Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/2607 E. 2023/11703 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2607
KARAR NO : 2023/11703
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/82 E, 2021/481 K
MAĞDURLAR : …, …, …, …
SUÇLAR : Nitelikli yağmaya teşebbüs, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık,
genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
SUÇ TARİHLERİ : 22.09.2013, 23.09.2013
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık … ile sanıklar … ve … müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, Bozma

1. Sanıklar … ve … hakkında mağdur …’e yönelik nitelikli yağma suçundan dava açılmışsa da, mahalli mahkemenin “sanıklarının ateş ettiklerin esnada kasıtları olmadan …, …, … isimli kişilerin işyerlerine zarar verdikleri, mağdurların şikayetçi olmadıkları, sanıkları tanımadıkları, aralarında bir husumetin bulunmaması ve mala zarar verme suçunun taksirle işlenmesinin mümkün olmadığı dikkate alındığında; sanıkların gelişigüzel ateş ederek etrafa korku ve panik yaydıkları anlaşıldığından eylemlerinin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokma suçunu oluşturduğu” gerekçesiyle mağdurlara yönelik eylemlerle ilgili olarak genel güvenliğin kasten tehlikeye sokma suçundan hüküm kurduğu, ancak hüküm fıkrasında mağdur …’in adının gösterilmediği, söz konusu bu eksiğin mahallinde giderilmesi olanaklı görülmüştür.

2. Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 21.01.2014 tarihli iddianamesi ile sanıklar … … ve … hakkında mağdurlar … ve …’a yönelik nitelikli yağma suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149/1.a-d-h, 37/1, 53, 54/1 maddeleri gereğince (İki Kez), mağdurlar … ve … Öcese’ye yönelik mala zarar verme suçundan aynı Kanun’un 152/2-a, 37/1, 53 maddeleri gereğince, sanık … hakkında ise 5237 sayılı Kanun’un 170/1-c, 53,54 ve 6136 sayılı Kanun’un 13/1 maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.

2. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/03/2016 tarihli ve 2014/118 Esas, 2016/183 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve … hakkında mağdur …’ya yönelik nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149/1-a,c,h,35/1,62/1 maddeleri gereğince 5’er yıl hapis; mağdurlar …, … ve …’e yönelik eylemlerde değişen suç vasfıyla genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçundan aynı Kanun’un 170/1-c,62/1 maddeleri gereğince 1’er yıl 3’er ay hapis, cezaları ile cezalandırılmalarına mükerrir olduklarının kabulü ile hak yoksunluklarına; sanık … hakkında ise genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçundan 5237 sayılı Kanun’un 170/1-c, 62/1 maddeleri gereğince 10 ay hapis, ruhsatsız silah taşımak suçundan 6136 sayılı Kanun’un 13/1, 5237 sayılı Kanun’un 62/1, 52/2 maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/03/2016 tarihli ve 2014/118 Esas, 2016/183 Karar sayılı hükmünün sanık … ve sanıkların müdafii ile o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 28.01.2021 tarihli ve 2019/856 Esas, 2021/1675 Karar sayılı ilamı ile,
“1-O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;31/03/2016 tarihinde yüzüne karşı açıklanan hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 310.maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra, 14.04.2016 tarihinde temyiz eden o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, anılan Yasanın 317. maddesi uyarınca istem gibi reddine,
2- Sanıklar … ve … hakkında müşteki …’a yönelik yağmaya teşebbüs; sanıklar … ve … hakkında müştekiler … ve …’e karşı mala zarar verme suçundan değişen suç vasfı ile genel güvenliği kasten tehlikeye sokma; sanık … hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve ruhsatsız tabanca taşımak, suçlarından kurulan mahkumiyet, hükümlerinin incelenmesine gelince, Hüküm tarihinde sanık …’un … M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılmakla, sanığın duruşmadan bağışık tutulma talebi bulunmadığı halde 31.03.2016 tarihli karar oturumunda hazır bulundurulmayarak yokluğunda hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nin 196. maddesine aykırı davranılması, böylece savunma hakkının kısıtlanması… 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 5271 sayılı CMK 307 maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına..”
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli ve 2021/82 Esas, 2021/481 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve … hakkında mağdur …’ya yönelik nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149/1-a, c, h, 35/1, 62/1. maddeleri gereğince 5’er yıl hapis; mağdurlar …, … ve …’e yönelik eylemlerde değişen suç vasfıyla genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçundan aynı Kanun’un 170/1-c, 62/1 maddeleri gereğince 1’er yıl 3’er ay hapis, cezaları ile cezalandırılmalarına mükerrir oldukları kabulü ile hak yoksunluklarına; sanık … hakkında ise genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçundan 5237 sayılı Kanun’un 170/1-c,62/1 maddeleri gereğince 10 ay hapis, ruhsatsız silah taşımak suçundan 6136 sayılı Kanun’un 13/1, 5237 sayılı Kanun’un 62/1, 52/2 maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 19.04.2022 tarih ve 2022/13813 sayılı sanıklar … ve … hakkında genel güvenliğin tehlikeye sokma suçu yönünden “Bozma”, diğer hükümler yönünden ise “Onama” görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık …’in Temyiz Sebebi
Hakkındaki mahkumiyete ilişkin kararın bozulmasına karar verilmesini talep ettiğine,

2.Sanıklar … ve … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Olay yerinde bulunmadıklarına, suçları işlemediklerine, mahkumiyeti gerektirir yeterli delil bulunmadığına, eksik inceleme karar verildiğine, beraat verilmesi gerektiğine,

3. Vesaire,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Suç tarihinden önce sanık …’ın kardeşinin mağdur …’dan para istediği, sanık …’ın da mağdur …’ya telefon ederek rüşvet adı altında 100.000,00 TL para vermesi gerektiğini söyleyerek tehdit ettiği, olay günü 22.09.2013 günü saat 21.43 sıralarında mağdur …’nın işlettiği Öz Sivaslılar Kahvehanesinde oğulları olan tanıklar ile oturdukları sırada dışarıdan silah sesi duydukları, tanık A’nın dışarı çıkarak silah sesinin geldiği tarafa baktığında, sanık …’ın kullandığı plakası olmayan gri renkli Seat marka aracın kahvehanenin önüne gelerek bekleme yaptığı bu sırada camı açan sanık …’un mağdurlara ve kahveye doğru av tüfeği ile ateş ederek işyerlerine zarar verdikten sonra geldikleri araç ile olay yerinden kaçtıkları, sanıkların tüfekle ateş etmesi sonrası mağdurlar …, … ve …’e ait iş yerlerinin de zarar gördüğü; bu olaydan bir gün sonra 23.09.2013 tarihinde saat 00.30 sıralarında önceki olayın meydana geldiği Öz Sivaslılar Kahvehanesi önünde silah sesi ihbar alan kolluk birimlerinin olay yerinde yaptıkları araştırmada, binanın çatı katında tüfekle havaya ateş ettiği tespit edilen sanık …’in yakalandığı, binanın terasında yapılan aramada olayda kullanılan tüfek ile birlikte sanığa ait tabancanın da ele geçirildiğinin, kabulü ile karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Mağdur …’nın olay sonrası sıcağı sıcağına alınan kolluk ifadesinde Olay ve Olgular bölümünün (1) nolu bendinde belirtildiği gibi beyan etmiştir.

3. Sanık …’un 01.11.2013 tarihli kolluk ifadesinde özetle, “… Pub isimli iş yerinin sahibi amcamın oğlu ancak …, Öz Sivaslılar Kahvehanesini ise … işletir… sözkonusu yerde içki içer kahvehanede kumar ve yasadışı iddia oynarım biraz iddia borcum bulunmakta idi … benden birkaç kez para istedi beni tehdit etti aranma kaydımı öğrenip hakkımda bu isnatta bulunmuşlardır” kovuşturma aşamasındaki ifadelerinde ise benzer anlatımlarına’ ek olarak, “…kumar oynardım, hatta bu kişiler kaçak iddia oynattıkları için iddia da oynardım, bu nedenle de kendilerine borcum vardı, borcumu ödeyemedim, daha sonra bu şahısların işyerlerine saldırı yapılınca saldırıyı benim yapmış olabileceğimi düşünmüşler ve benim hakkımda şikayetçi olmuşlar, oysa ben böyle bir saldırı gerçekleştirmedim, o tarihlerde hakkımda yakalama kararı olduğu için ortalıkta görünmüyordum, benim bu eylemi gerçekleştirip kaçtığımı düşünmüş olabilirler.. sanık …’ın savunması doğrudur, kendisi hiç bir şekilde olay yerinde bulunmamıştır, … soyadlı kişilerle de herhangi bir husumetimiz yoktur, benim ailemin ya da benim herhangi bir aracımız yoktur, zaten araç kullanmasını da bilmiyorum. … soyadlı kişilerin beni neden teşhis ettiğini bilmiyorum, şikayetçilerle de aramda daha önceden borç meselesinden kaynaklanan bir anlaşmazlık olduğundan bu kişiler beni suçlayıcı beyanda bulunmuşlardır, zaten borcum da 300,00 TL’den ibaret olup kumar meselesinden kaynaklanmaktadır.” şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

4. Sanık …’ın yakalama kararı üzerine 09.02.2015 tarihli kovuşturma ifadesinde özetle, “…… benim uzaktan akrabamdır .. olay akşamı HÇ isimli arkadaşımın düğünü için Akkapı’daki şu anda adını hatırlamadığım bir düğün salonuna gitmiştim, saat 20.00’dan 21.00’a kadar buradaydım, olay akşamı iddia edildiği gibi sanık … ile birlikte müştekilerin iş yerine giderek ateş etmiş değiliz, düğün salonunda bulunduğum sırada saat 21.00-22.00 sularında …’nın oğlu … telefonla beni aradı, …’in aradığı cep telefonu hattı benim adıma kayıtlıdır, ancak şu anda numarayı hatırlamıyorum, bilahare bildireceğim, …’in aradığı numarayı da hatırlamıyorum, … telefonda bana ‘benim iş yerlerime ateş edersin ha’ diyerek sinkaflı sözlerle küfür etti, ben de sinirlenerek kendisine cevap verdim olay gecesi ya da öncesinde müştekilerin babasından ya da kendilerinden haraç vermeleri için para talep etmiş değilim” şeklindeki beyanı ile suçlamayı kabul etmemiştir.

5. Sanık …’in 23.09.2013 tarihli kolluk ifadesinde özetle, “…Amcam …’nın kahvehanesine atış açıldığında içerdeydim eşim huzursuz olunca akrabam …’i arayıp ailemi Mersine götürmesini söylemiştim … ve diğerleri amcamın evinde oturduğu sanarak oraya geldiler terasta oturup konuşurken aşağıdan küfürlü sesler duydum kim olduklarını göremedim birkaç saat önce altta bulunan iş yerimiz kurşunlandığı için gelen şahıslar dağılsınlar diye amcamın evine daha önce getirdiğim tüfek ile 1 el havaya ateş ettim yine yanımda getirdiğim tabanca ile terasa çıktım onları terasta bir köşeye koydum” kovuşturma aşamasındaki ifadesinde ise, “Olay günü amcam …’ın evindeydim, evin alt katında amcamın işlettiği bir kahvehane mevcuttur, o gün Beşiktaş-Galatasaray maçını amcamın evinde izledim, maç tatil edilince terasa çıktım, cahillikten olsa gerek havaya bir kez ateş ettim, .. bahsettiğim bu olaydan kısa bir süre önce aynı gün amcam …’nın işlettiği kahveye ateş edilmişti, bu ateş edilme anında ben üst kattaydım, kimin ateş ettiğini görmedim, ben havaya ateş ederken evin ya da kahvehanenin önünde kalabalık yoktu, bir gürültü de yoktu, ben durup dururken havaya ateş ettim poliste alınan ifademi kabul etmiyorum, mahkemeniz huzurunda anlattığım her şey doğrudur” şeklinde beyanda bulunmuştur.

6. Mağdurlar …, … ve …’ın aşamalardaki iadelerinde özetle, “Kimseyle husumetle olmadıklarını, olay günü ateş açılması nedeniyle iş yerlerinin zarar gördüğünü tespit ettiklerini, ateş edenleri görmediklerini kimseden şikâyetçi olmadıklarını” beyan etmişlerdir.

7. Tanıklar H.Y., T.Y. ve A.Y.’nin 22.09.2013 tarihli kolluk ifadelerinde mağduru destekleyen olay bölümüne uygun beyanlarda bulundukları, tanık T.Y.’nin ifadesinde ayrıca, “..Kahvehanenin yan tarafındaki birahaneye sıkıyorlardı daha sonra kahvehaneye sıktılar sıkan kişi daha önce tanıdığım … bize sıkmaya başladı bundan 10 gün önce … babam … dan 100 milyar TL istedi ya dükkanı kapatacaksın ya da parayı vereceksin aksi taktirde dükkana sıkar ve sıktırırım” dediğini belirttiği görülmüştür.

8. Tanıklar C.İ., A.T. ve A.K.’nin ifadeleri, kolluk tarafından düzenlenen olay yeri inceleme ve yakalama tutanakları, canlı teşhis tutanakları dava dosyasında mevcuttur.

9. Kriminal uzmanlık, ekspertiz raporları, görüntü ile cep telefonları iletişim kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarının dava dosyası içerisinde olduğu görülmüştür.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar … ve … hakkında mağdur …’ya yönelik nitelikli yağmaya teşebbüs; sanık … hakkında genel güvenliğin tehlikeye sokulması ve ruhsatsız tabanca bulundurmak suçlarından kurulan hükümlere ilişkin,
1. Olay Yerinde Bulunmadıklarına, Suçları İşlemediklerine, Mahkumiyeti Gerektirir Yeterli Delil Bulunmadığına, Eksik İnceleme Karar Verildiğine, Beraat Verilmesi Gerektiğine, İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Mağdur …’nın ve tanıklar H.Y., T.Y. ve A.Y.’nin olay sonrası sıcağı sıcağına alının ifadelerinde birbiriyle uyumlu beyanları, sanıklar … ve …’un hayatın olağan akışına aykırı savunmaları, sanık …’in ikrarı, tanıklar C.İ., A.T. ve A.K.’nin ifadeleri, kolluk tutanakları, bilirkişi raporları, kriminal ve uzmanlık raporları dikkate alındığında, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar …, … ve … tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı eksik veya araştırılacak bir delil kalmadığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık … ile sanıklar … ve … müdafiisinin temyiz sebeplerine yönelik hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Vesaire ilişkin,
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, bozmaya uyulduğu, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanık … ile sanıklar … ve … müdafiisinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

B.Sanıklar … ve … Hakkında Genel Güvenliğin Tehlikeye Sokulması Suçundan Kurulan Hükme, İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Sanıkların mağdur …’ya yönelik yağma kastıyla olay yerine gelerek mağdurun iş yerine doğru tüfekle ateş ettikleri ve mağdurlar …, … ve …’e ait aynı cadde üzerinde yan yana olan iş yerlerinin de zarar gördüğü dikkate alındığında, eylemlerin her üç mağdura yönelik 5237 sayılı Kanun’un 151/1 maddesi kapsamında mala zarar verme suçunu oluşturduğu düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi;

2. Mağdurlar …, … ve …’in hem soruşturma hem de kovuşturma aşamalarında alınan ifadelerinde şikâyetçi olmadıklarını beyan ettikleri, mala zarar verme suçu için soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesinin 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesi gereği şikayete bağlı olduğu anlaşılmakla, düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ceza tayin olunması,
Nedenleriyle hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.

V. KARAR
1. Sanıklar … ve … Hakkında Mağdur …’ya Yönelik Nitelikli Yağmaya Teşebbüs; Sanık … Hakkında Genel Güvenliğin Tehlikeye Sokulması ve Ruhsatsız Tabanca Bulundurmak, Suçlarından Kurulan Hükümlerin İncelenmesinde;
Gerekçe bölümünde (A/1-2) nolu başlıklarda açıklanan nedenlerle … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli ve 2021/82 Esas, 2021/481 Karar sayılı kararına yönelik sanık … ile sanıklar … ve … müdafiisi tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

2. Sanıklar … ve … Hakkında Genel Güvenliğin Tehlikeye Sokulması Eyleminin Değişen Suç Vasfıyla Mağdurlar …, … ve …’e Yönelik Mala Zarar Verme Suçunu Oluşturduğu Kabul Edilerek Kurulan Hükmün İncelenmesinde;
Gerekçe bölümünde (B/1-2) nolu başlıkta açıklanan nedenlerle … 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli ve 2021/82 Esas,2021/481 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar … ve … müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği şikayetten vazgeçme nedeniyle Tebliğnameye aykırı olarak oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

15.06.2023 tarihinde karar verildi.