,
1. Hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 141 inci maddesinin birinci fıkrası, 168 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına,

2. Mala zarar verme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 151 inci maddesinin birinci fıkrası, 168 inci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 63 üncü maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, mahsubuna karar verilmiştir.

C. … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.07.2017 tarihli ve 2017/169 Esas, 2017/253 Karar sayılı kararının sanık müdafi, katılan vekili, katılan kurum vekili tarafından istinafı üzerine … Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Ceza Dairesinin 30.11.2017 tarihli ve 2017/2766 Esas, 2017/2932 Karar sayılı kararı ile;
1. ”Sanığın gerçekleşen eyleminin TCK’nın 149/1-a maddesinde düzenlenen silahla yağma suçunu oluşturduğu halde suçun vasfında yanılgıya düşülerek hırsızlık suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
TCK’nın 141/1 maddesinde düzenlenen hırsızlık suçu uzlaşma kapsamında olduğu halde uzlaşma müessesesi uygulanmadan mahkumiyetine karar verilmesi,
2. Katılan mağdur … …’ın suç tarihinde kullandığı ve sanık tarafından camı kırılarak zarar verilen 34… 7162 plakalı sayılı aracın … Otomativ Servis ve Ticaret Anonim Şirketi adına kayıtlı olduğu, katılan mağdur … …’ın aracı çalıştığı şirket hesabına kullandığı, araca verilen zarardan dolayı şikayet hakkının bulunmadığı, sanık müdafiinin araç sahibi şirketin zararını giderdiklerine dair makbuz sunduğu gözönünde bulundurularak suça konu 34… 7162 plakalı sayılı aracın … Otomativ Servis ve Ticaret Anonim Şirketi’ne ait olup olmadığı araştırıldıktan sonra araç bu şirkete ait ise şirket yetkilisi duruşmaya davet edilerek şikayetinin bulunup bulunmadığının sorulmaması,
Kabule göre de;
Müşteki şirketin zararının karşılanması dikkate alınarak TCK’nın 168 inci maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
D. … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.03.2018 tarihli ve 2017/492 Esas, 2018/129 Karar sayılı kararıyla; sanık hakkında,
1. Hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 141 inci maddesinin birinci fıkrası, 168 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına,

2. Mala zarar verme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 151 inci maddesinin birinci fıkrası, 168 inci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 63 üncü maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, mahsubuna karar verilmiştir.

E. … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.03.2018 tarihli ve 2017/492 Esas, 2018/129 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve katılan vekili tarafından istinafı üzerine … Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Ceza Dairesinin 17.12.2018 tarihli ve 2018/1389 Esas, 2018/2432 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm yönünden, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,

2. Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm yönünden, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kaldırılmasına ve 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 168 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 53 üncü maddesi, 63 üncü maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsubuna karar verilmiştir.

F. … Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Ceza Dairesinin 24.01.2019 tarihli ve 2018/1389 Esas, 2018/2432 Karar sayılı ek kararı ile; sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm 5271 sayılı Yasa’nın 286/2-a-son maddesi gereğince kesin olduğundan sanık müdafinin temyiz talebinin CMK’nın 296/1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanık Müdafinin Karara Yönelik Temyiz Sebepleri
1. Sanığın yararlanma kastı bulunmadığından yağma suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Eksik inceleme ile karar verildiği,

B.Sanık Müdafinin Ek Karara Yönelik Temyiz Sebepleri
1. Katılanın şikayet hakkı bulunmadığı,
2. İlgili kiralama şirketinin şikayeti bulunmadığından düşme kararı verilmesi gerektiğine,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanığın daha önce duygusal ilişki yaşadığı katılan mağdur …’ı aracın içinde kuzeni tanık F.Ü. ile birlikte görünce aracın yanına gelip katılan mağdurdan kapıyı açmasını istediği, katılan mağdurdan korkup kapıyı açmaması üzerine yerden aldığı taş ile aracın camını kırıp üzerindeki silahtan sayılan bıçak ile camdan aracın içine sarkıp katılan mağdura saldırarak Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün düzenlediği raporda belirtildiği gibi yaşamını tehlikeye sokmayan ancak basit bir tıbbı müdahale ile iyileşmeyecek şekilde bir çok kez bıçakla ellerine ve ayaklarına vurmak suretiyle yaraladığı, katılan mağdurun bıçak darbelerinden korunmak için sanığa ayaklarıyla tekme atmak suretiyle, kuzeni tanık F.Ü’nün ise katılan mağduru kendisine doğru çekerek sanıktan korumaya çalıştığı, bu sırada aracın yan cebinde bulunan katılan mağdura ait cep telefonunu aldığı anlaşılmıştır.

2. Kolluk tarafından düzenlenen, sanığın katılana ait el çantası, cep telefonu ve olayda kullanılan bıçağı teslim ettiğinin belirlendiği ve eksiksiz olarak katılana eşyalarının teslim edildiğinin tespit edildiği 21.02.2017 tarihli tutanaklar dava dosyasında bulunmaktadır.

3. Uzman doktor tarafından düzenlenen katılanın yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, kemik kırığının tarif edilmediğinin tespit edildiği 22.02.2017 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu dava dosyasında mevcuttur.

4. Sanığın aşamalarda isnat edilen suçlamaları kısmen ikrar ettiği görülmüştür.

5. Tanık F.’nin aşamalarda katılanın iddialarını destekler nitelikte beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.

6. Katılanın aşamalarda tutarlı beyanlarda bulunduğu görülmüştür.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince mala zarar verme suçu yönünden kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği, hırsızlık suçundan kurula hüküm ise kaldırılarak yağma suçundan mahkumiyet hükmü kurduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Mala Zarar Verme Suçundan Kurulan Ek Karara İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden Yapılan İncelemede,
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçların, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının ilgili bölümünde yer alan “… Temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş ise hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde sanık müdafinin temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.

B. Sanık Hakkında Nitelikli Yağma Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmüne İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden Yapılan İncelemede,
1. 5237 sayılı Kanun’un 148 inci ve 149 uncu maddelerinde düzenlemeye göre; bir başkasının kendisinin veya yakınının hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden yada mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Suç anılan değerlere yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit veya cebir kullanılması suretiyle gerçekleşir. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; olayın Olay ve Olgular başlığı altında (1) paragrafında izah edildiği şekilde kabul edilmesi ve Hukukî Süreç başlığı altında (C) paragrafında bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulması suretiyle kurulan hükümde, hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanığın kısmi ikrarı, katılanın tutarlı iddiaları ve bu iddiaları destekleyen görgü tanığı ifadeleri ve dosyada toplanan tüm delillerin gerekçeli kararda tartışıldığı, suçun kesin delillerle sanık tarafından işlendiğinin saptandığı, eksik veya araştırılacak bir delil kalmadığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebeplerine yönelik aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Sanık Müdafiinin 24.01.2019 Tarihli Ek Karara Yönelik Temyiz Talebi Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendi ilk paragrafında açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Ceza Dairesinin 24.01.2019 tarihli ve 2018/1389 Esas, 2018/2432 Karar Sayılı Kararıyla sayılı ek kararında hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,

B. Sanık Hakkında Nitelikli Yağma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Ceza Dairesinin, 17.12.2018 tarihli ve 2018/1389 Esas, 2018/2432 Karar sayılı kararında sanık müdafince öne sürülen temyiz sebepleri ve re’sen incelemesi gereken konuları yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 10. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

22.06.2023 tarihinde karar verildi.