Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/2786 E. 2023/11476 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2786
KARAR NO : 2023/11476
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/651 E., 2022/129 K.
SUÇ : Yağmaya teşebbüs
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Katılan vekili, sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığının, 25.11.2014 tarihli İddianamesi ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılma istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. Kastamonu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.04.2015 tarihli ve 2014/906 Esas, 2015/316 Karar sayılı kararı ile “…atılı suçların TCK 148 maddesi uyarınca YAĞMA suçlarına tekabül etme ihtimali bulunduğu kanısına varılarak, sanıkların eylemlerinin yağma suçlarını oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları tartışma ve değerlendirmenin, davaya bakma görev ve yetkisinin bağlantılı diğer suçlarla birlikte üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu…” nedeniyle Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.

3. Görevsizlik kararı üzerine Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2015 tarihli ve 2015/119 Esas, 2015/293 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 148 nci maddesi, 35 inci maddesi, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verlmiştir.

4. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2015 tarihli ve 2015/119 Esas, 2015/293 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili ve sanık müdafii tarafından yapılan temyiz üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi 29.11.2021 tarihli ve 2021/19898 Esas, 2021/18399 Karar sayılı kararı ile;
“…5237 sayılı TCK’nın 148/1 maddesinde cezanın alt sınırı 6 yıl hapis olmasına rağmen, temel cezanın 5 yıl hapis cezası olarak belinlenmesi suretiyle noksan ceza tayini…”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Bozma kararı üzerine Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.03.2022 tarihli ve 2021/651 Esas, 2022/129 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 148 inci maddesi, 35 inci, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Sanık hakkında belirlenen cezanın az olduğuna,
2. Suçun tamamlanmış olduğuna,
3. Takdiri indirim nedeninin uygulanma şartlarının oluşmadığına,
4. Vesaire,
İlişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
1. Sanığın beraat etmesi gerektiğine,
2. Aleyhe bozma yasağının ihlal edildiğine,
3. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın tefecilik yoluyla katılana verdiği paraların faizini tahsil edebilmek amacıyla “İhsan, parasızlıktan köyden çıkamıyor, seni nasıl öldüreceğinin planlarını yapıyor, Cuma namazına giderken baban önden çıkıyor, sen arkadan çıkıyorsun, seni burada öldürebileceğini düşünüyor, kendisini cezaevi koşullarına hazırlıyor” biçiminde sözler sarf ederek yağma suçunu işlediği kabul edilmiştir.

2. Katılanın aşamalarda özde değişmeyen beyanlarda bulunduğu saptanmıştır.

3. Tanık A.Ö.’nün anlatımının mağdur beyanları ile uyumlu olduğu belirlenmişir.

4. Dosya içerisinde senet, sözleşme ve banka kayıtları mevcuttur.

5. Mahkemece, Hukuki Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafında bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1. 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak belirlenen cezanın hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Sanığın tehdit içerikli söz ve eylemlerinden sonra katılandan zorla mal veya para aldığına ilişkin delil bulunmadığından sanık hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Sanık hakkında kurulan hükümde, takdiri indirimler yönünden; 5237 sayılı Kanun’un “Takdiri İndirimler” başlıklı 62 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir….” Mahkemece “…Sanığın yargılama sürecindeki davranışları lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek…” indirim yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Katılan beyanı, tanık beyanı, dava dosya içerisinde bulunan belge ve tutanaklar Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmı karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Bozma öncesi 25.12.2015 tarihli hükme karşı katılanın sanık aleyhine temyiz isteminde bulunuğunun anlaşılması karşısında aleyhe bozma yasağının ihlal edildiğine yönelik temyiz istemini yerinde görülmemiştir.

C. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekili ve sanık müdafiin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.03.2022 tarihli ve 2021/651 Esas, 2022/129 Karar sayılı kararında katılan vekili ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle, ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

12.06.2023 tarihinde karar verildi.