Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2022/1956 E. 2023/11603 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1956
KARAR NO : 2023/11603
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E
H Ü K Ü M L Ü

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/54 E., 2021/285 K.
HÜKÜMLÜ : …
SUÇLAR : Nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Hükümlü hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Kilis Cumhuriyet Başsavcılığının 1998/533 Esas sayılı iddianamesi ile hükümlü … hakkında nitelikli gasp suçundan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (765 sayılı Kanun) 495 uncu maddesinin birinci fıkrası, 497 nci maddesinin ikinci fıkrası, 522 nci maddesinin birinci ve son fıkraları, 31 inci maddesi, 33 üncü maddesi, 40 ıncı maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

B. Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.01.2000 tarihli ve 1998/139 Esas, 2000/4 Karar sayılı kararıyla, hükümlü hakkında nitelikli yağma suçundan 765 sayılı Kanun’un 495 inci maddesinin birinci fıkrası, 497 nci maddesinin ikinci fıkrası, 522 nci maddesi, 59 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 17 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, mahsubuna ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

C. Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.01.2000 tarihli ve 1998/139 Esas, 2000/4 Karar sayılı kararının hükümlü müdafii ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 03.07.2000 tarihli ve 2000/3597 Esas, 2000/5319 Karar sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

D. Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.04.2016 tarihli ve 2015/334 Esas, 2016/123 Karar sayılı kararıyla, hükümlü hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h), 62 nci maddesi, 53 ve 63 üncü maddeleri uyarınca 10 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, mahsubuna ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

E. Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.04.2016 tarihli ve 2015/334 Esas, 2016/123 Karar sayılı kararının hükümlü müdafi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin16.12.2020 tarihli ve 2019/867 Esas, 2020/5063 Karar sayılı kararı ile,
“Hükümlü …’un elinde bulunduğunu iddia ettiği Suriye altınlarının satımı konusunda anlaştıkları katılanı, diğer sanık … ile birlikte … ilinden alarak ilk önce İslahiye’ye, buradan araca aldıkları diğer sanık … ile birlikte … ili Akbez beldesinde meskun mahalden uzak bir bölgeye götürdükleri, hükümlü …’un, sanık …’tan altınları getirmesini ve katılana da parayı vermesini söylediği bunun üzerine katılanın altınları getirmesi için bir miktar parayı sanık …’a verdiği, bir süre sonra …’un başlarına kadın çorabı geçirmiş ve ellerinde tüfek olan 2-3 kişi ile birlikte gelerek katılanı yere yatırıp darp ettikleri ve üzerinde bulunan parayı alarak katılanı olay yerine getirdikleri araca binip kaçtıkları olayda, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nin 499. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi; 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nin 149/1 a-b-c-h, madde ve fıkralarında anlamını bulan “Silahla, birden fazla kişi ile birlikte, gece vakti” nitelikli yağma, aynı kanunun 109/2, 109/3-a-b maddesinde anlamını bulan “Birden fazla kişi ile birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarını oluşturduğu dikkate alınarak; 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca önceki ve sonraki kanun hükümleri bir bütün halinde olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçları birbiri ile karşılaştırılarak sonucuna göre, lehe yasanın saptanmasının zorunlu olduğunun gözetilmemesi,”
Nedeniyle hükmün bozulmasına ve infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine karar verilmiştir.

F. Uyarlama yargılaması neticesinde Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.05.2021 tarihli ve 2021/54 Esas, 2021/285 Karar sayılı kararıyla,;

1. Hükümlü … hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (h) bentleri, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi, 63 üncü maddesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, mahsubuna ve hak yoksunluklarına,

2. Hükümlü … hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi, 63 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, mahsubuna ve hak yoksunluklarına,

Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Hükümlü … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Hükümlü hakkında aleyhe bozma yasağına aykırı olarak bozma öncesi verilen hükümden daha ağır ceza verildiği,
2. Kanuni ve takdiri indirimlerin uygulanması gerektiğine,
3. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Aralarında hükümlü …’un da bulunduğu sanıkların olay öncesi aralarında anlaşarak … ve …’nın bizans döneminden kalma altın ile katılanın oturduğu …’ye gidip, katılana göstererek bunlardan çok daha fazla olduğunu söyledikleri, katılanın bunun gerçek olduğunu tespiti üzerine tanesi 5 milyon liradan anlaştıkları, pazarlığa göre katılanın sanıklarla beraber İslahiye’ye gidip altınları alacağı, yanında bulunan Markları vereceği, katılanın yanına 35.540,00 Mark alarak birlikte akşam üzeri İslahiye’ye geldikleri, …’nın oğlu …’in araba ile gelmesi için çağırdığı, …’in taksi ile yanına geldiği, bu arada havanın karardığı, bir müddet sonra İslahiye’den hareketle Akbez’e doğru hareket ettikleri, saatin 21.00 sıralarında olduğu, …’nın yolda …’yı …, …’e de … diye hitap ettiği, Akbez beldesine gelmeden yolda arabayı durdurduğu, oğlu …’e altınları getirmesini, katılana da paraları vermesini söylediği, katılan tarafından paraların bir miktarının …’e verildiği, …’in paraları alıp oradan uzaklaştığı, plan gereği bir müddet sonra …’in başına kadın çorabı geçirmiş 2-3 kişi ile birlikte yanlarına geldiği, şahısların ellerinde tüfek bulunduğu, katılanı yere yatırarak silah zoru ile üzerini arayarak üzerinde bulanan geri kalan parayı alıp olay yerinden uzaklaştıkları, sanıklardan … ve …’nın da olay yerinden kaçtıkları, katılanın peşlerinden koşarak …’yı yakaladığı, yoldan geçen bir arabaya binerek İslahiye’ye geldikleri, İslahiye’de …’nın katılanı arabadan zorla aşağı attığı anlaşılmıştır.

2. Kolluk tarafından düzenlenen, “…şüphelinin 06.36 sıralarında bina içerisine iki kadının yanına girdiği, şüphelinin bir kadının montunun cebine elini sokarak 3 adet cep telefonunu aldığı, kadının şüphelinin elinden telefonları almaya çalıştığı, 06.38 de şüphelinin siyah saplı bir bıçak çektiği, kadınlara doğru gösterdiği, kadınların yukarı kaçtığı..” şeklinde görüntülerin olduğunun tespit edildiği 28.10.2014 tarihli CD inceleme tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.

3. Kolluk tarafından düzenlenen, sanıklardan …’da ele geçen 4.500 Markın katılana teslim edildiğinin tespit edildiği 29.10.1998 tarihli teslim tesellüm belgesi dava dosyasında mevcuttur.

4. Kolluk tarafından düzenlenen katılanın, … ve …yı …’den birlikte geldikleri kişiler, …’u kıyafetinden, …’ı ise sesinden tanıdığının belirlendiği yüzleştirme tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

5. Hükümlü …’nın isnat edilen suçlamayı ikrar ettiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
Katılanın 01.07.1999 tarihli celsede alınan beyanına göre, hükümlünün ve ailesinin kendisi ile iletişime geçerek zararını gidermek için ana bir miktarı peşin, geri kalanını taksitle ödemek istediklerini belirttiği anlaşılmakla katılandan sorularak zararının tamamının veya bir kısmının giderilip giderilmediği, kısmi iade söz konusu ise katılanın muvafakati sorularak, sonucuna göre, hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK’nin 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.05.2021 tarihli ve 2021/54 Esas, 2021/285 Karar sayılı kararına yönelik hükümlü müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden re’sen de temyize tabi olan hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

15.06.2023 tarihinde karar verildi.