Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/297 E. 2023/11551 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/297
KARAR NO : 2023/11551
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/104 E., 2020/193 K.
SUÇLAR : Tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Sanık müdafii duruşmalı inceleme isteminde bulunmuş ise de; hükmolunan ceza miktarına göre 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı Kanun’un 318. maddesi gereğince duruşmasız olarak yapılan incelemede;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tokat Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.10.2013 tarihli ve 2012/348 Esas, 2013/260 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında kişi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 150/1 del. ile 109/2-a-b, 109/3-son , 62, 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 14 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Tokat Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.10.2013 tarihli ve 2012/348 Esas, 2013/260 Karar sayılı sanıklar müdafiileri ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 04.02.2020 tarihli ve 2017/3545 Esas, 2020/802 Karar sayılı kararı ile;
“I- Sanık … ile sanıklar … ve …’nın babaları …’nın mağdur …’dan ayrı ayrı alacakları oldukları, olay günü sanıklar …, …, …’nın aracına binmek üzere olan mağduru silah zoruyla kendi araçlarına alıp, yol boyunca mağduru darp edip çevre yolunun yukarısında bulunan boş bir alana getirip araçtan indirdikleri, bu sırada cep telefonu ile eşine mesaj atmak isteyen mağduru fark eden sanık …’in mağdurun cep telefonunu alıp sim kartını çıkartıktan sonra otomobilin içine attığı, sanıklar … ve Mumammer Kaya’ın mağdurun aracının anahtarını da alarak olay mahallinden ayrıldıkları, sanık …’in silahını mağdura doğrultup ileri git dediği, sanıkla konuşmaya başlayan mağdurun ormanlık alana doğru atlayıp kaçmayı başardığı olayda;
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yağma suçlarından birinin, diğerinin unsuru veya ağırlaştırıcı nedeni olmaması, 5237 sayılı TCK’nin hazırlanmasında esas alınan “Kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır” ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, sanıklar hakkında mağdura karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yanı sıra 5237 sayılı TCK’nin 150/1. maddesi yollamasıyla hukuki alacağın tahsil amacıyla etkili eylem ve tehdit suçlarından uygulama yapılması gerektiği düşünülmeden, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi;
II- Uygulamaya göre de;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 109/2, 109/3-a-b maddeleri uyarınca hükmolunan 4 yıl 12 ay hapis cezasından, aynı kanunun 62. maddesi ile indirim yapılırken sonuç cezanın 4 yıl 2 ay yerine, 3 yıl 14 ay noksan cezaya hükmedilmesi,
III) TCK’nin 53. maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, bu hususun yeniden değerlendirilmesi lüzumu,

Nedeniyle bozulmasına ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan kazanılmış hakkının korunmasına karar verilmiştir.

3. Tokat Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.09.2020 tarihli ve 2020/104 Esas, 2020/193 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında silahla tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106/2-a-c, 62, 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 150/1 del. ile 109/2-a-b, 109/3-son , 62, 53 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ancak aynı kanunun 326 son maddesi gereği cezasının 3 yıl 14 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar ve Müdafilerinin Temyiz Sebepleri;
1. Temyiz etme iradesine,
2. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılanın suç tarihinde saat 19.30 sıralarında aracına bineceği sırada daha önceden katılanın inşaat işlerinde çırak olarak çalışan ve bu nedenle katılandan 400,00 TL alacağı olan sanık …’in yanında bulunan sanıklar … ve …’nın da babaları olan …’nın katılandan 1.500,00 TL inşaat işinde birlikte çalışmasından dolayı alacağı olduğu, bu alacağın tahsili için diğer sanık ile birlikte … Park Otelin karşı üst tarafında bekledikleri, sanıkların beyaz renkli Kartal marka araçtan inerek katılanın yanına gittikleri, sanık …’in katılanın boynundan tutarak arabaya binmesini engellediği ve ele geçirilemeyen siyah renkli tabancasını katılana doğrulatarak ”Gitmez isen seni vururum” dediği, katılanın, sanıklar … ve … ile birlikte beyaz renkli Kartal marka araca bindiği, araca bindirilmek istendiği sırada elinde bulunan araba anahtarını sanık …’in alarak sanık …’a verdiği, beyaz renkli aracın sanık … tarafından kullanıldığı, sanık …’un aracın ön tarafına, sanık …’in ise katılan ile birlikte aracın arka koltuğuna oturdukları, Belediye binasının ilerisinde bulunan kavşağa geldiklerinde sanık …’un araçtan inerek katılanın sol tarafına oturduğu, araç içerisindeyken sanık …’in katılana kafa atmak suretiyle kendisini alınan doktor raporuna göre basit bir tıbbı müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaraladığı, sanıkların çevre yolunun ilerisinde kimsenin olmadığı bir yerde durdukları, sanıklar … ve …’in araçtan inerek dışarıda konuştukları, araç içerisinde sanık … ile birlikte kalan katılanın durumu eşine haber vermek amacıyla mesaj çektiği sırada sanık …’in aracın kapısını açarak katılanın elindeki telefonu fark ederek katılanın eşine haber vermesini engellemek amacıyla elinden telefonu alarak aracın içerisine koyduğu, bir müddet sonra sanıklar … ile …’un beyaz renkli kartal marka araç ile olay yerinden ayrılmalarından sonra sanık …’in elindeki siyah renkli tabancasını katılana doğrultarak ”Bana yanlış yaptın, seni vuracağım” diyerek katılanı ileriye doğru götürdüğü, sanığın doldurt boşalt yapması üzerine katılanın kendisini yol kenarından aşağıya atarak olay yerinden uzaklaştığının kabul edildiği görülmüştür.

2. Sanıklar … ile …’un dosya içerisinde mevcut CD inceleme tutanağından anlaşılacağı üzere saat 20.53’de beyaz renkli Kartal marka araç ile katılanın alıkonulduğu yere gittikleri, aracı kullanan ve görüntülerden tam olarak tespit edilemeyen sanığın araçtan inerek katılana ait araca bindiği ve katılandan aldıkları anahtarı kullanarak aracı çalıştırdığı, beyaz renkli araçta oturan diğer sanığın ise bulunduğu aracın şoför koltuğuna geçtiği, her iki sanığın da araçlarla birlikte olay yerinden ayrıldığı, ancak sanıklar … ile …’in olay sırasında hangi aracı kullandığının tespit edilemediği görülmüştür.

3. 01.10.2011 tarihinde … İlçe Emniyet Müdürlüğünce sanıklara ulaşılarak suça konu telefon ve araç ile birlikte Emniyet Müdürlüğüne gelmelerinin istenmesi üzerine sanıkların saat 14.00 sıralarında 34 … .. plakalı araç ile birlikte gelerek suça konu eşyaları polislere teslim ettikleri anlaşılmıştır.

4. Katılanın Niksar Devlet Hastanesinden alınan 30.09.2011 tarihli doktor raporunun incelenmesinde; burun üzerinde 2 cm’lik cilt abrazyonu olduğu, sağ ayakta 2 cm’lik cilt laserasyonu olduğu, 0 promil alkollü olduğu ve mevcut lezyonların basit bir tıbbi müdahale ile giderilebileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.

5. Sanıklar atılı suçlamaları kabul etmemişlerdir.

6. Katılan … bozma öncesi mahkemedeki beyanında;” Sanıkların köylüsü olduğunu, … ile diğer sanıkların babası …’nın inşaat işinde kendisine çalıştıklarının doğru olduğunu, fakat beyanlarında belirttikleri şekilde alacakları olmadığnı, sadece …’in kendisinde 500 TL alacağı olduğunu, …’nın da 1.500 TL alacağının olduğunu, …’nın … Köyünden birine ot borcu olduğunu kendisinin de bu şahsa kereste verdiğini ve …’nın borcunun tamamını ödediğini, …’nın bu şahsa sen …’in kerestesini al, benim borcumu kapat dediğini, bu şekilde onun borcunun kapandığını, bu olaydan bir hafta kadar önce … ile … ile birlikte Niksar’a geldiklerini, eşinin Hastanede çalıştığını, eşini bulduklarını, kendisinin de kayınpederinin pazardaki tezgahını topladığını, hep birlikte yanına geldiklerini ordan çıktıklarını eve gittiklerini, yemek yediklerini, çay içtiklerini, ordan bunların Erbaa’ya giden birinin aracıyla geldiğini dönüşte alacağını, dörtyola bırakmasını istediklerini, belli bir saat kaldıklarını, şahısları dörtyola bıraktığını, sabahleyin bu şahısların tekrar yanına geldiklerini, nerde kaldınız, neden gitmediniz diye sorunca dışarda kaldıklarını kendilerini alacak adamın bırakıp gittiğini söylediklerini, sabah kahvaltı yaptıklarını, harçlığımız yok dediklerini, kayınçısından 50 TL para alıp verdiğini, onları yolcu ettiğini, bir hafta sonra bunların geldiklerini, … Park otelin karşısında arabayı oraya çektiğini, hemen yakınında da çay ocağı olduğunu, kendisini takip ettiklerini, çay ocağını elemana bırakıp çıkınca arabasına doğru gittiğini, o esnada saatin 20:00 gibi olduğunu, arabaya binerken …’in geldiğini, kendisini tuttuğunu, kendi arabalarına doğru götürmek istediğini, kendisini zorladığını, o sırada …’un da geldiğini onun da kolundan tuttuğunu, o sırada … kolunu bırakınca …’in silah çektiğini, …’in inip arabadan geldiğini, silahı …’in elinden aldığını, konuşacağız birşey olmayacak dediğini, kendisinin de konuşulacak birşey varsa eve gidelim, ya da şurada oturup konuşalım dediğini, arabaya bindiklerini, tekrar aynı şeyleri tekrarladığını, bunların da yok köye gideceğiz dediklerini, kendisini Çevre yoluna götürdüklerini, orada …’le …’in dışarı çıktıklarını, …’un yanında oturduğunu, telefonu cebinden çıkartıp eşine telefonla arayıp açık bırakarak sesleri dinleyip kaçırıldığını anlasın diye telefonu çıkarttığında …’in gördüğünü, geri geldiğini, telefonu elinden alıp simkartını söküp arabanın dışına fırlattığını, telefonu da arabanın içerisine attığını, daha sonra arabanın anahtarını kendisinin aldığını, … ve …’a verdiğini, … ile …’un arabalarıyla gittiklerini, sonra …’in kendisine silah çektiğini, kendisinin kenara doğru gitmeye çalıştığını, nereye gidiyorsun deyince ben lavoboya çıkacağım dediğini, az kenara gittiğini, …’in silahın ağzına mermiyi verince kendisini yukarıdan aşağıya attığını, ordan da koşarak hastaneye gittiğini, ordan eve gittiğini, takip ederler diye polis gelmeden evden çıkamadığını, …’in çevre yoluna giderken kafayla kendisine birkez vurduğunu, bunun sebebinin …’in bu olaydan 10 gün önce kendisine telefon açıp …’a gideceğim mahkemem var, bana para lazım dediğini, kendisininde gönderemem dediğinden dolayı bunları yaptığını düşünmediğini, diğer sanıklarla herhangi bir alıp vereceği olmadığını, kendi istekleriyle de geldiklerini düşünmediğini, diğer sanıkların böyle bir yanlış yapacaklarını da hiç düşünmediğini, …’in yeğeni olduğunu, …’den beklediğini ama diğerlerinden böyle birşey beklemediğini, bir gün sonra … Emniyetinden arabayı ve telefonu alması için aradıklarını, biriyle aracın ruhsatını gönderdiğini, onun da ordan aracı aldığını, başkasına sattığını, bundan dolayı mağdur olduğunu, ayrıca Mesudiyedeki köyde 6.000 TL’lik inşaat kerestelerinin olduğunu, köye gidemediğinden talan olduğunu, burda da çay ocağını kapattığını, bütün bunların bu olaydan kaynaklandığını, sanıklardan tüm zararlarının karşılanırsa şikayetçi olmayacağını, fakat şu anda karşılanmadığından şikayetçi olduğunu, kamu davasına katılmak istediğini. Sanıklar ifadelerinde aracı evin önüne bıraktıklarını, sonra da Emniyete teslim ettiklerini söylediklerini, ancak bunların aracı ormanda sakladıklarını, bunu kendisine Emniyetten söylediklerini, bir de traktörlerinin olduğunu, traktör parçası almak için Niksar’a geldiklerini söylediklerini, işleri olduğunda Suşehri’ne gittiklerini orda da bu işi yapanların olduğunu, Suşehri’ndeki traktör parçalarını satan daha fazla parçacı olduğunu, bu yüzden beyanlarının doğru olmadığını, yine sanıklar …’de ifade verirken aile büyüklerinin ve eş dostun araya girmesi nedeniyle ifade verdikelrini söylediklerini, herkesle görüştüğünü, böyle birşey olmadığını, aracı …’in götürdüğünü söylediklerini, …’in şoförlüğü olmadığını, bu yüzden diğer iki sanıktan birinin götürdüğünü düşündüğünü, ayrıca sanıkların … ve …’un traktörleri olmadığını, 4-5 yıl önce sattıklarını, Sanıkların cezalandırılmalarını istediğini” beyan etmiştir.

7. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
I- Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükme Yönelik Sanıklar Müdafiinin Temyiz Sebeplerinin İncelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerim sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

II- Sanık … Hakkında Kurulan Hükme Yönelik Sanık Müdafiinin Temyiz Sebeplerinin İncelenmesinde;
Sanığın 01.06.2020 tarihinde … Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla göndermiş olduğu dilekçe ve ekindeki mahkeme kararı ve ekinde fotokopisini sunduğu Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 03.03.2017 tarihli sağlık raporunda sanığın “şizofreni” tanısının olduğunun ve raporda suç tarihlerine yakın dönemlerde tedavi sürecinin ve ilaç kullanımının bulunduğuna dair ibarelerin bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın 5237 sayılı Kanunun 32 nci maddesi kapsamında işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı yönünde sağlık kurulu raporu alınması gerektiğinin gözetilmemesi sebebiyle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR
1. Sanıklar … ve … hakkında Tehdit ve Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından kurulan hükümler yönünden Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.09.2020 tarihli ve 2020/104 Esas, 2020/193 Karar sayılı kararı kararında sanıklar müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinn temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

2. Sanık … hakkında Tehdit ve Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından kurulan hükümlerle ilgili gerekçe bölümünde II numaralı paragrafında açıklanan nedenlerle Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.09.2020 tarihli ve 2020/104 Esas, 2020/193 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, kısmen Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliği ile BOZULMASINA,

5320 sayılı Kanun’un 8/1 inci maddesi aracılığı ile 1412 sayılı Kanunu’nun 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

14.06.2023 tarihinde karar verildi.