YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3143
KARAR NO : 2023/14476
KARAR TARİHİ : 22.11.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/3894 E., 2019/1958 K.
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
Sanık … hakkında … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/147 Esas, 2018/414 Karar sayılı ilâmı ile mahkûmiyetine karar verildiği, mahkeme ilâmının sanık müdafinin yüzüne karşı verildiği, ayrıca kararın sanığın mernis adresi olan … Mah. … Nolu Sk. No:3 … adresine tebliğatın yapıldığı, sanık veya sanık müdafinin 7 günlük istinaf süresinde dosyanın istinafa gönderilmesi için dilekçe vermesi gerekirken bu süre geçtikten sonra diğer sanık olan … yönünden … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 2018/3894 Esas, 2019/1958 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından 07.01.2020 tarihli dilekçe ile temyiz edildiği, dilekçenin … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesi üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 276/1 maddesine göre değerlendirme yapılmak üzere … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin iade edildiği, mahkemesince 13.01.2020 tarihinde temyiz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmakla temyizin kapsamının sanık …’e olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.10.2018 tarihli ve 2018/3894 Esas, 2019/1958 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149/1-c-d maddesi uyarınca 11 yıl hapis cezası ile 149/1-a-c-d maddesi uyarınca 12 yıl hapis cezası ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 17.12.2019 tarihli ve 2018/3894 Esas, 2019/1958 Karar sayılı karar ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1.Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2.Eksik inceleme ile karar verildiğine,
3.Beraat etmesi gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Kardeş olan sanıklar … ve …’in anne babaları olan mağdurlar … ve … ile aynı ikamette 1. katta kaldıkları ve abileri olan tanık M.E.’nin aynı apartmanın 3. katında kaldığı, sanıkların uyuşturucu madde bağımlısı oldukları, uyuşturucu madde satın almak için sürekli para istedikleri, mağdurların kendilerine para vermedikleri zaman evde huzursuzluk çıkardıkları, tehdit ettikleri, 12.11.2016 tarihinde sanıkların aynı ikamette yaşadıkları annesinden para istedikleri, mağdur … kabul etmediğinde “para vermezsen seni öldürürüz” şeklinde tehdit ettikleri, mağdurun sanıklardan korkarak 15,00 TL para vermek zorunda kaldığı, yine sanıkların 01.12.2016 tarihinde aynı ikamette yaşadıkları babasından para istedikleri vermeyince sanık …’ın elindeki bıçağı çekerek “bana 4-5 milyar para vereceksin, para vermezsen seni öldürürüm, hepinizi yakarım” şeklinde tehdit ettiği, diğer sanık …’in de aynı şekilde sanık …’a destek vererek mağduru tehdit ettiği, mağdurun korkarak cebindeki 26,00 TL’yi sanık …’a verdiği olayda, oluş açıklandığı şekli ile kabul edilmiştir.
2.Sanık … Savunmasında: ” Müştekiler annem ve babam olur. Uyuşturucu kullanıyorum. Kullandığım uyuşturucunun etkisi ile anneme ve babama karşı ne gibi bir eylemde bulunduğumu hatırlamıyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum” şeklinde savunmada bulunmuştur.
3.Mağdur Yunus Eren Beyanında; “Sanıklar oğullarım olurlar. Her ikisi de uyuşturucu kullanırlar. Ben düzenli olarak kendilerine hergün 20-25 TL gibi para veriyorum. Ancak paraları yetmediği zaman ve para istediklerinde vermediğimiz zaman “para vermezsen seni öldürürüm ” şeklinde laflar söylüyor. Olayın olduğu tarihte de benzer şekilde söyleyip söylemediğini hatırlamıyorum. Çocuklar para istedikleri zaman gidip başka yerden çalmasınlar diye mecburen para veriyoruz. Anlattığım eylemleri her iki oğlumda yapıyordu ancak olay tarihinde hangisi ne şekilde yaptı hatırlamıyorum. Olaydan dolayı şikayetçi değilim. Katılma talebim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
4.Mağdur … Beyanında: “Sanıklar oğullarım olurlar. Eşimin anlattığı şekilde oğullarım bizden para isteyince vermezsek kızıyorlar. Olay tarihinde uyuşturucu kullanmıştı. Kendisinde değildi. “Para vermezsen seni öldürürüz” diyerek para istedi. Bu sözü … söylemişti. …’ın herhangi bir şey söylediğini hatırlamıyorum. Bende 15 TL para vermiştim. Daha doğrusu o gün parayı babası vermişti. Aldıkları paraları geri vermediler. Şikayetçi değilim. Katılma talebim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
5.Tanık M.E. Beyanında: “Sanıklar benim kardeşim olurlar Müşteki … Annem … da babamdır . Biz aynı apartmanda yaşıyoruz ben kendi ailemle 3. Kattayım Annem Babam da sanıklarla birlikte 1. Katta yaşıyorlardı. Her iki kardeşimde uyuşturucu madde kullanıyorlardı. Bu nedenle evde sürekli huzursuzluk çıkarıp para istiyorlardı. Para verilmeyince küfür ediyorlar olay çıkarıyorlardı. İddianamede ki benzer olaylar çok olduğu için tam olarak hangisi olduğunu hatırlamıyorum ancak bu tarz olaylar olduğu zaman ben bazen 1. Kata inerim bazen de Anne ve Babam benim evime geliyorlardı. Şuan sanıklardan … cezaevindedir ancak … dışarda uyuşturucu madde bağımlısı olduğu için aynen devam ediyor.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Olay günü sanık …’ın mağdurlardan farklı tarihlerde 15,00 TL ve 26,00 TL yağmalamaları olayında; sanığın mağdurlara yönelik eylemi hakkında nitelikli yağma kapsamında mahkûmiyet hükümleri verilmiştir. Herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin değer azlığı indirimi de uygulanmamıştır.
5237 sayılı Kanun’un “Daha az cezayı gerektiren hâl” başlıklı 150/2. maddesinde; “Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.” denilmektedir.
Maddenin gerekçesinde ise; “Maddenin ikinci fıkrasında, yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.” açıklamasına yer verilmiştir.
5237 sayılı Kanun’un 145 inci maddesiyle daha az ceza verilmesini gerektiren bir nitelikli hâl olarak “Değer azlığı”, hırsızlık suçu bakımından da suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” ibaresi ilâvesiyle- hüküm altına alınmış bir husustur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun (Y.C.G.K) 15.12.2009 günlü, 6/242-291 esas ve karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun’un 145 inci (veya 150/2) maddelerinde veya gerekçelerinde “Daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” koşulu yoktur. Elbette değerin az olmasına ilaveten, daha çoğunu alma olanağı varken daha azı alınmış ise; bu maddeler sanık lehine uygulanmalıdır. Ancak; her iki maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir.
5237 sayılı Kanun’un 145 inci veya 150/2. maddeleri uyarınca faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması kural olarak yeterli olup, suç ve cezada kanunilik ilkesi ile aleyhe kıyas ve yorum yasağı gereği, kanunda bulunmayan başka bir koşul ihdas edilemez.
Hâkim indirim oranını aynı sayılı Yasa’nın 3 üncü maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
5237 sayılı Kanun’un 145 inci ve 150/2. maddelerinin uygulanmasında hâkime geniş bir takdir yetkisi tanınmış olup, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Kanun’un 34, 223, 230 ve 289 uncu maddeleri uyarınca sözü edilen yetki kullanılırken, keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle açıklanmalı ve uygulama yapılmalıdır.
Öte yandan hâkim, 5237 sayılı Yasa’nın 145 inci veya 150/2. maddeleriyle kendisine tanınan takdir yetkisini kullanırken, evrensel ceza hukuku prensiplerinden olan ve ceza kanunlarımızın hazırlanmasında esas alınan, kanunilik, belirlilik, orantılılık ve ölçülülük ilkeleri, kıyas ve aleyhe yorum yasağı ile mükerrer değerlendirme yasağına uygun bir değerlendirme yapmak zorundadır.
Bu açıklamalardan değer az ise, verilecek cezadan mutlaka indirim yapılmalıdır gibi bir anlam da çıkartılmamalıdır. Diğer bir anlatımla indirim yapıp yapmama hususu her somut olayda özenle değerlendirilmelidir.
Nitekim Y.C.G.K.’nın Dairemizce benimsenen içtihatları uyarınca; rögar kapağı, plaka, sürücü belgesi, kimlik belgesi ve bankamatik kartı gibi eşyaların hırsızlık suçuna konu olması halinde, ortaya çıkan tehlike veya bunların yeniden çıkartılması için sarf edilecek emek ve mesai vb.’de gözetilerek değer azlığı indirimi yapılmamalıdır.
Bunun gibi kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, cinsel istismar gibi ağır suçların yağma ile birlikte işlenmesi hallerinde değer azlığı indiriminin yapılmaması hukuka, vicdana ve adalete de uygun olacaktır.
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde, sanığın mağdurlardan farklı tarihlerde 15,00 TL ve 26,00 TL yağmalamaları karşısında, suç tarihleri itibariyle paranın satın alma gücü ve günün ekonomik koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde, sanığa verilen cezada değer azlığı indiriminin yapılması gerekir.
Açıklanan nedenlerle;
5237 sayılı Yasa’nın 150/2. maddesiyle sanığa verilen cezadan değer azlığı nedeniyle indirim yapılması hususunun gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 17.12.2019 tarihli ve 2018/3894 Esas, 2019/1958 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma kararının, temyiz talebi reddedilen sanık …’e sirayetine,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
22.11.2023 tarihinde karar verildi.